""
Yazmak Üzerine
Uzun
zamandır düşünüyordum, yazmak ile ilgili yayınlanmış kitaplardan birkaçını
tanıtmayı. Ancak bir süre yanlış anlaşılmaktan çekindim ve bekleyip düşündüm. 2016'DA OKUDUKLARIMDAN BAZILARI yazımda bahsettiğim gibi ilk yazma düşüncem
oluştuğu zamanlarda bir araştırma içine girdim. Belli bir süre -yaklaşık 6 ay
kadar- devam etti bu araştırmam. Kütüphanede okuduğum kitapların haricinde
piyasada bulabildiğim bazı kitapları belirtmiştim o yazıda. İşte şimdi o
kitaplardan iki adedini bu yazıda içerik itibariyle sizlere tanıtmaya
çalışacağım dilim döndüğünce.
Nasıl
yazılmalı? Kimler nasıl yazmış, nereden ve nasıl başlamış? Vb. gibi sorulara bulmak istediğim cevapları
aramaya başlamıştım. Araştırma esnasında öğrendiğim “Anlatım şekilleri” de
epeyce aklımda dolandı durdu.
Anlatım
türleri:
1.Tanrısal
anlatım: Bu anlatım şeklinde, olayları anlatma kuş bakışı ve her şeyi bilen
tarafından anlatıldığı kabul edilerek devam edilir. Yani yazılmış olan bir
yapıtta anlatan kişinin bütün olayları, kişileri, kişilerin duygu ve
düşüncelerini bildiği varsayılır. Romanlarda ve hikayelerde genellikle bu tarz
anlatım kullanılır. Okuyucunun aklına gelebilecek bütün sorulara cevap
verilmeye çalışılır böylece. İlk zamanlarda
bana ters gelmişti: neden mi? Çünkü bir olay anlatılırken işin içinde duygular
olmalı ve bu duyguları da anlatabilmek yaşamdan geçer diye düşünüyordum her
zaman. Kısaca ifade edersem: yaşanmadan bir olayla ilgili duygular tam olarak
ifade edilemeyeceğini düşünüyordum. Onun için bir insanın -yazarın- her şeyi
bilmesinin mümkün olamayacağını düşünüyordum.
2.Sınırlı
anlatım: Yapıt içindeki olayları anlatan kişinin her şeyi bilemeyeceği ve bazı
soruların cevabını okurun bulamasının daha doğru olacağı tarzda 1. Anlatım şekline
göre biraz daha kısıtlı bir anlatım tarzıdır.
3.
Anlatım tarzı: Ben tarafından yani yazar tarafından ya da yazıdaki bir figür-
kahraman- tarafından anlatılan olaylar zincirlemesidir. Yalnızca anlatanın
bilebileceği kadar anlatmak tercih edilen bir tarzdır. Genellikle anılar vb.
yazılar bu tarzda anlatılmaya çalışılır. Duygularını daha detaylı anlatabilir.
İlk
zamanlarda ben de genellikle 3. Madde de belirttiğim anlatım türünü-başka bir
şey bilmiyordum ki- kullanıyordum. Bir çalışmamda 300 sayfa kadar yazdım
zorlanarak. Bu aşamadan sonra tekrar düşünüp değerlendirmeye başladım ve yolun
başına dönmüştüm tekrar. Benim düşündüğüm şekilde olmayacaktı bu yazma işi. İnat
etmenin anlamı yoktu tabii ki, dünyayı ben yaratmadım ya. Başkaları neler
yapmış, nasıl yazmış, hangi anlatım tarzını kullanmış? Gibi sorulara tekrar
döndüm ve öncelikle klasikleri incelemeye başladım kendimce.
O incelemelerimden ilklerde yer alan
ve benim kafamdaki soruya en iyi cevap olan daha önce tanıtımını yaptığım KİTAP
TANITIMI yazımda bahsettiğim YAŞLI ADAM VE DENİZ ((İhtiyar Balıkçı) kitabında Yazar: Ernest HEMINGWAY o kadar
güzel anlatmış ki olayları kahramanın ağzından ve 3. Anlatım tarzıyla. Yani, 1.
Tekil şahıs olarak anlatılan bir yapıttır.
Devam ederken
araştırmaya Yazar: Orhan Pamuk’un KIRMIZI SAÇLI KADIN
VE Yazar: Zülfü Livaneli’nin Serenad geçti elime, Kitap
Tanıtımı yazımda tanıtmaya çalışmıştım bu kitapları. 2. Ve 3. Anlatım tarzı
kullanılarak anlatılan olaylar zinciridir.
Şimdi
araştırmalarım sırasında en çok yararlandığım ve yazma işinin ne olup olmadığı
hakkında fikir edindiğim kitaplardan ilk ikisini anlatacağım.
1-YARATICI
YAZARLIK: Yazın Dünyasının En iyi İsimlerinden Profesyonel İpuçları:
""
Yazar:
Stephen May
Çeviri:
Figen Yanık
Yayın:
Optimist yayınları, 305 sayfa.
Yazar çeşitli tiyatro
oyunları ve romanlar yazmış ve aynı zamanda da yazarlık üzerine dersler
vermektedir.
İçindekiler sayfalarını
geçip X sayfaya gelindiğinde şöyle yazmış yazar “Bu kitabı okumaya başladığınıza
göre, yazma işini artık ciddiye alacaksınız demektir…” Ve
psikolojik analiz yapıyor ve devam ediyor.
İçindekiler dizininde:
1-Niçin
yazıyoruz?
2-Fikir
üretme ve ilham alma
3-Dergi
makalesi
4-Kısa
öykü
5-Şiir
6-kurmaca
dışı yazı ve yaratıcılık
7-gezi
yazarlığı
8-Blog
yazarlığı
9-Çocuk
kitabı yazarlığı
10-Romana
giriş
11-Uyum
12-Karakter
yaratmak
13-Olay
örgüsü
14-Diyalog
15-Zor
görev: Tekrar yazma
…Tiyatro’ya
geçiyor ve 20 madde sıralıyor.
İçindekiler
listesinden de anlaşılacağı üzere, kitabın içeriği ortaya çıkmış oluyor zaten. Benim
burada yazı daha fazla uzamasın diye maddelerin detayına girmeyeceğim.
2. Onlar Nasıl Yazdı:
""
Yazar:
Mary Karr
Çeviri:
Yard. Doç. Mert Akcanbaş
Yayın:
Beyaz Baykuş Yayınları – 238 sayfa.
Yazar “Mary
Karr ödül sahibi ve çok satanlar listesi şampiyonu ‘The Liars’Club, Cherry ve
Lu isimli anı kitaplarının yazarıdır” Bir edebiyat fakültesinde
Profesör olarak çalışmaktadır.
Kitaptan alıntılar:
“Yaşam
bir mısır tarlasıdır, Edebiyat ise fermente olmuş mısırın damıtım sonrası
damladığı kadehtir.” -Lorrie Moore
“Usta
tüylü kalemi ve sarı defteri olan çırağına, beni takip etme, ben kayboldum
demiş…” -Stephen Dunn, Visiting the Master
Bu kitap da 1. Kitabı tamamlar nitelikte ve
daha da detaylandırılmış olarak örnek yazar ve yazılarla, yazım çabasının
anlatımıdır.
Yazar kendi deneyim ve
kendi gözlemlerini anlatmış. Yazı yazarken nelere dikkat edilip edilmeyeceğini
ve bu işin tuzaklarını, kopya çekmenin mümkün olmadığını, eğer kopya çekilse
bile yeteri kadar iyi olmayacağını anlatan iyi bir kitaptır.
Bu kitaplardan çok
şeyler öğrendim yazı yazmak üzerine ve hazmetmekte zorlandım zaman zaman. Ancak
kendi çabalarım başladığında tekrar tekrar okuduğum yerleri oldu kafamdaki
oluşan sorulara cevap bulmak için.
İnsan yabancısı olduğu
bir konuda ilk okuduğu zaman hemen öğrendiğini ve anladığını düşünüyor ama yola
çıkınca görünüyor her şey. Açıkçası benim kılavuzlarım oldular bu kitaplar ve
başkaları. Diğerlerini de daha sonraki tanıtım yazımda yazacağım.
Ben yeterince öğrendim
mi? Bana göre hayır. Ancak çok çok azını öğrendim diye düşünüyorum. İşin en
başlarındayım henüz. Kendimin de bazen ihmal ettiğim şeyler oluyor ve üzerine
düşmeye üşeniyorum. Yazmak psikolojiyle direkt olarak ilgili bir durum. Oturup bilgisayarın
başına haydi başlayayım demekle olmuyor. Hazırlanmak gerekiyor epeyce ve
yazacağın konuyu ince eleyip sık dokuyarak planlayıp işe başlamak gerekiyor. Bu
durum da beni şimdilik sıkıyor ve ben başladığım zaman o an aklıma geliveren
şeyleri yazmayı seçiyorum. Şimdilik kısa yazılar da ilk tercihim arasında.
Şimdilik benden bu
kadar sevgili okur. Umarım size faydalı olabilmişimdir bir nebze de olsa.
Size iyi okumalar
dileyerek, Hoşça ve mutlu kalın demek istiyorum.
09-03-2017
Halil
GÖNÜL
Görsel:Halil Gönül
Güzel bir yazı, birkaçını mutlaka okumak isterim.
YanıtlaSilMerhaba, sevgili +Cavanşir Gadimov. Eminim faydası olacaktır. :)
SilŞu son birkaç hafta yoğun geçtiğinden hiçbir şeye zamanım kalmadı.Kitap da okuyamadım.Yeğenim geçenlerde Virginia Woolf'un Yazarlık Dersleri adlı kitabını hediye etti.Onu da sizin önerdiklerinizi de okumayı çok isterim ;) Teşekkürler...
YanıtlaSilAytül Örcün - Ayna Hikayesi,
Sil"Virginia Woolf'un Yazarlık Dersleri" okumaya değer bence de, çok farklıdır eminim.Siz okuduktan sonra yorumunu yayınlarsınız nasılsa; o zaman karar vereyim okumaya.
Rica ederim,
kolaylıklar dilerim. :)