|
Keklik |
KEKLİK SEVDASI
Keklik ötüşleri çok hoşuma gidiyordu
her zaman ama bir türlü yetiştirme veya yakalama fırsatım olmamıştı.
Dağda,
taşta dolaşırken hayvan otlatmaya gittiğim zamanlarda kulaklarım hep keklik ve
yavrularının sesinde olurdu. “Gak gak gak gıbırak gak gıbırak gak gıbırak, gak
gak gak gıbırak...” devam eder giderlerdi.
Hele bir de gurup olarak denk gelindi mi, bir erkek başlar ötmeye, neşeli neşeli ve arkasından diğerleri başlar koro halinde.
Ana babaları öter de yavrular durur mu hiç, al onlardan da o kadar... dinlemeye doyum olmazdı benim için. Oturur özellikle onların ötüşlerini dinlerdim bazen saatlerce.
Dünyamın değiştiğinin farkında
olmadan her şeyi unuturdum ve olduğum yerde hiç kıpırdamadan otururdum.
|
İneğim ve Yavrusu" |
Bu
yüzden çok azar işittim tarla sahiplerinden. Ya bir bahçeye girmiş benim
yaramaz inek ve yavrusu, ya da ekili bir tarlaya... adam veya kadın her kim
varsa yakınlarda bağırmasıyla kendime geliyordum.
Akşamları eve vardığımda da zarar
ziyan şikâyeti gelirdi babama, tarla sahiplerinden. Ben alışmıştım artık böyle
durumlarda tokat yemeye ceza olarak babamdan. Anlayacağınız o sesleri dinlemek
için çok şeye katlanıyordum tokat dahil.
|
"Keklik ve yavruları" |
Derken bir gün yine ineği otlatmaya
gittiğimde yakınlarımdaki bir taşlıkta keklik ve yavrularının seslerini duydum.
Babaları yok yanlarında ana keklik yalnız ve yavrularını beslemeye çıkarmıştı,
sesinden anlayabiliyordum bunu. Cıg cıg cıgırık, cıg cıg cıgırık... diye öterdi
böyle durumlarda anaç
keklik. Yavrularda cıg, cıg, cıg... diye sesler
çıkarırlardı.
|
Abla, kız |
Onları taklit etmek için, onlar gibi
ses çıkarmasını -ötmeyi- bilmeyen erkek çocuğu yok gibidir köyde. 7-8
yaşlarında ıslık çalmayı öğrendikten sonra mutlaka keklik ve yavrularının
sesini taklit etmeyi bir şekilde hiç özel çaba göstermeden öğrenmiş olurdu her
erkek çocuk, arada bir kızlardan da çıkardı ve bizi şaşırtırdı bu mahareti o
kızın. Hayran olurduk o kıza. Kız gibi değerlendirilmez, erkeklerden sayılırdı
oyunlar oynanırken, erkeklerle oyun takımlarında yer alabilirdi.
Benden 2-3 yaş büyük bir kız da
ineklerini otlatıyordu aynı arazide ve beni çağırdı yanına, keklik seslerini o
da dinliyordu ve benim keklik merakımı da biliyordu. Bilmeyen mi kalmıştı
artık, neredeyse herkesin ekilmiş bir arazisine girmiştir benim inek veya
yavrusu.
Ben yakınlarındaysam eğer, tarla sahiplerinin; gözleri benim
hayvanların ve benim üzerimde olurdu. Bir de keklik ötüyorsa tamam demektir,
neredeyse bir çocuklarını görevlendirirlerdi tarlalarına zararı önlemek için.
Elleriyle işaret ederek “Gel ablam
gel, çabuk gel!” dedi kısık bir sesle. Koşturarak gittim yanına merakla “Ne var
abla?” dedim gözlerine bakarak.
26-08-2017-1940
Halil
GÖNÜL
Not:1/13
Görsel: Google Görseller
Devamını bekliyoruz...
YanıtlaSilRecep Hilmi Tufan,
Silevet geliyor, öğleden sonra, planlamada kayıtlı.
Teşekkür ederim ilginiz için. :)