Sana bir şey daha söyleyeyim mi, ister misin?
"Yüzleşme" |
Sen kendine bile acımıyorsun. Öyle değil mi? İyi düşün, acıman var mı zerre kadar kendine?
Acıman olsa bu kadar yüklenmezsin bu ete kemiğe. Bu et ve kemik her zaman lazım sana, onlarında ihtiyaç duyduğu şeyler var ayakta kalabilmeleri için, seni de ayakta tutmaları için.
Ne beslenme ne hareket ne sevinç,
sayayım mı daha? Pelteden ne farkın var? Güneşi görmeyeli kaç gün oldu saydın
mı hiç? Saymadın, saymayı unuttun çünkü. Düşünmedin saymayı hiç? Akıl var mı
siye şüpheleniyorum bazen bu kadar akla rağmen. Fena sayılmazsın ama çok kötü
durumdasın. Metrelerce derinliğe gömülmüş bir ceset yığını gibisin şu halinle.
Kimse senin canlı olduğunu bile düşünmez böyle gördüğü zaman. “Aklın varsa göle
seyit” demiş Nasrettin Hoca, sanki sana demiş, ben almayayım, hepsi senin olsun
olur mu?
Yeter be! Yüklen de yüklen, başka
bir şey yapmayı bilmez misin sen? İnsaf yahu! Bizim de canımız var her halde.
Bu başka bir durum, olmuyor bir türlü. Ölçüyorum her anı ve düşüncelerimi ama
yok, yok şimdilik bir çıkış. Her saniye karşı karşıya olduğun bir durumdan nasıl
uzaklaşabilirsin ki? Kabullenmek mi? Evet kabullendim ama durum her saniye
değiştiğinde kabullenmen de değişiyor öyle değişiyorsun ki ışık hızından bile
daha hızlı oluyor bu durum aksi halde nefes bile alamazsın. Koy benim yerime
kendini ne yaparsın?
Uykusuz, gözünü açtığında karşında
ummadığın bir durumda olan bir canlı. Ölmesini dilersin öyle yaşayacağını
görmektense. Kendim için mi böyle düşündüğümü düşünüyorum bazen, bencil bir
duygu olup olmadığını tartıyorum. Haklıyım ya haklıyım, kahrolası haklılık bu
kadar mı eziyet çektirir insana. Haklılık azap veriyor. Haklı olmak
istemiyorum. Haksız olmak istiyorum. Düşünmemek istiyorum. Ben istemesem de
içimdeki ötekiler düşünüyorlar hem de kaç kişi biliyor musun? Binlerce. Bu
kadar kişiyi taşıdın mı sen içinde hiç? Deneyemezsin çünkü böyle bir yaşamla
karşılaşma olasılığın yok onun için bırak benimle çene çalmayı da iş birliği
yap benimle birlikte bir yol bulup çıkalım bu bataklıktan. Eğer çıkamazsak
birlikte ikimiz de gümbürtüye gideceğiz bilesin. Haksızsın de sıkıyorsa, ben
gidersem seni de götüreceğim çünkü birlikte. Sen bunun önüne geçemeyeceksin.
Şimdi senin de içinden çıkılmaz ve kendi elinden hiçbir şey gelmeyen bir
durumun oluştu, haydi bakalım göster maharetlerini. Öyle karşıma geçip çan çan
çene çalmak değil bu iş.
Var mısın benimle iş birliğine?
Varsın veya yoksun karar senin. Varsan birlikten güç doğar demişler ya, sen
beni destekler ben de seni destekleyerek birbirimizi itekleyerek çıkarırız,
yoksan ben kendi çabamla yettiği yere kadar götürürüm kör topal da olsa.
Olacaklara sen de razı olmak zorunda kalırsın sonra. Ne çıkarsa bahtına.
Anlaşalım seninle belli
prensiplerde. Öncelikle senden istediğim şey, beni yargılamayacaksın, eğer
yargılamak istersen de adil yargılayacaksın. Bütün suçu bana yükleyerek beni
yargılarsan sana itiraz ederim haklarımı savunmak için ve seninle çok ciddi
kavgalar yaşarız ve gerekirse şiddet kullanırım seni aç bırakırım, susuz
bırakırım. Güneşe hasret kalırsın benimle birlikte ve aylarca kapatırım eve
seni. Dışarıya çıkmaya korkar hale gelirsin.
Beni aynı şeylerle horlamıyor musun? Yok şöylesin, yok böylesin, yok şunu yapmıyorsun, bunu yapmıyorsun, şunu yaparsan şu olur... ne bunlar ya? Ben istemiyor muyum sanıyorsun? Tabi senin tuzun kuru karşıdan bakıp değerlendirerek eşek semeri devirdiğinde yol gösteren çok olurmuş öyle değil mi? Çok olur, her şeyi o kadar çok iyi bilirsiniz ki kendi işini beceremezsin ama, farkında değilsin değil mi? Hiç şapkanı önüne koyup düşündün mü sen? Bu zamana kadar yapmadıysan bugünden sonra yap o zaman. İşte bu benim sana önerim. Belki o zaman beni yargılayıp yargılayıp idama mahkûm etmezsin biraz daha insaflı ve adil olmaya çalışırsın, olabilir mi? Bence olabilir, yola girebilirsin sen de.
Beni aynı şeylerle horlamıyor musun? Yok şöylesin, yok böylesin, yok şunu yapmıyorsun, bunu yapmıyorsun, şunu yaparsan şu olur... ne bunlar ya? Ben istemiyor muyum sanıyorsun? Tabi senin tuzun kuru karşıdan bakıp değerlendirerek eşek semeri devirdiğinde yol gösteren çok olurmuş öyle değil mi? Çok olur, her şeyi o kadar çok iyi bilirsiniz ki kendi işini beceremezsin ama, farkında değilsin değil mi? Hiç şapkanı önüne koyup düşündün mü sen? Bu zamana kadar yapmadıysan bugünden sonra yap o zaman. İşte bu benim sana önerim. Belki o zaman beni yargılayıp yargılayıp idama mahkûm etmezsin biraz daha insaflı ve adil olmaya çalışırsın, olabilir mi? Bence olabilir, yola girebilirsin sen de.
2/2
01-10-2017
Halil
Gönül
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.