Hırsız Vaaar!
Yaz
günü, köylünün çoğu tarlalarda yatıyor; kimisi harmanının yakılmasından, kimisi
de çeçinin -harman yerinde sapı, samanı ayıklanmış tahıl- çalınmasından korkuyorlar. Bizim tarla köye yakın ve en tehlikeli
durumda hırsızlık bakımından; neredeyse ayak altı hırsızlar için.
Köy
oldukça sakin, gündüzleri çoluk çocuk sesi duyuluyor bazen oyun oynarlarken.
Birden bağrış çığrış başladı ve çocukların seslerine kadın sesleri de ilave
oldu, zamanla çocukların seslerini bastırdı kadınların sesleri. “Hırsız vaaar!”
diyordu kadınlar. Neredeyse köy çınlıyordu.
Babamla
ben koşturup indik köye. Babam her ne kadar da “çeçin başında kal” dediyse de
dinlemedim onu ve peşinden koşturdum. Öğle zamanıydı ve bu saatlerde gelenin
aklı kıt sayılırdı. Hırsızlar genellikle ikindi vakitleri çıkıyorlardı işe.
Köy
içinde kadınlar erkekler işleriyle ilgilenirler bu saatlerde, kadınlar inek,
keçi sağarlar, hayvan yemlerler, erkekler de su getirir veya terslerini
temizlerler.
Yaşlı
kadının birisi evinin içinde kırklı yaşlarda bir kadın yakalamış ne yaptıysa
hırsız kadın bırakmamış onu. Ellerini, kolunu ısırmış var gücüyle ama
kurtulamamış. Hala daha çırpınıyordu elinden kurtulmak için.
Kocası
geldi kadının, yardı kalabalığı birkaç merdiven basamağı çıktıktan sonra
ulaşabildi karısının yanına. Hırsız kadına baktı bir süre tanıyor muydu acaba
diye ama tanıyamadığı belliydi bakışlarından. “Bırak Hanım” dedi karısına.
Her
evde telefon yoktu, muhtarlığa gönderdi torununu “Muhtara söyle, karakola
telefon ediversin hırsız yakaladık desin; jandarmaya jandarmaya… unutma ha!”
dedi koşturmaca giden torununa.
Hırsız
kadın mazeretler uydurmaya çalışıyor kurtulmak için ama boşuna çırpınıyor; o
kadar kalabalık kadınların ve çocukların arasından kurtulması mümkün değil.
Heyecanlı
bekleyiş sona erdi nihayet Jandarmalar geldi eve. Kalabalık yol açtı jandarma
komutanına ve arkasından gelen askerlere.
“Nerede
hırsız?” dedi gür sesiyle. Herkes tanırdı komutanı; işini iyi yapardı her
zaman. Hele hırsızlara hiç fırsat vermezdi. Çok şahit olmuştur köylü, başka
köylerde olanları da duymuştur her zaman.
İçeriye
girip hırsız kadını görünce tanıdı birden “Yine mi sen? Utanman arlanman yok mu
senin be kadın? Yaşından başından da mı utanmıyorsun sen?..” biraz azarlayıp
tutanağını tuttuktan sonra aşağıda duran cipe bindirmek için “getirin şunu”
dedi askerlere.
1/2
Görsel: Google Görseller
sonunu merak ettim ama hırsız kadın hapsi boylucak gibi..güzel hikayeydi,videoda iyiydi,elinize sağlık..👍
YanıtlaSilErtuğrul Yıldırım,
Silteşekkür ederim. bekleyip görelim birlikte.
Yaşlı kadına da helal olsun, bırakmamış hırsızı. Bakalım sonrasında bizi neler bekleyecek. Devamı var mı acaba? Kaleminde sağlık...
YanıtlaSilEbemkuşağı, evet devamı var.
SilTeşekkür ederim.