"Şiddet Nasıl Önlenir" |
Daha ikinci gününde ağlattı beni, pek haksızlık yapmayayım ama aslında ben de ağlamak istedim, zorladım kendimi ahlamak için. Kendimi de seyrettim ağlamaya kendimi zorlarken; çok komik geldi. Ağlamak mıydı yoksa boğaza nohut tanesi Kaçmış gibi aksırmak mıydı anlamakta zorlandım. Dışarıdan kimseler duymasın diye de ellerimle sıktım suratımı, bir taraftan da gözlerimin ıslaklığını sildim.
Gözyaşları kurumuş sanki zorlayarak çıkıyorlardı ortaya. İşlerini biliyorlardı sanki bu Dünya’ya gelmenin pek akıllıca olmadığını düşündükleri belliydi. Yiyeceklerim bitti, pazara gitmek zor geliyor, evden çıkmak istemiyorum. Aslında dışarısı evden daha sıcak ama işte kafa.. Cimriliğim tuttu hiç para harcamak istemiyorum, neye yarayacaksa para bu saatten sonra? Ha! Unutuyordum, daha ikinci günden internet kesildi, bir türlü ulaşamıyorum neyse ki dördüncü gün gecesi ulaşabildim de arıza kaydını dikkate aldılar.
Ne kolay para kazanıyor yahu bu Telekom. Arız bildiriyorsun robot çıkıyor karşına ve elli kuruş yazıyor, aradıklarında kayıt yapamıyoruz teknik bir arızadan dolayı diyor elli kuruş yazıyor, kota dolmuyor taahhütten dolayı para ödeniyor vallahi iş doğrusu işini yapsa da para kazanıyor herifler yapmasa da. Bizim memleket işte ne yaparsın? Hala da arıza giderilmiş değil… Ne aklıma gelirse sıralıyorum teker teker… Bu dönemlik aboneliğim bitsin adını bile ağzıma almayacağım Telekom’un…
Neden yılların
değişmesi Bizi Bu kadar etkiliyor, Başka Bir deyişle yılların değişmesinden Bu
kadar Çok Şey Bekliyoruz? Da günlerden Veya aylardan DA aynı şeyleri beklemiyoruz,
Gelişlerini kutlayıp bayram havası Yaşamıyoruz? Diye kafa Yormaya başladım
Başka şeylere de Kafa yorduğum gibi. Neye mi kafa yoruyorum Başka?
Çooook, Örneğin: dünya Nasıl Kurtulur’a? Bütün insanlar açlıktan nasıl kurtulur? Şiddet nasıl ortadan kalkar? Şiddetin altında yatan nedir? Tarihler boyu, bütün canlıların ayakta kalabilmek için cankurtaran simidi olarak sarıldıkları ve başarılı da oldukları şiddet duygusu bu zamandan sonra ortadan kaldırılmaya çalışılması normal mi? Daha da sıralayabilirim kafa yorduklarımı.
Elbette
kendim için de kafa yoruyorum. Nasıl kurtulurum bu depresyondan, yalnızlıktan,
yatağa zamanında girememekten, cimrilikten, zamanında eller gibi yataktan
kalkamamaktan, yatağa girme korkusundan, gece olacak korkumdan…
Görüldüğü
gibi benim içim daha zor, biliyorum ama işte kendimi bir matah zannetmek için
düşünmek işleri biraz kolaylaştırıyor. Yoksa yaşamanın pek anlamı kalmıyor ha
var ha yok gibi yani mış gibi hissediyorum kendimi. Bir şey yarıyormuş gibi
yapmak daha iyi geliyor bazen. Her zaman iyi gelsin diye daha fazla takıyorum
çok şeyi ama bu sefer de içinden çıkılmaz bir durum alıyor; hem kendi dertlerim
hem de Dünya’nın dertleri ağır geliyorlar birlikte.
Tek
tek gelin desem de takmıyorlar beni, bazen topluca saldırıyorlar işte o zaman
akla karayı seçiyorum ben de ve isyanlara kalkıyorum, yazanı, çizeni… Sıraya
sokuyorum teker teker kim ve ne aklıma gelirse.
Söyleyeyim
size şiddet hakkında düşündüğümü:
Elimden
gelse ben biliyorum bu Telekom’a ne yapacağımı ama sormayın işte… Kapatırım,
ellerine beş ördek veririm gitsinler onları gütsünler… Onu da yapamazlar da
hayvancağızlara yazık olur ya, neyse!
Yanılıyoruz
bayanlar baylar, medeni diye bahsettiğimiz çağda şiddet hem arttı hem de
çeşitlendi. En ilkel zamanlarda doğadaki canlılar yiyecek kavgasından dolayı
birbirlerine şiddet uygularken artık çok daha medeni şiddet çeşitlemeleri ve
gerekçeleri ortaya çıktı. Kadınlara yönelik şiddet yalnızca çeşitlenmelerden
birisi ve tüm dünyada azımsanmayacak kadar fazla.
Bence
çözüm yolu dünyadaki bütün canlıları doyurmaktan geçiyor, açlığı ortadan
kaldırıldığında azalacağından eminim. Yani modern çağın modern kelimesiyle
paylaşım daha adil olmalı aksi halde şiddet daha da yaygınlaşıp tokları ve tıka
basa yiyenleri de elleyecek. Rahat yok yani kimseye.
Özellikle insanların ve aynı sınıfa ait olduğu hayvanların kendini güvende hissetmesi sağlanmalıdır ne şekilde olursa olsun. Kendini güvende hissetmeyen canlı mutlaka bir an geldiğinde saldıracaktır güvenliğini tehdit eden şeye karşı, ya kendisi yok olacak ya da karşısındakini yok edecektir, yok edemese bile arkadan gelenler aynı şeyleri denemeye devam edeceklerdir.
Özellikle insanların ve aynı sınıfa ait olduğu hayvanların kendini güvende hissetmesi sağlanmalıdır ne şekilde olursa olsun. Kendini güvende hissetmeyen canlı mutlaka bir an geldiğinde saldıracaktır güvenliğini tehdit eden şeye karşı, ya kendisi yok olacak ya da karşısındakini yok edecektir, yok edemese bile arkadan gelenler aynı şeyleri denemeye devam edeceklerdir.
Benimkisi
de iş mi yani şimdi? Buna “kendi işini yapamayan gelin başı düzmeye gider”
derler eskiler. Kulağıma fısıltılar geldi geliyor “bırak gelin başı düzmeyi de
kendine bak asıl sen” diyor durmadan.
Haklı aslına bakılırsa, daha yeni kalktım gün bitmek üzere ve karnım aç, bir şeyler yiyormuş gibi yapmalıyım. Bu yazı bitsin yapacağım o işi de.
Aylakçılık zor zanaat be, insanları neden aylak bırakmadıklarını daha iyi anlamaya başladım son zamanlarda. Hele ki ben biraz daha iyilerindenim aylakların, kimseye zararım yok kendimden başka, arada sırada kendime meşguliyet yaratabiliyorum, hiçbir şey bulamazsam gördüğünüz gibi saçmalıyorum işte.
Haklı aslına bakılırsa, daha yeni kalktım gün bitmek üzere ve karnım aç, bir şeyler yiyormuş gibi yapmalıyım. Bu yazı bitsin yapacağım o işi de.
Aylakçılık zor zanaat be, insanları neden aylak bırakmadıklarını daha iyi anlamaya başladım son zamanlarda. Hele ki ben biraz daha iyilerindenim aylakların, kimseye zararım yok kendimden başka, arada sırada kendime meşguliyet yaratabiliyorum, hiçbir şey bulamazsam gördüğünüz gibi saçmalıyorum işte.
05.01.2018
Halil
Gönül
Görsel: Google Görseller
İçinizden gelenler çok akıllıca ve samimi hocam.
YanıtlaSilSinan ACAR,
Silteşekkür ederim.