SAYFALAR

Salı, Ocak 02, 2018

Sahi ya! Siz Niye Evlendiniz?

               
Evlilik
                  Benim anlayamadığım bir durum var. Eskilerden hiç düşündüğüm bir şey değildi ama son zamanlarda epeyce kafa yormaya başladım ama nafile bir türlü bir mantığa oturtamadım. Belki sizlerden de düşünenler olmuştur kim bilir.
                Evlilere baktığımda neredeyse hepsinden de şikâyet var erkekli kadınlı ama evlenmek için de can atıyor herkes, pardon özellikle kadınlar demek daha doğru olur mu acaba? tersi de olsa ne fark edecek ki?

                Evlenmeyenler evlenebilmek için can atıp duruyorken, evlenmiş olanların büyük çoğunluğu “nasıl geçer bu ömür, ölsem de kurtulsam bari” derken bir kısmı da “nalet olsun, nereden çattım sana?” sorusuyla meşgullerken, hele bir kısmı da var ki “ah! Şu çocuklarım olmasa, gösteririm ben sana ya” edebiyatıyla yaşamlarına devam ederler gülüm balım. Face, Instangram bayram eder çatlatan mutlu gülücüklerle.
                Gerçekten bu kadar mı kötü bu iş. İş diyorum çünkü bir iş gibi bakıldığı için başlarda hemen balıklama dalınıp eni boyu düşünülmeden -ha düşün bir de aynı yola çıkıyor sonuçta yol- evlilikle biten iş, birkaç ay cicim balım gider ve “gümmmmm” diye bir ses duyulur gibi olur ama “ya yanlış duyduysam” endişeleriyle duyulmaya devam edilir ama zamanla sese alışır kulaklar ve beyin.
                Hah şöyle, sen de geldin bizim köye, artık köydaş olduk demektir, ya da hemşeri falan. Adını ne isterseniz koyabilirsiniz. Korkutmayalım değil mi? Aldıran da olmayacak, biliyorum. Kıs kıs gülenleriniz bile var okurken bu yazıyı veya “gıcığın teki bu adam” diyenleri de duyar gibiyim.
                Son günlerde bir sosyoloğun evliliği anlatırken benzetmesi çok hoşuma gitmişti. “Bir fil ve gergedanın bir arada yaşaması ne tuhaf, üstüne üstlük bir de küçük bir dev araya karışır ikisi yetmezmiş gibi. Bütün dünya benim etrafımda dönecek der küçük dev ve herkes pervane olur etrafında, benim anlayamadığım durum budur.” Tarzında içerik olarak bunları ifade eden cümlelerdi.
Yetsin gari de şu soruyu sorayım. “Bu kadar örneği bolken neden evlenir insanlar hala, ne bulmayı düşünüyorlar acaba bugüne kadar bulamayanlara göre?”
Umut, umut değil mi? Evet bir umut, başkası değilim ben ben başkayım ve her şeyim başkadır benim evliliğim başka olacak…
Evvet! Herkes böyle başlar, güzel günlerimiz olacak, gülüm balım yaşayacağız bu güzelim dünyada. Ben de öyle demiştim başlangıçta “ya kafamı kırarım ya da senin kafanı kırarım başkalarına benzersek” demiştim dün gibi hatırlıyorum dediklerimi. “Heeee! Eyi deyon be!” demişti karşımda gözlerini yumuşturarak. Bir ay geçmedi papaz olmaya başladık biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz, benimkisi de laf mı yani.
Bu yazıyı yazmak nereden mi aklıma geldi? Salona geçip çay içecektim TV’den haberleri dinlerken. Haberler bitti derken kalkamadım ve zapping yapmaya başladım derken kanal D’de mandıra filozofunun oynadığı “Ne güzel Yaşamak mı yoksa yaşamak ne güzel” mi ne bir film seyrettim ve etkilendim doğrusu.
Önce filmin tanıtımını yapmak istedim hemen gelip araştırma yaptım internetten derken zor geldi tanıtım, vaz geçtim tanıtmaktan. Tarzım da değil hani, anlamam film eleştirisinden falan. İlgilenmem hiç, kim ne yapmış ne tutmuş. Kısacası iki lafı bir araya getiremem film eleştirisi veya tanıtımı konusunda.
Sahi siz neden evlendiniz? Aradığınız ruh ikizinizi buldunuz mu? Bulamadınızsa ne yapmayı düşünüyorsunuz? Ahaaaa yetti gari! Ne biçim laflar bunlar, bana ne ya! Bu ne ukalalık, kızdım işte şimdi kendime ve yazıyı kesiyorum burada.

Mutlu olun, mutluca kalın olur mu. 

Siz bakmayın diyene koyana; her dağın kendine göre dumanı vardır, ya da her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır derler. Gerçekten siz farklı yiyin şu yoğurdu, höpür höpür değil de ne bileyim daha kibar, daha nazik, daha anlayışlı, daha az beklentili hatta hiç beklentisi olmadan mesela.

Hayırlı işler, kazancınız bol olsun. 😊

                                                                                                                                                             02.01.2018
                                                                                                                                                                                                       Halil Gönül

Görsel: Google Görseller

20 yorum:

  1. Benim de asla anlayamadığım bir şey. Çevremde hiç mutlu bir evlilik görmedim. Ama o mutlu evliliğe ben sahip olacağım diye hiç düşünmüyorum :D Çok uzak düşünceler bana :) Umarım böyle devam eder. Evlilik pek mantıklı bir iş değil kesinlikle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İrem E.,
      Bence düşüncelerinizi gözden geçirin ve gözleriniz perdelenmesin sadece, kabul edebileceklerinizi bilerek kabul edin hiç olmazsa. En az bir defa denemekte fayda var, hatta ikinci bir evliliğe bile fırsatı olmalı insanın. :) Anlaşabilindiği sürece güzel bir durum evlilik. Yazımda biraz da olsa hiciv var, çok da ciddiye almayın olumsuz yanlarını. :)

      Sil
    2. Ben ailem tarafından evlilik karşıtı biri olarak yetiştirildim. O yüzden çocukluğumdan beri beynime yerleşen düşünceleri değiştirmek çok zor benim için. :) Hele çevremde hep mutsuz evlilik varken. :) Yazı bilinçaltıma yerleşmiş dün gece rüyamda evleneceğimi görüyorum. Bir ağlıyorum, bir mutsuzum. :D Rüyamda çok ciddi ve kötü olsa da uyanınca çok güldüm. :D

      Sil
    3. İrem E.
      bence hata yapılmış, insan eğer isterse değiştirebiliyor çok şeyleri. blog ortamında da var bazı evlilikler çok şahane ve benim de filmlerde ya da rüyalarda söylenir diye düşündüğüm cümleler kuruyorlar, okudum çünkü. Demek ki var bu işi iyi götürenler. Bence herşeye rağmen uygun birisiyle denenmesi gereken bir durum sevgili irem. :)

      Sil
  2. anlaşılmayan bi durum aslında ama işte evlilik bir nevi "bir heves" olarak ön plana çıkıyo,sonra da eşler arasına kara kediler girmeye başlıyo..😀 ya madem birbirinzi seviyodunuz ne diye evlendiniz? yani bu da bi sorun..

    "Eşlerin birbirlerini iyice tanımadan ve gençliğin heyecanı "bir heves" ile yapılan evlilikler,bir süre sonra beliren gerçekler karşısında hüsrana uğrayabiliyor.." Her eşin kendine göre istekleri,hayalleri olabiliyor ama eşlerdeki sorunlar gözardı ediliyor..bu nedenle de ileride ciddi sorunlar olarak karşılarına çıkabiliyor..çok iyi anlatmışsınız konuyu,emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım, güzel yorumunuz için teşekkür ederim;
      evet haklısınız, heves işte. Aslında yetişme koşullarımız ve çok değişken bir kültür yapımız var ve nereye bakacağımızı bilemiyoruz bir süre sonra; bakar kör dolaşmaya başlıyoruz. sonra da Güüüüm diye bir ses duyunca işler altından kalkılmaz duruma gelmiş oluyor maalesef. :)

      Sil
  3. Zor bir konu ele almışsınız, film anlatmak daha kolay olabilirdi:))
    Mesele ruh ikizini bulmak değil aslında. Bu biraz bizim nerden baktığımızla ilgili. Evliliğin toplumda çok büyütülmesi aslında bireylerin gözünde de evlenmeyi yüceltiyor. Durum böyle olunca acele verilmiş kararlar, gereksiz abartılı düğünleri beraberinde getiriyor. Evlenmek hayatın amacı olamaz. Bana sorarsanız niye evlendiğimi hatırlamıyorum:)) Özetle 20 yıldır birlikte olduğum dengeli, mutlu evliliğim var:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semi M.Eller,
      Ne mutlu size, kutlarım ve ömür boyu sürmesini dilerim. Sevindim sizin adınıza,şanslısınız. ya da şansınızı birlikte yarattınız demek en güzeli.Belki de tam anlamıyla birey olamadığımız için evlenince birey olacağımızı mı düşünüyoruz ne? Oğluna güvenemeyen ana gelininden oğluna sahip olmasını ister, aynı zaman da kız anası da kızını damada emanet eder. kendine sahip Çıkamayanlar başkasına nasıl sahip Çıksınlar? Çoğu evlilikler Çelişki yumağı içinde yuvarlanıp gidiyor işte. :)
      Haklısınız bahsettiğiniz konularda: :)

      Sil
  4. Beni sevdiğini düşünmüştüm... Sonuçta hüsran oldu..
    İkinci kez denemek istiyorum da daha gönlüme göre olanını göremedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bahce perim,
      birincisi tecrübesiz atılan Bir adım sonucu oluyor Sanırım, İyi analiz edilip sonuçlar değerlendirilmeden ikinci ADIM DA AYNI TEHLİKEYE MARUZ KALACAĞI KONUSUNDA GÖZLEMLERİM VAR, Korkular doğru seçeneği bulmakta ZORLUK Çıkartıyorlar KANIMCA. Dilerim 2018 sizin İçin Şans Getirir.

      Sil
  5. Günümüzde çoğu insan özentilikten evlilik yapıyor. Evlendikleri insan maskesini çıkarttığında hüsrana uğruyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. EleştirmenAdam,
      haklısınız, maalesef aynı durum geçerli genel olarak. :)
      internet bağlantısındaki arıza nedeniyle geri dönüşüm geç oluyor.

      Sil
  6. hımmm maalle baskısı çevre baskısı işteeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone,
      evet, maalle baskısı oldukça etkili düşündüğünüz gibi. :)

      Sil
  7. Bencillik hat safada, biri bencil digeri degil demiyorum. Bi noktada herkesin bencillestiğini var sayarsak tencere kapak uyumu tam bu noktada belli oluyor. Sikayet edenlerin çoğunun da konuşmak için konuştuğunu aslında memnun olduklarını gözlemliyorum. Çok takılmamak gerek yani, hep boş laf.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tılsım Yılmaz,
      herkes hayatından memnun diyorsunuz yani, güzel bir haber öyleyse. :)

      Sil
    2. Son yıllarda yasadıklarımdan sonra buna çok eminim. Onlarca örnek var elimde, alışmışlar dırdır etmeye. Birde başbaşa görün siz onları 😄

      Sil
    3. Ne diyeyim haklısınız demekten başka bir şey gelmiyor elimden. İstatistikler de sizi destekliyor %60 mutluluk oranı varmış memlekette. :)

      Sil
  8. memnun olmayı unuttuk.Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz... ufak mutlulukları göz ardı ederken büyük sandığımız mutluluklarda bir hevesten ibaret sadece...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hunili Anne,
      haklısınız. sanırım hedefleri şaşırdık, hedef diye seçtiğimiz şeyler başkalarının yarattığı halüsinasyonlar olmaya başladı galiba. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.