maydanoz |
Bu gün
günlerden Çarşamba, Aydın merkezde mahalle pazarlarından biri kurulur bu
günlerde. Oldukça büyüktür, neredeyse Salı günkü büyük pazarını aratmaz. Ne
aranırsa sebze ve meyveden yana her aradığını bulur insan taze taze.
Ancak bu gün
anlatacağım gözlemim beni oldukça şaşırttı ve ilk kez şahit oldum nasıl
yapıldığına. Daha önceki “Pazar Gözlemim” yazılarımdan anımsar okurlarım Pazar
durumu hakkında yazdıklarımı. Pazar gözlemlerim yazılarım genellikle Pazar günü
kurulan Pazarda gözlediklerimdir.
Yine otlu
pide siparişi verdim ve oldukça kişi vardı benden öncesinde sipariş veren.
Biraz dolaştıktan sonra alışverişlerim bitti ve tekrar vardım pidecinin yanına
ama hala sırada bekleyenler vardı. Yorulmuştum, boş bir adet tabure vardı, izin
isteyerek oturup beklemeye karar verdim.
Beklerken
sağa sola göz gezdirerek kendimi oyalamaya çalışıyorken hemen yanı başımda bir tezgâhta
olup bitenler takıldı gözlerime. Önce inanamadım orta yaşlı kadının
yaptıklarına. Tekrar tekrar fark ettirmemeye çalışarak gözlemlemeye başladım
yaptıklarını. O kadar rahat ve hızlı çalışıyordu ki bir anda olup bitiveriyordu
her şey ve kabaca yaptığım bir hesapla nereden bakarsanız bakın yüzde yüz elli
veya yüzde iki yüz yani iki kata varan para kazanıyordu.
Bu pazarcı esnaftı, alıp satanlardandı
yani. Profesyonelce yapıyordu bu işi. Yanında bir çuval maydanoz vardı bağ
halinde. Üreticiden aldıkları bağlardı bu maydanozlar. Bir liraya satıyordu
maydanozun bağını. Buraya kadar her şey normal.
Şimdi sıkı durun ve nasıl para
kazanıldığını görün sizler de benim gibi. Kadın çuvaldaki bir bağı elli kuruşa
aldığını düşünüyorum. Çuvaldan aldığı bağın lastiğini çözüp içinden üç ya da
dörtte birini ayırıyor ve bağı tekrar lastikleyerek satılanların içine yani tezgâhın
ön tarafına fırlatıyor. Fırlattığı bağdan ayırdığını hemen önüne bırakıyor
düzgünce. Arkasından tekrar bir bağ çıkarıyor çuvaldan ve yine aynı miktarını
ayırıp bir öncekinin üzerine bırakıyor ve kalanını da yine diğerlerinin içine
fırlatıyor derken ortalama üç veya dört adet bağdan yeniden bir bağ maydanoz
çıkarmış oluyor.
Şimdi kazancını hesaplayalım
birlikte. İlk alışta her bir bağı elli kuruşa alıyor, dört bağdan bir bağ daha
üretmiş oluyor ve 100 bağ olarak dikkate alırsak bağ sayısı olarak yüzde yirmi beş
yani dörtte bir artmış oluyor kazanç. Paraya dökersek bu durumu. 50 kuruşa bir
normal bağ alıyor, 100 kuruşa satıyor normal halde satsaydı yüzde yüz kazanç
elde edecekti. Ancak dörtte bir de çalarak ürettiği bağları dikkate alırsak
yüzde yirmi beş de buradan geliyor. Kazançların tamamını toplarsak yüzde
yüz yirmi beş olmuş oluyor. Oldukça güzel bir kazanç, sizce de öyle değil mi?
Bir de sürüm bakımından düşünürsek bu
durumu: bir bağ yeterli görülmeyecek çok kişiye ve bir bağ yerine iki bağ almış
olacak. Sürümden de oldukça iyi iş yapmış olacak.
Bu gözlem üzerine hazır olan pidemi
alıp tekrar geriye dönüp maydanoz satan köylüleri izlemek istedim. Kendi
ürettiğini satanlarda bu bağlar büyük görünüyordu dikkat edildiğinde ama ben bu
güne kadar hiç aklıma gelen bir durum olmadığı için bağların büyüklüğüne
–miktarına- bakmayı akıl etmemiştim. Onlarda bir liraya satıyorlardı,
bazılarında 75 kuruş olanlar vardı ama son kalanlardı onlarda. Bir an önce
satıp gitmek isteyenlerdi.
Ben karar verdim bu olaydan sonra.
Her ne ihtiyacım olursa alacaklarımdan eğer kendi ürettiğini satanlar varsa
onlardan alacağım. Ayırt etmek gayet kolay bu kişileri. Özellikle büyük bir tezgâhları
olmuyor, bir metre kare kadar yerde zaten az olan ürünlerini satıyorlar.
Müşteriyi baskı altına almak gibi bir çabaları olmuyor ve alışveriş yapmak
gayet rahat ve keyifli oluyor. Çok ince hesap da yapmıyorlar.
Görsel: Google Görseller
Vay be. Hiç aklıma gelmezdi:/
YanıtlaSilBizim insanımız yaratıcıdır. :)
Sil