Çobanlık Tezim Kabul Edildi
Sevgili
kardeşim, Cemheri
Mektuplar
kesileli epeyce oldu öyle değil mi? Özledim baya da seni. Kuru da olsa sesini
duymak iyi gelecek bana, hem de haber vereyim istedim sana; hani, mektupların birinde sana mastır tezimin
konusunun “çobanlık” olduğunu yazmıştım, hatırladın mı? Tamamladım. Kabul
edildi de. Artık bu güne bu gün karşında mastırlı bir çoban duruyor ona göre.
Uyarmadı deme sakın!
Burada
çok fazla detayına girmeden çok kısa bir özetini yazacağım ama tezimi ayrıca
sana göndereceğim. Üzerinde biraz daha
çalışmak istiyorum ve daha sonra yayınlayacaklar. Bu halde bile birkaç talip
çıktı yayınlamak için ama ben istemedim eksik gördüğüm için. Acele etmiyorum
şimdilik.
Biliyorsun,
Hz. Muhammed’i çoban diye bellettiler bize hep; çoğu peygamberleri de. Ancak
durum hiç de öyle değil. Özellikle Muhammed, zamanının şartlarına göre oldukça
bilgili ve ticaret kervanı sayesinde de Hindistan dâhil birçok yeri görebilen,
o zamanın en önemli ticaret kentlerinden birisi olan Ceneviz, aynı zamanda da
bir bilgi alışverişinin yapıldığı çok önemli merkezlerden birisi. İşte Muhammed
buraları gezip görebilen bir insan. Zamanının önemli filozof ve din âlimleriyle
de görüşüp konuşma imkânı bulabilen birisi.
Bir
başka yönüyse, biliyorsun öksüz kalmış küçüklüğünde. Amcası sahiplenmiş. Dedesi
de kervan sahibiymiş. Kendisine sahip çıkan amcası da kervan sahibi. Eğitimini
amcası veriyor. Zeki bir çocukmuş. Aynı şehirde kervanı olan, dul bir kadın
olan Hatice var ve kervanlar birlikte yolculuk ederler. Bir süre, gençliğine
kadar amcasının kervanında çalışan Muhammed, daha sonra Hatice’nin
patronluğunda çalışmaya başlar. Çalışkandır Muhammed, tuttuğunu koparandır
anlayacağın.
Epeyce
bir süre çalışır Hatice’nin yanında ve evlenirler. Evliliği otuz dokuz yaşları civarıdır. Hatice
ise beş yaş kadar büyüktür Muhammed’den ve vahiy gelmeye başlar. Bu zamanlarda zaten oldukça zengindir artık.
Toplumsal yapıda bozukluklar oldukça çoktur. Hatice’den çocuğu olmaz bu arada
ve kısa sayılacak bir süre sonunda da Hatice ölür.
Hatta Hz.
Ali’nin bir ifadesine göre, kendilerinin matematik bilgisinin çok ileri olduğu
ve takıldığı konularda Hz. Muhammed’e sorduğunu söyler. O zamanlarda Arap
bilginleri ayetleri ve ayetlerde anlatılmak istenilenleri sayılara dökerek
anlamlandırmaya büyük çaba gösterirlermiş. Bilirsin Araplar cebir ve
matematikte oldukça ilerilerdir. Daha sonraları tercümeler yoluyla Avrupa’ya da
yayılacaktır.
Kısaca,
kardeşim öyle kolaylıkla yeni bir bilgi ortaya atılmıyor, önce öğreneceksin
mevcut bilgileri ne varsa ortalıkta ve sonra hazmedeceksin ve daha sonra da
eksikleri görebileceksin. İşin en önemli yanı ise icat; analiz edip yeni
bilgiler damıtacaksın ve inanacaksın tüm varlığınla doğruluğuna ki savaşmaya
güç bulasın kendinde. İşte Muhammed’in yaptığı ve yapmaya çalıştığı da bu.
Neden
çobanlık yakıştırılıyor o zaman? Diye soracak olursan, sonraki mektubumda
devamını yazarım eğer istersen.
Neyse,
kardeşim Cemheri; kısa dedim ama uzattım biraz. Seni daha fazla sıkmayayım.
Belki daha sonra da geleneklerden de bahsederim sana. Aslında Muhammed’in
savaşı da zamanının geleneklerine karşıdır.
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller
Mektup-21-Çobanlık Tezim Kabul Edildi yazınızda çok güzel hayat dersleri var Peygamberimizin hayatından yola çıkarak. Bilim var, öğrenmek var.. Yazının devamını da merakla bekliyor olacağım.
YanıtlaSilEn Nefis Tariflerim, teşekkür ederim.
Silson yazımdasıııın :) çok yazı koyuyon yaa. nasıl okusunlar bu kadar yazıyıııı insanlaar :)
YanıtlaSildeeptone,
Silnazik davranışın için çok teşekkür ederim. evet öyle oluyor ama internet ile başım hala ciddi olarak dertte görünüyor. ayrıca "Alexa" değerleri çok düşmüş, onu yükseltmek için yapıyorum biraz da. yazdıklarım da çoğaldı bu arada, önümde durdukları sürece bayatladıklarını hissetmeye başladım. ekeyim de yeşersinler bari diye düşünüyorum.
piki)
Sildeeptone, bu "piki)"nin suratı biraz asık gibi geldi bana.:), açıkça söylemem gerekirse; benim moral kaynağımsın. hakikaten bir enerji estiriyorsun. :)
Sil