Mektup-23-Bu insanlar bu değil.

             

Mektup

  Sevgili Kardeşim Cevcet,

                Haklısın tabii ki mektuplar arası uzadı biraz. Benim de işlerim yoğun olması nedeniyle doğru dürüst zaman ayıramadım kendime. Evden de uzaktaydım üstelik ve işler rahat değildi, imkânlar oldukça kısıtlıydı dağ başında. Yeni bir işin şantiye çalışmalarıydı gece gündüz uğraştığımız.

                Bu arada söylemeliyim ki, mektuplarını görünce ne kadar çok sevindim bilemezsin. Hemen okudum nefes nefese. Şu çobanlık hakkında, ben de benzer şeyleri düşünüyordum. Daha ilk duyduğumda kafamda şimşekler çakmıştı da “bu insanlar bu değil” demiştim kendi kendime.

                Ben her zaman inandım ki bu durumlar geçici bir tepki olacak ve gün gelecek bu tepkinin zararları açıkça görülmeye başlayacak sağduyulu insanlar tarafından çünkü bu işin partizanlıkla falan ilgisi yok sadece çağ dışı kalmış belli odaklarda kümelenenlerin asıl zihniyetlerinin dışa vurumundan başka bir şey değildir.

                Evet, galiba o gün 31 Mart yerel seçimleri olacak. İçimden bir ses öyle diyor ve bu yerel seçimlerde bir şeyler değişime doğru sinyallerini verecek. Sabırla ve heyecanla bekleyeceğim o günü. Aslına bakılırsa, geçmiş 10 yıl iyi bir açık okul oldu Türkiye. Her an bir yerlerden yanlış veya doğru bilgiler fışkırdı ve vatandaş istese de istemese de kulağına takılıp durdular ve geçmiş tarih hallaç pamuğu gibi dağıldı sürekli.

                İşte bu yüzden tarih de kendisini göstermeye başladı Türkiye’de. Önümüzdeki yerel seçimlerde bu durumun etkileri görünecektir mutlaka. Ben geçmiş yıllardaki seçimlerde genellikle yanıldığımı gördüm ancak bu seçime farklı bakmaya başladım dinamikleri açısından. Bu durum bizim geçmişten gelen etkiler ve tepkileri yansıtıyordu. Geçmişte Atatürk vasıtasıyla tarihte bir sıçrama yapıldı. Atatürk bu sıçramayı kendi ağzıyla ifade ediyordu açıkça. Hatırladığım kadarıyla “Neden ben onların seviyesine düşeyim bu kadar yıl emek harcayıp bilgilendikten sonra, onları kendi seviyeme çekerim daha iyi” gibisinden bir ifadesi vardı. Evet, bu tarz ve içerikteki bir ifade de açıkça belli ediyor zaten zıplayarak ortaçağ karanlığından yirminci yüzyıl aydınlığına sıçranacağını. Ve sıçrandı, sıçrattı demek daha doğru. Hatasıyla ve sevaplarıyla 15 yıl kadar kısa bir süre içinde inanılmaz derecede yol alınarak tüm dünyanın gözüne sokuldu durum. Bilirsin, kıskananlar, sevinenler, özenenler oldu ancak başka hiçbir yerde benzeri görülmedi aynı zamanlarda.

                Sevgili kardeşim, şimdilik burada keseceğim bu mektubumu ama hemen diğer mektubumu da yakın zamanda yazmaya başlayacağım, kısa bir süre daha evden ayrılmak zorundayım. Döndüğümde seçimler de tamamlanmış olacak sonucunu birlikte değerlendiririz o zaman. Şimdilik hoşça kal.  

Görsel: Google Görseller