Evliliğiniz Mezara kadar mı, pazara kadar mı?
Oturduğum yerde muziplik geldi
aklıma. Karıma eşek şakaları yapmaya başladım. Anasına, babasına, akrabalarına laf ettim. Güldü geçti ama yemek bulamaz
oldum tencerelerde. Kendi başımın çaresine baktım bu arada. Herkesin gözü
bendeydi. Nefes alışlarımın bile izlendiğini hissettim. Arada laf
sokuşturmaları saymıyorum tabii ki. İş ciddileşmeye başladı. Yelkenleri suya
indirdim fazla uzatmadan. Gerisini yazmayayım artık, denemesi bedava.
Biliyorsunuz, günümüz evlilikleri
moda gibi gelip geçici artık. Nerede o eski evlilikler dedirtiyor insana. Eski
evlilikler genellikle mezara kadar devam ederdi hatta mezarda bile
devamlılığını korurdu. Dedelerimiz ve ninelerimizden bilirdik bunu. Günümüzde
bin bir nedenden dolayı evlilikler kısaldı. En küçük buhranda çatırdamaya
başlayan evlilikler ilk fırtınada dağılıveriyor son bahar yaprakları gibi uçup
gidiyor.
Araştırmacılar
sebepler sıralamaya devam ediyor. Kültür farklılığı, ekonomik nedenler vb. birçok
neden sıralayabiliyorlar. Elbette çağdaş kültür ve eğitim sistemini de dikkate
alırsak bireyselliğin ön plana çıkması da önemli bir faktör oluyor. Artık
insanların birbirini sırtlayacak ne gücü ne de tahammülü var. Sadece ben var
çağdaşlıkta. Biz olabilmenin altyapısı kaymış durumda ayaklar altından. İşte bu
nedenle evlilikler mezara kadar değil pazara kadar bile zor dayanır halde.
Geçmiş
evliliklerdeki en önemli faktör olan birbirini anlama ve değer verme aşınmış
bana değer ver anlamı taşımaya başlamış. Bana değer ver anlayışı bir süre sonra
hayal kırıklıklarıyla boğuşmaya başlıyor ve karşılıklı suçlamalar ve
hakaretlerle sarsılarak güvenin zedelenmesine yol açıyor. Güven zedelendiğinde
de geriye fazla bir şey kalmıyor zaten. Ama insanlar öyle kaptırıyorlar ki
kendisini kendilerine saygıları olmadığını saklayarak karşısından saygı
bekliyorlar sürekli. Hep sevilsin istiyorlar tek taraflı olarak. Dolayısıyla ne
yaptığını bilmez hale geliyorlar bir süre sonra.
Basit bir
test: eşinize, fazla abartıya kaçmadan anormal davranış şekilleri gösterin.
Hakaretvari ifadeler kullanın yalnız kaldığınızda. Zaman zaman odaya kapatın
kendinizi. Kırıcı olun haftada birkaç kez. Sürekli gergin takılın onun yanında vb.
Gözlemleyin
davranışlarını bu sürede. Bir haftadan fazla sürmesin bu durumunuz ama yoksa iş
gerçeğe dönmeye başlar aman ha. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın. Tedbirli
olun yine de siz.
Kendinden
emin, kendine güveni olan ve sizi tanıyan bir eş davranış değişikliklerinizi
hemen fark edecektir mutlaka. İlk anlarda sessiz kalabilir ama bir yandan da
yardımcı olabilmek için sizin davranışlarınıza neden olabileceğini düşündüğü
konularla ilgili kafa yorup sizi teselli edecektir mutlaka.
Size samimi
bir şekilde davranışlarınızın altında yatan nedeni soracaktır seven bir eş. İlk
anda davranış ve hakaretlerinizi ciddiye almayarak nedenleri bulup çözmeye
çalışacaktır. Rahat etmeniz için sizinle ilgilenmeye çaba gösterecektir.
Başka nasıl
olabilir?
Daha ilk duyduğunda
başa baş ağız yarışına girecektir kendisini savunma cephesine atarak. Zurna
zırtlamaya başlamıştır bu anda. Dikkatli olmakta fayda var, oyunu kesmek
gerekli ve çareler aranmalıdır hemen. Karşıdaki eşin kişisel sorunları vardır
hem de ciddi sorunlar. En küçük yanlış davranışınızda patlamaya meyillenmiştir
kendi yükünü taşımakta zorlandığı için. Pamuk ipliğine bağlıdır bu evlilik.
Elbette bir yolunu bulup ağır gelen yüklerin ortaya dökülüp paylaşılmasını
sağlamak gereklidir.
Belki ciddi
bir yardım almak gereklidir durumun altından kalkabilmek için. İnsanlar
farkında olmadan yüklenmiş olurlar bazı yükleri. En küçük kıvılcım ateşlemeye
yeter bu tür durumları.
Böyle bir
durumda en iyisi duyacağınız azarları göze alarak oyunu dürüstçe açıklayın özür
dileyerek ve kendinizi affettirmek için hediye yetmez elbette. Başka
affettirici çareler düşünmeniz gerekli. Bakalım tanıyor musunuz siz de eşinizi.
Eğer tanıyorsanız mutlaka kendinizi affettirecek bir yol bulacaksınızdır.
Eğer normal
olarak bir haftayı doldurduysanız. Hak etmiştir övülmeyi, baştacı olmayı.
Kucaklayabilirsiniz ve açıklayabilirsiniz durumu. Şaka şaka diyebilirsiniz ama
dikkatli olun okkalı bir Osmanlı tekmesi yiyebilirsiniz. Eminim sinirden veya
şaşkın bir sevinç gözyaşı da damlayacaktır yanaklarından. İnsanın içi kıyılıyor
be.
Yapmayın
isterseniz. Karar sizin. İnsanlar birbirini aşağı yukarı tanır zaten belli bir
sürede ancak beklenmeyen bazı gelişmeler karşısında da insanların ne yapacağını
kestirmek elbette zordur çünkü insanlar sürekli değişim halindedirler.
Görsel: Google Görseller
Aman aman bu oyun benim için çok tehlikeli. Düşünmesi bile korkutucu:))
YanıtlaSilKaystros Tyrha, aman dikkat, çok pahalıya patlıyor. :))
SilHahaha, inanmıyorum Halil Bey, karınızla mahsus kavga çıkartmak için elinizden geleni yapmışsınız:))Sabırlıymış valla eşinizi kutluyorum. Ama bence kimse denemesin:))))
YanıtlaSilbücürükveben, ağzının payını almak isteyen varsa bir denesin. :))
SilBu konuyla ilgili bende kendimce bir yazı kaleme almıştım Evlilik Üzerine diye. İnsan ister istemez üzülüyor çevresinde kısa süren evlilikleri görünce. Elinize sağlık test de denemeye değer, gerçi ben eşimle birkaç defa dediğiniz tarzda olaylar yaşadık ama sağolsun hep beni anlayışla karşıladı. Allah herkesin gönlüne göre versin
YanıtlaSilGeCe, çok şanslıymışsınız. kadir gecesi mi doğdunuz acaba. dileğinize katılıyorum, umarım herkes gönlüne göre bulur. :)
SilTeste gerek yok bizimkinin sanırım:)
YanıtlaSilEbemkuşağı, emin olmak, güvenmek güzel şey. :)
Sil