Türk Telekom’un Komiklikleri
Bu yazımda bahsettiğim durumlar belli
bir süredir yaşadığım durumlardır. Bir kurumun bu hallere düşmesinin altında
yatan nedenleri düşünmek gerekli. Ne kadar basit ve ahlaki olmayan durumlara
düştüklerinin resmidir adeta. Aynı zamanda memleketin durumunu ortaya koyan bir
durumdur bana göre. Gün boyu hatta 24 saat internet nöbetindeyim. Merak etmeyin siz. Gelirse hemen yakalayıp yayınlıyorum yazımı.
Benim internetim rüzgârdan, yağmurdan, bulutlardan, nemden, soğuktan, sıcaktan velhasıl kelam havanın her türlü değişikliğine hassasiyetle yaklaşıyor. Bu kadar hassas bir internet yoktur daha dünyada. Bize özgü bir internet bu. İşin en komik yanı da nereden bakılırsa bakılsın özel konumda yaşanılan durum beş altı yıldır devam eden bir durummuş aynı binada oturanlardan öğrendiğime göre ve benden başka abone kalmamış meğer. Herkes ev internetini iptal ettirmiş cep telefonlarıyla idare ediyorlarmış artık uzun yıllardan beri. Benim inatçılığım işte hala uğraşıyorum bir umutla. Belki düzelir diye. Umutsuz durum. Başka ne diyeyim, benim internetim bir başkadır. Çok mu çoooook hassastır. Yanında nefes almaya bile kıyamazken arada bir göz kırpar bana teselli vermek için.
Yaklaşık iki yıldır abonesiyim
Telekom’un. Evde sabit internet aboneliğim var. Ancak doğru dürüst bağlanmak
mümkün olmamaya başladı bir yıl öncesine kadar. Arıza bildirimlerim oldu. Ekip
geldi baktı duruma. Bizim binadaki kutunun dolu olduğu, başka bir kutudan
–yaklaşık yirmi metre uzaktaki- kutudan bağlanmış hattımız. Arızalar bu nedenle
oluşuyormuş ve yapılacak bir durum yokmuş. Bu söz üzerine sıkıntılı -yavaş ve kesilme- olsa da idare etmeye
çalıştım. Örneğin 50 GB sözleşmem olmasına rağmen 15-27 GB arasında aylık
kullanımım olduğunu, bu durumun bile yeterince fazla olduğunu söylüyordu
ilgililer.
Ancak tamamen kesildi son yedi
aydır. Yetkililerle görüştüğümde inşaatlardan dolayı arıza var ve çekemiyoruz
kabloları şeklinde durum beyan ettiler ancak altı ay gibi bir süre
alabileceğini belirttiler. Yapılacak bir durum yoktu beklemekten başka.
Bekledim yedi aya yakın.
Nihayet ilave altyapı inşaatı
tamamlandı. Bir gün cep telefonumdan arandım, bilgisayar bağlanabiliyor mu?
Diye sordular. Bağlanabiliyordum, evet dedim. Daha ilk gün sıkıntı yine
eskisiyle aynıydı. Değişen bir şey olmamıştı arızanın durumunda.
İl yetkilileriyle görüştüm. ”İl
bazında 300-500 civarında arızamız var, bir arıza ekibimiz var ve
yetişemiyoruz. Bu gün ilçelerden birisine gitti ekip. Program yapamıyoruz. Size
kesin bir süre veremem” dediler. Umutlarım suya düştü sözleri duyunca.
Kişisel arıza bildirimlerim dikkate
alınmıyordu çünkü geriye dönüş olmuyordu hiç. İl müdürlüğüne gidip durumu
anlatarak arıza kaydı oluşturuyorlardı. Bu durumda cep telefonuma “48 saat
içinde durumunuz gözden geçirilecektir” mesajı geliyordu ama beklenen süre ve
sonrasında ne arayan ne de soran oluyordu. Ben aradığımda 4441444 ve 4440375
nolu hatlarından, müşteri temsilcisine yönlendiriyorlardı. Müşteri temsilcisine
bağlanıncaya kadar caz müziği dinliyordum bir veya iki dakika kadar. Sonrasında
bağlanıyordum.
Neyse müşteri temsilcisi görüşmenin
kayda alındığını belirttikten sonra test yapacağını söylüyordu. Sonunda da bana
ekiplerinden rapor olduğunu arızanın bina içinde olduğunu belirttiğini
söylüyordu. Eğer ekip gelsin dersem 50 TL ücret faturaya ilave edilecekti.
Eğer arıza bina içinde değil de
kurumun sorumlu olduğu dış hattan kaynaklıysa yine de faturaya dâhil edilecek
mi 50 TL diye sorduğumda “evet” cevabını aldım. Sesinden genç ve acemi bir
bayan olduğunu anlıyordum. Kuşkulandım ifadelerden. “hayır” diyerek kabul
etmedim 50 TL durumunu ve kapattım kızarak. Açıkça haraç istiyordu kurumu adına
genç ve acemi bayan. Belli ki amirleri tarafından bir dayatma vardı ve
emrivakiydi düştüğü durum.
Aramalarımda ne kadar ücret
kesildiğini merak ettim. Bir deneme yaptım kısa süreli. 4 dakika 12 saniyelik
bir aramada 57 kuruş kesilmişti benden. Düşündüm dakikalarca yabancı müzik
dinlettikleri, devamında test yapıyoruz bahanesiyle bağlantıyı koruduklarını.
15-20 dakika süren bir durumdu bu aramalar. Yaklaşık 2,50-4,00 lira civarında
bir ücrete tekabül ediyordu.
Görüşmemizde bahsedilen rapor keyfi
yazılan bir rapordu çünkü ekip gelmedi ve benim haberim yok durumdan. Açıkça
yalan söylüyordu acemi ve dikte edilen görevli. Amacı benden 50 TL haraç almaya
yönelikti ve ikna etmek istiyordu sadece. Patronlarını memnun etmek için. “ekip gelmedi buraya” dediğimde ses tonu
birden değişmişti acemi bayanın. İtirazlar ettiğimde bocalamaya başladı ve
papağan gibi aynı cümleleri tekrarlayıp durdu ve ben de “sizinle çözülemeyecek
bu mesele” deyip kızgınlıkla kapattım telefonumu.
Cep telefonuma gelen mesaj: aramaya
rağmen size ulaşılamamıştır, arızanız giderilmişse …… eğer devam ediyorsa ….. numaraya mesaj gönderin” yazıyordu.
Düşündüm ki kayıt altına alınıyor dedikleri görüşmemiz silindi bazı kişilerin
görmemesi veya duymaması için.
Tekrar Telekom Müdürlüğü’ne gittim.
Yaşadığım durumu anlattım ve arızanın devam ettiğini, tamamen kesildiğini,
modemimde ADSL ve internet sinyallerinin yanmadığını, bazen ADSL yanıyor ve
internet sinyali sürekli yanıp sönüyor olduğunu belirttim. 50 TL haraç
istenildiğini düşündüğümü söyledim.
Gülümsedi yüzüme bakarak ilgili.
Bana bir mesaj gelmiş olduğunu söyledi. Evet, geldi dedim ve gösterdim mesajı.
Mesajın ne amaçla gelmiş olabileceği hakkında fikrimi belirttim. Görüşmenin
içeriğini anlattım. “50 TL’yi kabul etmediniz değil mi?” evet dedim. “iyi
etmişsiniz” dedi samimice. Tekrar arıza bildirimi oluşturacağını ve arıza
ekibinin mutlaka sahada arızayı görmesi gerektiğini, müşteriye bilgi verilmesi
gerektiğini belirttim dedi. Size yeni bir mesaj geldi şu anda. Teşekkür edip
ayrıldım.
Evet, yine 48 saat içinde arızanın
giderileceği ve bana bilgi verileceği mesajı gelmişti. Bir gün sonra orta
yaşlarda olduğu sesinden anlaşılan tecrübeli bir müşteri temsilcisi aradı
İstanbul’dan. Durumu daha tecrübeli
birisine havale ettikleri belliydi ama mesele samimi değildi. Çözüme yönelik
değildi sadece kızgın bir müşteriyi yatıştırmaya yönelikti. Kısa bir konuşmadan
sonra benim “siz de diğerleri gibi aynı şeyleri tekrarlayıp 50 TL haraç
isteyecekseniz boşuna uğraşmayın demem üzerine mutlaka arıza ekibinin
geleceğini, yönlendirdiğini söyledi ve telefonu kapattım.
Hala bekliyorum ekip gelmesini, bir
haftayı geçti üzerinden. Ben şahsen ekibin gelmeyeceğini, gelemeyeceğini
biliyorum. Çünkü tek bir ekip ve Aydın'ın merkezde 300-500 ciddi arıza olduğunu
biliyorum, duydum en yetkili ağızdan.
İşin asıl önemli yanı Telekom’un
bakır kablolarının hırsızlar tarafından sökülüp çalınmış olduğunu öğrenmem
oldu. Yapılan altyapı yatırımı bu nedenle kabloları yer altına alma
çalışmasıymış.
İlk anda çok basit bir mesele gibi
görünen durum aslında çok ciddi bir soygun ve haksız kazanç sağlıyor. Bu kadar
açıkça yapılması ise Türkiye’deki idari yapının durumunu açıkça gösteriyor.
Kimse görmüyor mu durumu? Elbette görüyorlar ve biliyorlar sadece uzak
duruyorlar o kadar. Aynı durum diğer illerde de olduğunu biliyorum çünkü foreks
piyasalarıyla ilgili bazen arayan foreks müşteri temsilcileriyle durumu
konuştuğumda “çok müşterimizden de alıyoruz aynı şikâyetleri” şeklinde
söylediler. Demek ki durum yerel değil genel, Türkiye genelinde olduğu
anlaşılıyor.
Trajik-komik geldi bana Telekom’un
içine düştüğü durum ve personelinin davranışları. Bir kurum ayakta kalabilir mi
böyle. Zaman gösterecek. Benim durum ise ya mahalle değiştireceğim ya da
aboneliğimi iptal ederek sözleşme taahhüdümden dolayı 300 TL gibi bir cezayı
ödemem gerekecek. Telekom’dan başka çözümler düşünmem gerekecek. Özellikle
Telekom’un şerrinden korunabilmem için vınn gibi bir çözüm daha mantıklı
görünüyor bana. Çünkü diğer firmalar da aynı altyapıyı kullanıyorlar, çare yok yani. 03.07.19
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.