karar |
Dünyayı yöneten insanların her biri
kaçar kitap okumuşlardır acaba hayatlarında? Ya en zenginler? Dünyanın en
zengin beş kişinin içindekiler bile elindekilerin kendilerini bir yıl
geçindirebileceğini düşündükleri ve durumlarından kaygılandıkları bir yerde
asgari ücretle geçineni veya bir işi olmayanı bir düşünsenize. Bir terslik yok
mu bu işlerde.
İnsan hayvangillerin tepesine
yerleştikten sonra hem kendisi hem de dünya oldukça hızlı değişmeye başladı.
Son elli yıldaysa neredeyse hızına ulaşılamaz durumda değişimin. Sanayi devrimleri sayılır dökülür ortaya.
İngiltere’de işçilerin fabrikadaki
makinalara saldırarak parçalamalarının üstünden fazla bir zaman geçmeden
peşinden yeni keşifler ve toplumun yapısında değişiklikler yapan gelişmeler
devam edegelmiştir.
Burada değişimleri ve yol açtığı
iyilikleri, kötülükleri sıralayacak değilim ama bu gelişmelerin her birisi de
insanı yalnızlaştırmaya yönelik olduğunu söylemek istiyorum. İnsanları ayakta
tutan şey bir arada olmak ve dayanışmak olduğu dikkate alınırsa artık bu
zamandan sonra ne dayanışma ne de bir arada kalma imkânı ortadan kalktı
kalkacak durumdadır.
İngiltere’deki fabrikaya makinaların
girmesinden sonra robotlar da girdi sessizce. Tüm dünyada oldu aynı şey.
Gelişmenin göstergesi olarak lanse ediliyor değil mi? Gelişmeden çok işletmenin
daha ucuza imal ettiği ürünler pazarda daha fazla paraya satılabiliyor ve daha
fazla para kazanılıyor robotlar sayesinde, hata payları da düşük, neredeyse
sıfır. Yemez, içmezler elektrik ve biraz yağdan başka. Tatil istemezler,
yorulmazlar, fazla mesai ücreti istemezler. İnsanlarla neden kafa patlatsın
işletmeci?
İnsanlara ne olacak? Kimin umurunda,
ne olacaksa olur, yazgı bu. Alın yazılarında ne yazıyorsa onu yaşayacaklar bu
dünyadaki yaşamlarında. Öbür dünyada da rahat etmeleri için bu dünyada kimseyi
kırmamalılar ve kaderlerine razı olup şükür etmeliler. İsyan en büyük günahtır.
İsyanın ucunda cehennem vardır.
Akıllı robotlar piyasaya çıkmaya
başladı. Amerika uzay ordusu kurdu. Uzayda koloniler oluşmaya başladı. Bu arada
dünyada iklim dengesi bozulmaya başladı. Su kıtlığı yakında. İnsan vücudunun
yüzde 75’i, beyninin yüzde 85’i su hücrelerinde de aynı şekilde su dolu olan
bir canlının ayakta kalması için su gerekli veya dönüşmeli. Besin kıtlığı
derseniz tam üstündesiniz zaten. Ayrıca besin kıtlığına çare diye genetik
kodların değiştirilmesi insanların genetik kodlarının değişmesine yönelik en
başta üremeyi kontrol ederek insanların üremesini sınırlamaya yönelik
çalışmalar olanca hızla devam ediyor. Sağlıklı olan insanları da hasta etmek
için çeşitli hastalıklar yaratarak ilaç endüstrisine para pompalamaya çalışmaların
en üst aşamalarındayız.
Kimi suçlayabilir insanlar bu
durumlar için. Kendine verdiği zararların tek sebebi kendisi. Kendi rızasıyla
alıp yiyor. Kendi rızasıyla oy veriyor destekliyor. Kendi sonunu hazırlıyor
bilmeden. Bilmeden diyorum çünkü insanlara söylendiğinde kimse inanmıyor zaten.
Ortalıkta bir sürü yazıp çizilenler var. Bırakın yazılıp söylenenleri buzullar
eriyor buzullar. Var mı gören duyan? Var mı olacakları bilen, düşünen?
Anlaşılan o ki, karar vericiler
dünyayı gözden çıkarmışlar. Eldeki olanlar bir süre daha rahat dayanır sonrası
Allah kerim. Onların çareleri her zaman var, olmayanı da yaratırlar zamanla.
Güç neredeyse çare de orada çünkü.
Dünyanın kara bulutlar içinde kalıp
bir çöplüğe dönüşmesini hayal etsenize. Kim yaşama savaşı verecek o çöplükte?
Paylaşımınız için teşekkürler. Kendi adıma konuşuyorum, orta yaşlara doğru yürüyen biri olarak liste tutuyorum 283 kitap okumuşum :)
YanıtlaSilgizlipencere06, bence onlarınkinden onlarca kat fazladır eminim.
Sil