SAYFALAR

Salı, Eylül 03, 2019

Kaç kitap okumuşlardır, hayatlarında?

geleceğe karar verenler
karar
Dünyayı yöneten insanların her biri kaçar kitap okumuşlardır acaba hayatlarında? Ya en zenginler? Dünyanın en zengin beş kişinin içindekiler bile elindekilerin kendilerini bir yıl geçindirebileceğini düşündükleri ve durumlarından kaygılandıkları bir yerde asgari ücretle geçineni veya bir işi olmayanı bir düşünsenize. Bir terslik yok mu bu işlerde.

İnsan hayvangillerin tepesine yerleştikten sonra hem kendisi hem de dünya oldukça hızlı değişmeye başladı. Son elli yıldaysa neredeyse hızına ulaşılamaz durumda değişimin.  Sanayi devrimleri sayılır dökülür ortaya. 
İngiltere’de işçilerin fabrikadaki makinalara saldırarak parçalamalarının üstünden fazla bir zaman geçmeden peşinden yeni keşifler ve toplumun yapısında değişiklikler yapan gelişmeler devam edegelmiştir.
Burada değişimleri ve yol açtığı iyilikleri, kötülükleri sıralayacak değilim ama bu gelişmelerin her birisi de insanı yalnızlaştırmaya yönelik olduğunu söylemek istiyorum. İnsanları ayakta tutan şey bir arada olmak ve dayanışmak olduğu dikkate alınırsa artık bu zamandan sonra ne dayanışma ne de bir arada kalma imkânı ortadan kalktı kalkacak durumdadır.
İngiltere’deki fabrikaya makinaların girmesinden sonra robotlar da girdi sessizce. Tüm dünyada oldu aynı şey. Gelişmenin göstergesi olarak lanse ediliyor değil mi? Gelişmeden çok işletmenin daha ucuza imal ettiği ürünler pazarda daha fazla paraya satılabiliyor ve daha fazla para kazanılıyor robotlar sayesinde, hata payları da düşük, neredeyse sıfır. Yemez, içmezler elektrik ve biraz yağdan başka. Tatil istemezler, yorulmazlar, fazla mesai ücreti istemezler. İnsanlarla neden kafa patlatsın işletmeci?
İnsanlara ne olacak? Kimin umurunda, ne olacaksa olur, yazgı bu. Alın yazılarında ne yazıyorsa onu yaşayacaklar bu dünyadaki yaşamlarında. Öbür dünyada da rahat etmeleri için bu dünyada kimseyi kırmamalılar ve kaderlerine razı olup şükür etmeliler. İsyan en büyük günahtır. İsyanın ucunda cehennem vardır.
Akıllı robotlar piyasaya çıkmaya başladı. Amerika uzay ordusu kurdu. Uzayda koloniler oluşmaya başladı. Bu arada dünyada iklim dengesi bozulmaya başladı. Su kıtlığı yakında. İnsan vücudunun yüzde 75’i, beyninin yüzde 85’i su hücrelerinde de aynı şekilde su dolu olan bir canlının ayakta kalması için su gerekli veya dönüşmeli. Besin kıtlığı derseniz tam üstündesiniz zaten. Ayrıca besin kıtlığına çare diye genetik kodların değiştirilmesi insanların genetik kodlarının değişmesine yönelik en başta üremeyi kontrol ederek insanların üremesini sınırlamaya yönelik çalışmalar olanca hızla devam ediyor. Sağlıklı olan insanları da hasta etmek için çeşitli hastalıklar yaratarak ilaç endüstrisine para pompalamaya çalışmaların en üst aşamalarındayız.
Kimi suçlayabilir insanlar bu durumlar için. Kendine verdiği zararların tek sebebi kendisi. Kendi rızasıyla alıp yiyor. Kendi rızasıyla oy veriyor destekliyor. Kendi sonunu hazırlıyor bilmeden. Bilmeden diyorum çünkü insanlara söylendiğinde kimse inanmıyor zaten. Ortalıkta bir sürü yazıp çizilenler var. Bırakın yazılıp söylenenleri buzullar eriyor buzullar. Var mı gören duyan? Var mı olacakları bilen, düşünen?
Anlaşılan o ki, karar vericiler dünyayı gözden çıkarmışlar. Eldeki olanlar bir süre daha rahat dayanır sonrası Allah kerim. Onların çareleri her zaman var, olmayanı da yaratırlar zamanla. Güç neredeyse çare de orada çünkü.
Dünyanın kara bulutlar içinde kalıp bir çöplüğe dönüşmesini hayal etsenize. Kim yaşama savaşı verecek o çöplükte?



Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Paylaşımınız için teşekkürler. Kendi adıma konuşuyorum, orta yaşlara doğru yürüyen biri olarak liste tutuyorum 283 kitap okumuşum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizlipencere06, bence onlarınkinden onlarca kat fazladır eminim.

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.