Zafer’in tekrar tekrar yoğrulup,
şekillenen hamuru
Zafer yaşamını gözden geçirdiğinde
zaman zaman her seferinde farklı bir ayrıntıyı fark ede ede yol aldığını
gördüğünde oldukça şaşırdı, kabullenemedi önceleri. Ancak zaman geçtikçe
üzerinden ateşin soğuyup küle dönüştüğünü gördü ve külleri henüz sıcaklıklarını
koruyordu. Her dokunuşunda aynı yangıyı hissediyordu parmaklarında. İlk ateşin
yarattığı acının aynısını hissediyordu.
İşte bu yüzden gömebildiği kadar
derinlere gömerek ne bulursa üzerine atarak kendisini korumaya çalışmış
olduğunu gördü ama hala daha aynısını yapıyor olduğunu da görünce bu işin
üzerinde kafa yormaya başladı arada bir. Ne kadar kafa yorarsa o kadar acıları
yenileniyor ve gömülen yerden çıkıyorlardı teker teker. Tekrar başa dönüyordu
sürekli. Bir ulaşılır yol değildi bu gidiş. Bırak kalsınlar oldukları yerde
diye kendisine tembihlese de faydası olmuyordu.
Kendisini
tanımaya çalışmasına yol açan her şeyi ortaya serip görmeye cesareti oluyordu
bazen ancak fazla dayanamayıp kapatıyordu yeniden. İlk hamurunun nasıl
şekillendiğine kafa yormaya başladığındaysa bulunduğu noktaya gelişi
canlanıyordu adım adım gözlerinde. Her seferinde tekrar tekrar şekil alan
hamuru kılıktan kılığa girerek bu günlere gelmiş olduğunu görebildiğindeyse her
şey çoktan geçmiş, gerilerde serpilip kalmışlardı.
Serpintiler
yollardaydı. Geriye döndüğünde üzerlerine basıyordu sürekli, basmadan
geçemiyordu bir adım ileriye. Kabullenmekten başka çaresi yoktu. Ya ezip
geçecek ya da başka bir yola sapacaktı. Geçmişte sapamamıştı başka bir yol bulamadığı
için, şimdi de değiştirmenin anlamı yoktu çünkü elden gelen bir durum olmaktan
çıkmıştı.
Mevcut
hamurunun şekliyle yürüyebildiği kadar önündeki yolları yürümeye devam
edecekti. Bu zamandan sonra hamuruna şekil vermek gelecek zamanlara kalıyordu.
İleride fırsat bulursa eğer dönüp bakardı tekrar kendisine. Artık kendisi
kendisinin olmaktan çıktığı bir noktadaydı. Bağlılıkları, bağımlılıkları,
elinde olan ve olmayanların kardığı şekilsiz, duygu karmaşalarından oluşan
alabildiğine renk cümbüşleri içine bulanmış bir şekilli hamura benzetiyordu
kendisini. “Kimim, neyim ben?” diye sorduğunda verebildiği cevaplar hem çok hem
de hiç yoktu.
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.