Söz Aşkı

            Çocuk yaşlardaydım. Biri oğlan, diğeri kız; sözlendiler. Kız, uzun boylu,  uzun saçlı, kömür gözlüydü. Gülümsemesi ısıtıyordu çevresini. Oğlan deseniz, boyuna uygundu kızın, uzun boyluydu. Kıvırcık saçları arkaya yatık, inek yalamış gibi olurdu her zaman. Saçına tutkun bir sürü kız vardı. Oğlanın adı Cenk, kızın adı Cennet. Huyu huyuna, suyu suyuna uygundu.

            Cenk, mert bir delikanlı, gözünü budaktan sakınmaz, sözünü esirgemezdi. Çevresinde çok sevilen bir çocuktu. İlkokuldan sonra okula gidememişti ailesinin durumundan dolayı. Kendisinden büyük iki, küçük bir erkek kardeşi vardı. Büyük kardeşlerin biri kız, diğeri erkekti. İkizdiler, ayrı yumurta ikiziydiler. Onlarda ilkokuldan sonra okula devam edememişler, ikisi de sözlenmişlerdi. Bir yıl sonra, hasattan sonra evlilik planları yapılmıştı. Cenk ve Cennet de kendi aralarında söz kesmişlerdir. Abisi ve ablasından sonra sıraları gelecekti nasılsa. Babalarını en büyükleri bile doğru dürüst tanıyamamıştı. Kim vurduya gitmiş, katil bulunamamıştı ama şüphelendikleri vardı.

            Bir cinayet haberi duyulur. Cinayeti işleyen zanlı Cenk’in abisidir. Jandarmalar aramaya başlamışlardır. Aile bu duruma inanamamaktadır. Ölen kişi ailenin husumetli olduğu birisidir ve uzaktan akrabalarıdır. Babalarının şüphelisi olarak düşündükleri kişidir. Neredeyse unutulmakta olan bir meseledir. Ancak bu durum iki sülale arasında husumeti tekrar gün yüzüne çıkarmıştır.

            Aile bir araya gelir ve değerlendirir durumlarını. Cenk’in yaşı küçüktür. Abisinin yaşı on sekizini doldurmuştur. Cenk daha az ceza alacaktır bu durumda. Abisi aileyi geçindirmek zorundadır. Aileyi ayakta tutmak için abisinin dışarıda kalması gereklidir. Ailenin kararı Cenk’in suçu üstlenmesidir. Kendisine saldırdığı için korunma amaçlıdır bu durum, istemeyerek meydana gelmiştir.

            Cenk yıkılmıştır. Yapılacak başka bir durum yoktur. Sabahleyin jandarmaya teslim olacaktır. Sözlüsü Cennet’e haber salar ablasıyla. Ablası durumu anlatır Cennet’e. İtiraz etse de elinden bir şey gelmez.

            Cenk, jandarmaya teslim olur ve suçu üstlenir. Mahkeme kısa sürede sonuçlanır. On beş yıl ceza alır Cenk. Cennet ailesine durumlarını anlatmış, sözlendiklerini söylemiş ama kabul ettirmekte epeyce zorlanmıştır. Son duruşmaya ancak katılabilmiştir. Cezayı kendi kulaklarıyla duymuştur.

            Aradan bir ay geçer. Cennet Cenk’i ziyarete gider. Cenk gözlerine inanamaz önce ama ilk sersemliği attıktan sonra dünyası değişivermiştir. Dışarıdaymış gibi rahatlamıştır. Cennet sarılır boynuna, öylece kalır ziyaret bitinceye kadar. İyice şaşkındır Cenk. Konuşsa da bir cevap alamamıştır karşılık olarak. Gardiyan “ziyaret saati bitti” deyince sarılmayı bırakan Cennet, gözlerinin içine bakarak gülümser ve sıcacık ses tonuyla “bekleyeceğim seni” der, arkasını dönüp çıkar gider.  Cenk şaşırır Cennet’in bu kadar cesur oluşuna.

            On beş yıl bu, dile kolay. Cennet’in bir sürü talibi çıkar yerli yabancı, fakir, zengin ama hepsini de geri çevirir. Anası ve babası kabullenmiştir durumu. Bir tanecik kızları vardır. Nasıl vereceklerdir istemediği birine. Kızlarının arkasında dururlar, teselli etmeye kalkarlar ama Cennet onları teselli eder her seferinde. Bir süre sonra kimseler arayıp sormaz olur Cennet’i. Kapıda kalmışlar sınıfına dâhil olmuştur Cennet. Cenk de mektup göndermiştir kendisine. Mektubunda, hayatını karartmamasını, uygun gördüğü birisiyle evlenip mutlu olmasını istemiştir, kendisini beklemenin anlamı olmadığını anlatmaya çalışmıştır. Cevap vermeye gerek görmemiştir.

            Cenk on senede tahliye olur, iyi halden. Cennet almıştır haberini. Kalbi yerinden fırlayacak gibi güm güm etmeye başlar. Gece gündüz uyku tutmaz, bir şey yiyip içemez. Cenk’in saçları kırçıllaşmıştır. Daha olgun ve yakışıklı biri olmuştur. Yüz hatları belirginleşmiş, yüreğinin yumuşaklığı yüzüne vurmuştur.

            Cenk evine geldiği gece sabaha kadar uyumaz. Anası ve ablasıyla konuşurlar. Cennet’i öve öve bitiremezler. Dillere destandır Cenk-Cennet aşkı. Sokaklarda çocuklar bile anlata anlata bitiremez Cenk-Cennet aşkını. Kız çocukları ek olarak isimlerine Cennet, erkek çocukları da Cenk takarlar. Yeni doğanların çoğunda da Cenk ve Cennet ismi konulmuştur.

            Beklenen haber tez yayılır. Daha haftasına varmadan Cenk, ailesini istemeye gönderir Cennet’i. Adet usul yerini bulmuştur, en kısa zamanda düğün hazırlıklarına başlanacaktır. Cenk-Cennet düğünü herkesin düğünüdür sanki. Ahali sahiplenir. Çeyize yardım ederler, düğün yemekleri daha zengindir. Değme zenginlerin düğünü üç gündür ama muhtarlık karar almıştır bir hafta olacak diye. Bir hafta davullu, zurnalı düğün olur bol yiyecek ve eğlence eşliğinde.

            Cenk ve Cennet, muratlarına erip çoluk çocuğa karışırlar. Arada bir atışsalar da idare edip giderler. 

Görsel: Google Görseller