SAYFALAR

Salı, Şubat 23, 2021

Deli deliyi nerede bulur?

            

pandemi
deli

        Kahvelerin hayatımızdaki –erkekler için- yeri başkaymış. Bir tür tedavi merkeziymiş de farkında değilmişiz. Çocukluğumdaki köy hayatını düşündüm de kadınlar için dulluk –binanın güneş gören yanındaki duvar dibi- vardı. Her mahallede birkaç tane belli başlı yerler olurdu. Kadınlar evdeki işlerini bitirdiğinde, kirmenini, çorap örgüsünü, kazak örgüsünü alır çıkar o yere. Getirdiği küçük minderini koyar ve oturur üzerine. Genellikle ağaç kütüğü vardır oturmak için. Oturup sohbet ederken boş durmamak için elinde mutlaka bir iş olurdu.

            Malum, salgın günlerinde yaşıyoruz. Özellikle hafta sonları tamamen evde olunca sıkıntı basıyor insanı. Bakkala ekmek almaya çıktım geçenlerde. Çay demlemiş bakkal.

            “içer misin abi?” deyince hayır diyemedim. “içerim” dedim gülümseyerek. Dışarıda çay içmek benim için de değişiklikti. Açık havada çay içmek, hem de dışarıda. Havası atılacak bir durum. Çay bahanesiyle daha fazla kalmanın yoluydu aynı zamanda çay teklifinin kabul edilmesi.

            Bakkalla havadan sudan konuşurken eski okey arkadaşlarından birisi göründü karşı sokağın başında. Bakkal elindeki çay bardağını havaya kaldırdı, ona çay olduğunu anlatmak için. Adımlarını hızlandırdı.

            Bakkalın yanı da bizim dulluk oldu o günden sonra.  Kadınlara imreniyordum. Kadınlar boş arsalara sandalyelerini getirip, sırayla çay demlenir, börek çörek gibi atıştırmalıklar hazırlanır çıkılır sözleşerek. Hava güneşli olmayagörsün. Anasını ünnetiyorlar güzel havanın.

            Erkekler evlere tıkılıp kaldı salgın süresince. Kadınlar daha iyi organize oldukları da böylece anlaşılmış oldu bence. Sahi kadınlar olmasa erkeklerin kaçı karnını doyurabilir dersiniz?

            Bakkal, çayını eline tutuşturdu gelir gelmez. Selamlaştık. Hal hatır sorduk usulen. Anlamı yoktu hal hatır sormanın çünkü biliniyor açıkça, morallerin bozukluğu. Eskiden “adet olmuş iyiyim demek emme…” diye başlanırdı hal hatır sorulduğunda. “İyiyim” demek neredeyse üstü kapalı zorunluluktu. “iyi değilim” zorda kalınmadıkça söylenmezdi çünkü yardım istemek olurdu. Komşuya, arkadaşa yük olunmak istenmediği için kolay kolay denmezdi. Bir taraftan da zayıflık demekti, uluorta söylenecek şey değildi.

            Suratının ifadesi deyip durur “haşatım” diye. Limon satıyor mübarek surat. Benimki de ondan farklı değil, suratın izlerinin derinliğinden anlayabiliyor insan. Aynaya bakmaz oldum epeydir. Suratıma su çarpıp çıkıyorum lavabodan. Şeytan görsün suratımı diyorum aklım sıra.

            “ne yapcez böle ya?” dedi bana bakarak. Kızgın bir ifade vardı suratında. Okey oynarken bile akşama kadar yenildiğinde o kadar kızgın surat görmemiştim hiç. Çoktandır uzun süreli konuşmadığı da belli dili tutukluk yapıyor.

            “idare ediyoruz be, ne yapalım ki başka?” dedim çaresizce.

            “ben kendimle konuşmaya başladım valla, kendi kendime konuşunca rahatlıyo kafam biraz. Hem biliyonuz mu beyin kendini rahatlatmak için konuşmak zorundaymış. Denedim işe yarıyo. Tavsiye ederim size de…” deyince bakkal gülümsedi. Açıkça gülse ayıp kaçacak yaşça küçük sayılır, kalktı çay getirme bahanesiyle. Çayları tazeledi.

            Parkinson hastası birisi aklıma geldi o anda. Kendi kendine konuşurdu. Gayet de neşeli bir sohbeti olurdu kendi kendisiyle. Bir gurup gibiydi. Soru soruyor, cevap veriyor, şaka yapıyor, gülüyor. Karşıdan seyrederken iki kişi sohbet ediyor gibi geliyordu. Yalnız olduğunda yapardı.  Kimse varsa yapmazdı. İnsanlarla normal sohbetini yapardı. Demek ki beyni ihtiyaç duyuyordu konuşmaya. Bir süre sohbet ettikten sonra rahatlamış olurdu. Suratından da anlaşılırdı.

            Kafama yattı okey arkadaşımın dedikleri. Evde yalnız olduğumda denemeye karar verdim, kendisine de söyledim deneyeceğimi.

            O günden sonra en fazla gün aşırı bakkalda buluşmaya başladık. “deli deliyi bakkalda bulur salgında” oldu dilimizdeki lakırdı.  22.02.2021

 Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Ya aslında kahvehane erkekler için gerekli bir şey galiba, yazınızı görünce fark ettim şimdi. Halbuki hep kahveye giden adamları hor görürler ama erkeklerin de kadınlar gibi hemcinsleriyle toplanmaya konuşmaya ihtiyaçları vardır illaki. şu günleri artık atlatıp normal hayatlarımıza döneriz inşallah....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlem K., umarım kısa sürede dileğiniz gerçekleşir.

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.