Demokrasi ve Seçim Halüsinasyonu

SEÇİM VE YÖNETİM

"Seç Birini-Kırk katır mı, kırk satır mı?"

    Bu ne turşu, bu ne lahana şimdi?  diyeceksiniz biliyorum.
  Bu yazı aslında çok öncelerinden kaleme alınmıştı ama o zamanlar ortam oldukça sıcaktı ve yayınlamaya cesaret edemedim, insanlardan bazıları alınır, darılır, kalbi kırılır diye.
      Şimdi havalar da soğumaya başladı, önümüz kış, ufukta sisli bulutlar görünmeye başladı, zamanıdır diye düşünerek, baştan üç paragraf ekleyerek küçük bir düzeltmeyle yayınlamayı uygun buldum. Ne yapalım, düşünmeden olmuyor be kardeşlik! Eğrisiyle, doğrusuyla azıyla, çoğuyla işte böyle bendeki uçuşanlar. :) 

          Gecenin bir yarısında yalnız bir insan, yaşı ortanın üzerinde ve dört duvar arasında. Neler geçer aklından? Asi midir? İsyan eder mi yaşamın adaletsizliğine?..

            Benim aklımdan geçiveren şey “demokrasi” kavramı oldu. Nedir demokrasi? Hani şu öve öve bitiremedikleri. Bir an düşündüm tanımı değerlendirdim. Kendi kendini yönetme biçimidir. Oy kullanırsın seçersin ve seçtiklerin de seni yönetir, evirir çevirir yönetir. Öyle yönetir ki ağzın bir karış açık kalır.

            Dünyada demokrasi nasıldır? Bana göre hiçbir yerdeki biri diğerinden çok farklı değildir seçim meselesi girdiği zaman işin içine. Seçerler ve seçilenler seçilmiş olur, kendilerinde diğerlerini yönetmeye hak bulurlar. Kendi kelepçemizi kendimiz takmıyor muyuz peki?

            İkna etmedir yönetmek. “En iyi yönetim şekli çaktırmadan yönetmektir” diye bir söz okumuştum bir yerlerde. Çaktırmadan yönetim iş yerlerinde uygulanan yönetim biçimi ve iş verimliliğini artıran bir sistem olduğu savunulur.

Haklılık payı yüksektir mutlaka, ben de katılıyorum. İnsanlar bir hedefe doğru el birliğiyle ilerliyorlar, ilerleyenlerin en önünde de patron ve patroncuklar var. İnsanlar kendi verimlilikleriyle gururlanarak duyguları da tatmin edilmiş oluyor.

"Parçala, yönet grafiği"

Bu ilerlemeler belli bir program dahilinde ve hedefler doğrultusundadır her zaman. Biri çıkıp da sabote ederse eğer, programın aksamasına neden olur. Program aksarsa iş verimliliği düşer.

            Temsili sistemlerde, seçmeni seçtiği kişiler temsil eder. İyi temsil etmedikleri düşünülürse bir dahaki seçimde temsil hakkı elinden alınarak cezalandırılmış olur. Böylece de hak yerini bulmuş olur. Peki temsil edilmemiş olmanın zararı nasıl telafi edilir? Hiçbir şekilde telafi edilmemiş olur, öyle bir kavram ve suç yoktur zaten ve hiçbir zaman da olmamıştır.

            Çoğunluk seçimi kazanmış olur, seçimi kazananlar el birliğiyle doğru düşünüldüğünü kanıtlamış olurlar böylece ve sonrasında arkalarından seyredilir gidişat. Çoğunluk parçanın azınlık parçalar üzerinde hakimiyet kurması daha kolaydır zaten razıdırlar da sonuçtan dolayı. Sonuca katlanacaktır bir süreliğine hepsi de. :)

Bu durum çoğunluğun azınlığa hükmetmesidir, alenen ve hükmetmeye izin vermektir. Azınlık çaktıra çaktıra yönetilmektedir ve yönetilecektir de seçilenler tarafından.

Bugüne kadar daha iyi bir yönetim sistemi geliştirememiştir insan denilen hayvansılar. Her yarattıklarında mutlaka bir hayvani yan bulmak mümkün; eğer aranırsa.

            Seçim tercihini doğru yapamamışların haklarının korunması gereklidir.  

                                                                                                                       

                                                                                                            10-09-2017

                                                                                                            Halil GÖNÜL

Görsel: Google Görseller