SAYFALAR

Salı, Eylül 12, 2017

Pazar Gözlemim-22-Küfürler ve Düşündürdükleri

Küfürler ve Düşündürdükleri

                Küfür dilini hiç düşünen oldu mu acaba?  Ben öyle isimlendiriyorum kendimce, küfür bir dildir ve bir tür ifade şeklidir. Neler anlatır mı diyorsunuz? Dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım düşündüklerimi. Çoğu kişiye anormal gelebilirler. Eksantrik bir bakıştır.
                Genel ağırlık cinsel argüman kullanılarak yapılan küfürlerdir. Genellikle de erkeklerin yaptığı bir küfür şekli gibi görünür ama kadınların da geri kalır yanı yoktur erkeklerden.  Bir kavga veya kızgınlık anında kullanılan bu küfür “A… a koymak” veya “…. S…mek, s...mak” gibi çeşitliliklerde kullanılır, öyle ki: kültürel seviyeye bile bakmadan normal sohbet ortamlarında da olağan kullanılmaktadırlar. Olağan diyorum çünkü: bulunulan ortamdaki insanlar -bayan, erkek- sürekli duydukları için yadırgamazlar artık. Ancak dışarıdan olan birisi yadırgar ve ilk anda şaşkınlık yaşar. Belli bir süre aynı veya benzer ortamlarda bulunursa dili bile alışabilir de bulaşıcıdır çünkü.
                Benim dikkat çekmek istediğim yanı: bu tür küfürlerin altında yatan bilinç altı ve onun gündelik sosyal yaşamdaki yansıması olacaktır. Zaman zaman duyulur gazete ve TV haberlerinden, turist kadın veya kadın cinayetleri, tecavüzler. Evlilik içi tecavüzleri saymıyorum tabii ki, tahmin ediyorum ki alabildiğine fazladır bu yapı içinde.
                Küfür bir tür dil demiştim, evet aciz ve çaresiz kalındığında kızgınlık haliyle kullanılan bir ifade biçimidir ve kontrolsüzdür, adeta bilinçsizce kullanılan kelime ve kelime guruplarından ibarettir. Küfür bir süre kızgınlık halini yatıştırma halidir, karşısındaki kişiye de bir şeyler ifade etme çabasıdır aslında.
                Kızgınlık anında insan ne yapar? Ya tehdit eder ya küfreder ya da gücü yetiyorsa darp eder ve şiddet uygular, eğer gücü yetmiyor veya yetiyorsa bile o an için fiziksel şiddetin uygun olmadığını düşünüyorsa küfür tarzı şiddeti kullanır.
                Karşıdaki kişi anlar mı peki? Ya da sorar mı karşısında küfür eden kişiye “neden küfür ettin bana?” diye. Pek sanmam, o ortamda zaten iki kişi de veya daha fazla kişi de gergin ve kızgındırlar. Genellikle dişiliğe veya dişisine küfrederek bütün niyetini -bilinç altındaki- ortaya koymuş olur.
                Bu tür durumlarda dikkat edilirse saldırı dişiliğe yöneliktir yani kadın cinselliğine. Ne vardır bu kadın cinselliğinde veya dişilikte. Öncelikle doğurgandır, dolayısıyla doğurmak bir tür güçlülüktür gizliden gizliye. Kadının gizli gücüne saldırı, çaktırmadan kadına saldırıdır gerçekte.
                Bir başka ifade şekli vardır bu dişiliğe saldırının. “Düzmek, düzülmek…”  Sözlüğe bakmaya gerek duymadım düşündüğüm tarzı anlatmak için. Buradaki kelimeler mecaz olarak kullanılan kelimelerdir ama küfür, yerme anlamında değerlendirilmesi ağır basar.
Örneğin ağaç düzmek, yola düzülmek vb. şeklinde kullanılması şekil vermek, devam etmek, yola çıkmak anlamlarında kullanılan bir şekildir. Cinsellik ve edilim olarak kullanılması daha yaygındır alt kültürde.  “Sevişme, birleşme, çiftleşme” kavramının farklı bir ifade şeklidir. Ne kadar sıklıkla kullanıldığı değişkendir ancak azımsanmayacak kadar da yaygın görülür kullanımı.
Ne yatar peki bu kullanımın altında. Bence bir kültürel kavrayış vardır altında. Cinselliğin yerilmesi ve aşağılanması eylemi vardır açıktan açığa. Söyleniş tarzı da bunu gösterir zaten. Tecavüz anlamındadır asıl ifade. Kısmen istekli, katlanabilirlik gibi duygu ve düşünce yatar dişi açısından. Ya erkek açısından: açıkça olmasa bile üstü kapalı tecavüz, intikam hatta kızgınlık ve cezalandırma olabilir asıl altta yatan. Yalnızca zevkten ibaret bir durum olması olası değildir.
Belki çok net olarak anlatmakta zorlandığımı anlamış olmalısınız sizlerde ama 18+ durumundan değerlendirerek fazla da açık kullanamadım çoğu ifadeleri. Örneklemede kısır kaldım açıklamaları ve kullanım şekillerini.
Demem o ki: eğitim şeklimizde, geleneksel, örgün, yaygın ne derseniz deyin adına yanlışlıklar var ve yaşamımızın her alanına sarkmış halde çok şey. Temizlenmesi lazım, daha açık anlatılıp, anlaşılıp, öğrenilip ve yaşanması lazım. Yasaklamak ve ayıplamakla bir yere varılması mümkün değildir, ancak bastırılmış olur ne anlama geldiği bilinmeden.
Dünyaya ve yaşama bacak arasından bakan, vücudu sarıp sarmalamakla bir yerlere varılabilmesinin mümkün olmadığı görülüp daha temel konulara yönelerek yetiştirilmesi gerekli taze beyinlerin, özellikle de kız çocuklarının. Çünkü kız çocukları geleceğin anaları, kadınları, yarları olacaktır ve onların yetiştireceği erkek veya kız çocukları daha da bilinçli olacak yaşama ve dünyaya akıl çerçevesinde bakıp değerlendireceklerdir.
Bacak arasına sıkışan çocuklar ne ileriye ne de geriye gidemeyeceklerdir ancak bacak arasında sıkışıp kalacaklardır ezilinceye ve yok oluncaya kadar. Kız çocuklarının yok olması demek geleceğin gençlerinin yok olması demektir.
Kısaca: toplumlar aslına bakılırsa dişi temellidir. Dişinin güçlü olduğu yerde toplum daha da güçlenecektir.
Bu konuyu işlemekte oldukça zorlandım biliyorum, tam da anlatamadım düşüncelerimi yukarıda bahsettiğim nedenlerle. Hiçbir kimsenin alınganlık yapıp art niyet gözetmesini istemiyorum. Kesinlikle dişi veya erkek eril üstünde bir düşüncem söz konusu olmayıp tam tersine her ikisinin de olumlu anlamda dikkate alınması ve yanlışlıkların telafisine yönelik değerlendirilmesinden yanayım. Birinin diğerine üstün olması diye bir kavram bende yok nedenine gelince: Üstünlüğün olduğu yerde ezme ve ezilme vardır bana göre. Asıl dert zaten ezme ve ezilmenin ortadan kaldırılmasıdır.
Sürçü-lisan varsa şimdiden özür dileyerek -gerekirse takıldığınız konuyu ulaştırabilirsiniz- bu yazımı burada sonlandırmak istiyorum.
Hoşça ve sağlıkla, mutlu kalın.
                                                                                                                           12-09-2017
                                                                                                                         Halil GÖNÜL
Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Kadin demek var olmak demek iyiki varlar halil hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gezelim.me,
      Size katılıyorum, zamanla çok şeyin değişeceğini düşünenlerdenim; eğitim bakımından çok hızlı yol almamız gerekli o zaman.
      Teşekkür ederim. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.