"Yaramaz Kedi" |
Bağırtı,
çığırtı koptu birden ve herkes uyandı çevrede. Biz de damın üstünde yatıyorduk,
babam kalkmış önce arkasından anam derken uyandık hepimiz. Babam koşturmaya
başlayınca telaşla ben de çocukça merakla koştum babam ve anamın arkasından ama
neden koştuğumu da bilmiyordum.
Biliyorsun
evleri bize yakın, vardık ki dede ve nine ağız dalaşındalar. Altı mı yedi mi
çocukları var ve hepsi de neredeyse 40-50 yaşlarının üstündeler ve torun torba
sahibiler. Zaten çocuklarının ve torunlarının gelmesiyle mahşer yerine döndü
ortalık.
Ne
olup bittiğini anlayıncaya kadar güneş doğmaya başladı ufuktan. Yavaş yavaş
dağıldı insanlar.
Nine
her zamanki gibi ineğini bağladığı damın üstünde yatmış tek başına, dede de
içeride yatıyormuş. Kavga etmişler akşamdan ve küsmüşler birbirlerine. Sen de bilirsin sık sık kavgaları olur ve
mahalleye iyi bir eğlencedir her zaman onların kavgaları.
Nine
60 dede 70 yaşının üstünde belki de ama dinç görünüyorlardı. Dedenin de
dördüncü hanımıymış nine. Bu nineden iki çocuk var.
Nine
uyuyunca kedi yavrusu -kendi kedilerinin yavrusu- ayak ucundan fistanın içine
giriyor ve biraz daha yukarı çıkarak yatıyor. Nine dönüverince uykusunda kedi
yavrusunun canı yanıyor ve tırmalayarak kaçmak istiyor can havliyle.
Uyku
sersemi olan nine tırmalanmaktan canı yanıyor ve avazı çıktığı kadar bağırmaya
başlıyor “yetişin komşular, ırz düşmanı var” diye. Bunu duyan dede durur mu
içeride, hazır duvarda asılı dolma tüfeğini alıp çıkıyor dışarıya ama hiçbir
şey göremiyor ortalıkta. Nine hala yattığı yerden toparlanmaya çalışıyor ve
yerinde oturmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyor bir taraftan da kıvranıyor
uğraşıyor fistanıyla falan. Arada canı yanmaya devam ediyor.
Dede
şafak vaktinde ne olduğunu anlamaya çalışıyor ama nineden doğru dürüst bir
cevap alamıyor “işte buramı cırmaladı kaçtı, zapır zapır” diyor dede fazla
yüklenmeye başlayınca nineye başlıyorlar tekrar birbirlerine sarmaya.
Derken
kedi yavrusu ninenin eteğinin altından görünüyor, bu kedi yavrusunu gören dede
eteği birden kaldırınca ninenin iç don giymediğini ve fistanın belinden
bağlamadığını görünce iyice çıldırıyor, durumu da anlıyor ve tepesine dikilip
avazı çıktığı kadar bağırarak:
“Ulan
a… koduğumun karısı, ben erkek halimle uçkuruma kırk düğüm atıp yatıyorum, sen
donsuz tumansız yatıyorsun, üstelik kuşak da yok. Kediler bile s... kalkar
tabi… şükret haline, yavru farkındaymış, babası farkına varsaydı ya!..” Diye
bağırarak içeriye gidiyor.
Bu
sözleri duyan herkes kahkahalarla gülmeye başladı ve dağılmaya başladılar birer
ikişer. Bazıları da şamata devam eder mi diye beklediler bir süre daha. Ama
dede ve nine uyumadı artık o saatten sonra sabaha kadar biri içeride diğeri
dışarıda atışıp durdular. Çocukları da susturamadılar ne söyledilerse, en
sonunda kahredip gittiler evlerine.
17/
Devam edecek.
Görsel: Google Görseller
Süper bir kara mizah örneği :)
YanıtlaSilEmre Bozkuş, teşekkür ederim. Birebir yaşanmış bir anı aslına bakılırsa. beğenmenize sevindim. :)
Sil