"Çocuk ve Köpek" |
Görmediniz
elbette, herkes ana baba olduğunda çocuğunu gözlemleme imkânı bulacaktır
isterse tabii ki. Bazılarımız bu gözlemleri yapmaya fırsat bulamadığını düşünür
bazıları da farkına varamaz olan bitenin ve bir telaş ve koşuşturmadır geçer
gider günler.
Bir de bakarlar ki yıllar geçip gidivermiş gözlerinin önünde kendilerine hiçbir şey fısıldamadan.
Bir de bakarlar ki yıllar geçip gidivermiş gözlerinin önünde kendilerine hiçbir şey fısıldamadan.
“Nerede
o günler!” sızlanması sarar yaka paçalarını ve sızlana sızlana göçüp giderler
bu dünyadan. Her şey ne kadar da çabuk olup bitmiştir, daha dün mini minnacık
bebeklerken şimdi kocaman kocaman birer yetişkin ana veya baba olmuşlardır
artık onlar da.
Evet,
çocuklar hiç korkmaz, yılmaz ve yılgınlık, bıkkınlık göstermezler; hep bir çaba
içindedirler, uykularında bile hareket eder dururlar. Biz insanlar korkuyu ve
yılgınlığı sonradan öğreniyoruz. Yaşadığımız hayat süresince olumlu veya
olumsuz çok şeyler yaşıyor bazılarını kendi kararlarımız sonucunda
deneyimliyoruz bazılarını ise tesadüfler sonucu yürüdüğümüz yolda devam ederken
yol kazası olarak yaşıyor ve deneyimliyoruz.
Her
deneyimimiz çocukken olduğundan farklı olarak bizi başka türlü etkilemeye
başlıyorlar. Ya kendimiz zarar görüp acı çekiyoruz ya da çevremiz de dâhil
oluyor yaşanılan bu acılara. Dolayısıyla kendimizce kararlar alıyoruz yetişkin
olarak. Bir daha böyle yapmayacağım diyoruz çoğu zaman ama geleceğin neler
getireceği bilinemediği için yolumuza devam ederken başkaları çıkıyor
karşımıza, bazen savaşıyoruz ister istemez bazen de kaçıyoruz belki de. Her ne
yaparsak yapalım bu davranış bizim yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizin sonucu
olarak beynimizde verilen bir karardır.
Korku
yetişkini canlı kalması için gerekli olan bir duygu gibi görünüyor, çocuklarda
can tehlikesi varsa aile koruyucudur her zaman belki de korkmamalarını sağlayan
budur, ancak yetişkinlikte her hangi bir koruyucu yoktur arkada koruyup gözeten
ve kollayan. Can tehlikesi doğduğunda dur diyecek birisinin olmaması korkuyu
oluşturan, pekiştiren bir durum.
Eğer
yaşamda ölüm tehlikesi yaşanan birçok karar olmuşsa ilk bir kaçından sonra
korku filizlenmeye başlamıştır zaten geriye yaşanılan duygunun derecesi zaman
içinde oluşan, filizlenen bu korkuyu pekiştirip taa içimizin derinliklerine
saklanan bir hale gelir ve bizim asıl koruyucumuz pozisyonuna bürünür. Tehlike
yaklaştığını hissettiğimizde de dur der, dur ifadesi genellikle arkasından kaç
ifadesine dönüşerek bütün vücut organlarını seferber edip tehlikeden
uzaklaşmayı sağlar; tıpkı ana babanın çocuğu kucaklayıp çekip alması gibi.
Korkunun güvenli kolları bizim sığınağımız olmaya başlar.
Zamanla
bu korku abartılır ve elimiz ayağımız bağlanır adeta. Adım atamaz hale gelmeye
başlarız. Bunun farkında bile olmadan yaşamımız devam eder gider. Böyle bir
durum da bizi yeni deneyimlerden alıkoyar, gelişimimizi ve yeni şeyler
öğrenmemizi engeller.
Eğer
yaşam sürecinde aldığımız kararların sonucunda sevinçler yaşarsak cesaretimiz
artar her seferinde. Oluşan duygu da buna göre şekillenir. Her şeyi yapan, karar veren beyin
fonksiyonlarımız olduğunun farkında değilizdir, biz yapıyoruz diye düşünürüz.
Doğru gibi görünür bu durum, ancak zaman içinde değişiklikler olduğunda bazı
farklılıkları gözlemleme ve analiz etme fırsatı buluruz dikkatli bakarsak.
Bu
yüzden koşuşturmalara kısa bir süre de olsa ara verip şöyle arkamıza yaslanarak
geriye dönüp bakmak bize bazı şeylerin cevabını verirler. Sorularımıza cevap
bulmak için yapılması gereken şey budur bence. Cevaplanamayan sorularımızın
üzerlerini kapatarak ve kalın duvarlar örerek etraflarına onları saklayıp
görünmez yapmak aslında boşa çabadır. Saklandığını, sakladığımızı düşündüğümüz
şeyler günü geldiğinde öyle bir fışkırıp çıkacaktır ki ortalığa, herkes şaşırıp
kalacak ne yapacağını dahi düşünemeden sürüklenmeye başlayacaktır duygu selinin
önünde.
1/2
Devam edecek.
Görsel: Google Görseller
korku ve sevgi çocuğun yetişmesinde iki vazgeçilmez unsur..korku,çocuğun ilerde karşılaşabileceği zorluklara göğüs gerebilmeyi sağlayan bir unsur; sevgi de öyle aslında onun sağlığı açısından önemli bir etken..son dediğiniz cümleler çok mantıklı bence..
YanıtlaSil"Cevaplanamayan sorularımızın üzerlerini kapatarak ve kalın duvarlar örerek etraflarına onları saklayıp görünmez yapmak aslında boşa çabadır. Saklandığını, sakladığımızı düşündüğümüz şeyler günü geldiğinde öyle bir fışkırıp çıkacaktır ki ortalığa, herkes şaşırıp kalacak ne yapacağını dahi düşünemeden sürüklenmeye başlayacaktır duygu selinin önünde." bu konuda insanı iyi düşünmeye iten anlamlı ifadeler..elinize sağlık..🙂
Ertuğrul Yıldırım,
Silteşekkür ederim. Aile içi iletişimin ve yaşamdan edinilen tecrübelerin aktarılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum, bir tür toplumsal bellek oluşturulmuş olur böylece. Genlerin de yaptığı bu aslında ama genlerdeki durum çook uzun yıllarda oluşuyor.