SAYFALAR

Perşembe, Nisan 19, 2018

Mektup-19-En İyi Kitap

"En iyi kitap, yaşam kitabıdır."

En İyi Kitap, Yaşam Kitabıdır

         Sevgili kardeşim Cevcet.
        Mektubunu aldım ve hasretle kokladım memleket havasını. Çocukluğumuz başka bir şekilde gelip geçti gözlerimin önünden film şeriti gibi. Şebelek amcaya da üzüldüm, toprağı bol olsun. Umarım öbür tarafta da güldürür ve güler.
 Hatırlamaz mıyım hiç dede ve nineyi.  Elbette hatırlıyorum.
            Dede adeta öğretmenlerimiz gibiydi, yaşamı öğretiyordu bize; çoğu zaman trajedi bazen traji-komik de olsa anlattıkları aslına bakılırsa çok önemli şeylerden bahsediyormuş bize. Çocuk aklımızla biz yeterince anlayamıyormuşuz onun dediği çok şeyi. Gülüp geçerdik hatırlarsan.
            Senin mektubunu okurken aklıma geldi Çocuklar, en iyi kitap yaşanılan hayattır, merak edilen yanı da gelecektir; herkes yazar kendi kitabını; sizin de var yazılmış kitabınız, her ne kadar sayfaları az olsa da.Demişti ya bir gün yalnız otururken güneşe karşı sırtını vermiş tütününü tüttürüyordu.
            “Hani nerde, ben yazmadım kitap” deyince de gülmüştü gevrek gevrek, arkasından da gözlerini dikip bulutlara “bak çocuk bak, bulutlar pamuk yığını olmuş yuvarlanıyorlar, sen de işte aynen onlar gibisin evlat; yuvarlanıp gideceksin ve giderken izlerin kalacak arkanda. İşte o izler senin yazdığın kitabındır. Anladın mı çocuk?” deyişini hiç unutmadım.
            “Benim de var mı kitabım dede?” diye sormuştun hatırladın mı? O da “Var ya, var evlat var.” Demişti sana da sen burun kıvırır gibi yapınca anlamadığını anlayıp anlatmaya çalışmıştı.
            “Evlat, dedim ya herkesin kitabı var bu dünyada, o kitapçılarda satılanlara pek kanma sen evlat, o kitaplar hakiki değiller, cila var onlarda. Yaşanılanların cilalanmışıdır onlar. Asıl kitap senin yazdıklarındır çocuk.”
            Biz ikimiz aval aval ona bakarken ağızlarımız açık, yeni polis olmuş birisi gelmişti yanımıza da bizi görünce kovmaya çalışmıştı dedenin yanından “hadin len, ne b.… işiniz var sizin gayfe de; ıratsız etmen koca adamı” dediğinde, dedenin ona çıkışışını hatırladın mı sen?
            Benim gözlerimde tekrar canlandı o an ve gözlerim yaşardı.  Elini sallayarak yeni polise “Hadi len, sen çek arabanı, bi b...  oldum mu sanıyon sen, iki keçiyi bağladın rüşvet deye, adam oldun he! Yürü bakayım evlat bizi yalnız bırak delikanlılarla!” deyişi bir harikaydı. Yeni yetme polis şaşkın şaşkın yürümüştü yanımızdan içeriye doğru, yüzü kızarmıştı değil mi? Hiç sevemedim o adamı sonraki zamanlarda da.
            19/
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.