"En iyi kitap, yaşam kitabıdır." |
En İyi Kitap, Yaşam Kitabıdır
Sevgili kardeşim Cevcet.
Mektubunu aldım ve hasretle kokladım
memleket havasını. Çocukluğumuz başka bir şekilde gelip geçti gözlerimin
önünden film şeriti gibi. Şebelek amcaya da üzüldüm, toprağı bol olsun. Umarım
öbür tarafta da güldürür ve güler.
Hatırlamaz mıyım hiç dede ve nineyi. Elbette
hatırlıyorum.
Dede adeta öğretmenlerimiz gibiydi,
yaşamı öğretiyordu bize; çoğu zaman trajedi bazen traji-komik de olsa
anlattıkları aslına bakılırsa çok önemli şeylerden bahsediyormuş bize. Çocuk
aklımızla biz yeterince anlayamıyormuşuz onun dediği çok şeyi. Gülüp geçerdik
hatırlarsan.
Senin mektubunu okurken aklıma geldi
“Çocuklar,
en iyi kitap yaşanılan hayattır, merak edilen yanı da gelecektir; herkes yazar
kendi kitabını; sizin de var yazılmış kitabınız, her ne kadar sayfaları az olsa
da.” Demişti ya bir gün yalnız otururken güneşe karşı sırtını vermiş
tütününü tüttürüyordu.
“Hani nerde, ben yazmadım kitap”
deyince de gülmüştü gevrek gevrek, arkasından da gözlerini dikip bulutlara “bak
çocuk bak, bulutlar pamuk yığını olmuş yuvarlanıyorlar, sen de işte aynen onlar
gibisin evlat; yuvarlanıp gideceksin ve giderken izlerin kalacak arkanda. İşte
o izler senin yazdığın kitabındır. Anladın mı çocuk?” deyişini hiç unutmadım.
“Benim de var mı kitabım dede?” diye
sormuştun hatırladın mı? O da “Var ya, var evlat var.” Demişti sana da sen
burun kıvırır gibi yapınca anlamadığını anlayıp anlatmaya çalışmıştı.
“Evlat, dedim ya herkesin kitabı var
bu dünyada, o kitapçılarda satılanlara pek kanma sen evlat, o kitaplar hakiki
değiller, cila var onlarda. Yaşanılanların cilalanmışıdır onlar. Asıl kitap
senin yazdıklarındır çocuk.”
Biz ikimiz aval aval ona bakarken
ağızlarımız açık, yeni polis olmuş birisi gelmişti yanımıza da bizi görünce
kovmaya çalışmıştı dedenin yanından “hadin len, ne b.… işiniz var sizin
gayfe de; ıratsız etmen koca adamı” dediğinde, dedenin ona çıkışışını hatırladın
mı sen?
Benim gözlerimde tekrar canlandı o
an ve gözlerim yaşardı. Elini sallayarak
yeni polise “Hadi len, sen çek arabanı, bi b...
oldum mu sanıyon sen, iki keçiyi bağladın rüşvet deye, adam oldun he!
Yürü bakayım evlat bizi yalnız bırak delikanlılarla!” deyişi bir harikaydı.
Yeni yetme polis şaşkın şaşkın yürümüştü yanımızdan içeriye doğru, yüzü
kızarmıştı değil mi? Hiç sevemedim o adamı sonraki zamanlarda da.
19/
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.