ticaret |
Ticaret
İlk
zamanlardaki fazlalıkların kabileler arasındaki takası zamanla ortaya çıkan
açıkgözlerin bu fazlalıkları toparlayarak başka yerlerdeki kabile veya
topluluklara götürüp onlardakileri de başka yörelerdekilere taşıması zamanla
fazlalıkların takası olmaktan çıkıp bir tür ilkel ticarete dönüşmüş olması
muhtemel.
Daha
sonraları ticaret kavramı gelişmiş ve para da icat edilmiş bu arada. Çok şey
taşımaktansa az parayla çok şey alınıp satılır hale gelmiş. İnsanlar güya
çağdaşlaştıkça hırsızlaşmış, fesatlaşmış ve diğerlerini kandırır duruma
gelmişler.
Ticaret,
açıkçası bilerek ve isteyerek bir başkasını kandırmaktan öte bir şey değil.
Fırsatını yarat ihtiyaç sahibini alabildiğine kazıkla. Çağdaş insanlık denilen
yirminci asırda ilaç mafyalarına alet olan güya sağlık örgütü hem de dünya sağlık
örgütü aracılığıyla domuz gribi aşısı pazarla. Vay beee dedirten bir durum. Gel
de çağdaşlığı kabullen sen. Kime güvenirsin bu açgözlülerin sardığı dünyada.
Ticaret
yapılmalı ancak aç gözlülükle ve fırsatçılıkla değil adilane ve dengeli olmalı.
Kazanmadan ayakta kalınması mümkün değildir. Mevcut durumu korumanın da gereği
yerine getirilmeli. Bu gereklilik masraflar üzerine sürdürülebilir bir kar payı
ilave edilerek yerine getirildiğinde çok şey kendiliğinden dengeye girecektir.
Acımasız olan hiçbir şey uzun süreli ayakta kalamaz. Bir gün kapitalizm de
yenilecektir mutlaka.
Ticaretin eski tadı tuzu kalmadı artık. Hile hurda karıştırmadan ticaret yapan bir elin parmağını geçmez...
YanıtlaSilHaklısın, eskilerden ne kaldı ki, öyle değil mi?
Sil