İnciler-8
-Farkındalıklarımla,
farkında olmadıklarım arasında uçurumlar var. Ben 50’li yaşlardayım, beynim ise
4,5 milyar yaşında.07.07.18
-Yaşamlarda
yıkıntılar dolu; yıkıntılar arasında dolaşanlar da!
-Hayal
ile gerçek arasında bir yerlerdeyiz, gidip geliyoruz sürekli ve hiç kimse
bilmiyor yerini. 05.08.18
-Din
ve Tanrı para demektir zenginler için; fakirler için ise umut. Kanmaları,
zenginlerin yarattıkları umutsuzluktandır. İnsanlık bu yüzden kaybetmektedir.
Bu yüzden de kendini yok edecektir.09.09.18
-Memleket
havadisleri okumak istemiyorum artık; elim, ayağım çözülüyor, bütün enerjim,
hevesim kayboluyor. Gözler baka baka ellerden kayıp gidiyor ne varsa iyiden
yana, doğrudan yana. 09.09.18
-Hayatı
çok ciddiye aldık biz be çocuk, ince eleyip sık dokuduk kimseyi kırıp
dökmeyelim diye; sonunda kendi hayatımız kırıldı, döküldü kaldı elimizde.
Anladık ki o kadar da ciddiye alınacak şey değilmiş; yaşa gitsin keyfince,
aldırma sen bize. 22.09.18
-Bazen
ya müzik veya doğa ana ya da bir çocuk gülümsemesi mest ediyor beni, işte o
zaman tüm duygularım değişiveriyor, aklımdan uçup gidiyor tüm kötülükler;
seviyorum, sevgi diyorum içimden de olsa ama birden “hata yapma!” diyen bir
megafon sesi duyuyorum kulaklarımın dibinde. O an zınklıyor beynim. Her şeye
rağmen “hastir” çekiyorum hepsine ve çocuğun gülümsemesini taklit
ediyorum kendisinden kopya çekerek. “Oh be, iyi geldi bana” diyorum
sonrasında da. Keşke hep çocuklar olsa karşımda, mini minnacık olsalar,
büyümeseler ve ben onlardan kopya çekip dursam! 23.09.18
-Her
seferinde kilitliydi kapılar; açık bulduğumdan daldım içeriye, girmez olaydım
desem gördüklerimi görmemiş olacaktım; iyi ki girmişim desem, bir ömür çektiğim
mahkûmiyetime yazık. Ne derseniz deyin siz işte. Nasılsa söyleyeceksiniz bir
şeyler!
-Bir azgın sel
gibi cehalet, ne varsa yolunun üzerinde silip süpürüyor. Çöpçülere ihtiyaç
kalmıyor böylece. Belediyelere müjde.
-Bende yoksun
diyorsun pervasızca; sordun mu ki hiç bana?
-Artık güneşi
önemsediğim yok, gece ve gündüz aynı çünkü.
-Yazım kara
diyorsun, boyun eğiyorsun; yazısını ak sananlara bak, boyun nasıl eğilir
göreceksin.
-Her yiğidin
bir yoğurt yiyişi vardır, kendini yiğit sanan bazılarının da halt yiyişi. 27.09.18
Halil Gönül
Görsel: Google Görseller
Yaşadıklarımız ruh halimiz etkiliyor.Bazen hakikaten hastır çekmek lazım...Yıllarca cehalet ile mücadele ettik...ama sanki daha da çok çoğalıyor...
YanıtlaSilhayatımın bu dönemine kadar bu kadar ağır hissetmemiştim soluduğum havayı ne yazık ki. Haklısınız ayrık otu gibi sardılar her yanı. Dünya genelinde de bir eğilim var sanki.
Sil