SAYFALAR

Pazartesi, Kasım 26, 2018

Ne Olacak Bu Memleketin Hali?-4

Türk’lüğü Kafasına Takmış

                Nihayet Mustafa Kemal diye birisi çıkıyor ortaya. Kafasına takmış Türk diye, ben Türkoğlu Türk’üm diye yanıp tutuşuyor. Kendinden bilir her kişi her şeyi gibi bir tarifle çok iyi analiz etmiş yıllarca dağ taş cephelerde yokluklar içinde koşarken. Kendini onlara onları da kendine yakın bulmuş soyunmuş işe.

                İttihat ve terakki içinde yer alsa da bir türlü ısınamamış onlara ve kendince oluşturduğu bir projenin peşine düşmüş. İttihatçıların işleri iyice batırıp çil yavrusu gibi dağılmaları onu hiç yıldırmamış tam tersine bir avantaj olarak değerlendirmiş.  Mevcut topraklar tamamen işgal edilmiş, her şey paramparça olmuş durumu toparlamanın yeniden bir Türkiye kurmanın yollarını bulmuş ve ordu birliklerinin komutanlarını ve yarı ölü insan kalabalığını da arkasına alarak ne edip yapıp Türkiye’yi kurmuş. Batı’nın Doğu’nun gözü fal taşı gibi açılmış bu arada
                Zaman içinde yapılan devrimlerin etkisiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalarını elde eden batılı sömürgeci ülkeler telaşa tutulmuşlar. Nihayet ardı ardına bu işgal edilenler ayaklanıp bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlar.
                Atatürk soyadıyla ödüllendirilen Ata hızla Osmanlının kul insanlarını bireyliğe, bağımsız vatandaşlığa doğru kollarından sımsıkı yakalayıp bataklıktan çıkarmaya başlamış. Kılık, kıyafet, harf devrimi, laiklik gibi daha birçok değişiklikler yaparak gece gündüz demeden çalışmış. Etrafındaki arkadaşları hala Osmanlılığı düşünürken hilafet ve halifeliğin, aynı zamanda kurumlarını ortadan kaldırınca trafik karışmaya başlar. Çünkü kafasında kulluğu yıllar önce yıkmış olan sadece Atatürk vardır. Belki bir iki kişi daha.
                Elde avuçta doğru dürüst elle tutulur hiçbir şey yok, canla dişle var etmeye çalışır insanları biraz da olsa nefes aldırabilmek için. Yurt dışına öğrenciler gönderir. Öğrenip gelsinler kafalarından kulluğu atsınlar da gelip memlekete faydalı olsunlar diye. Çok şey değişir de ancak köylünün derdi aynı kalmıştır. Yokluk ve sefalet içinde dişini tırnağına takarak yaşam savaşı verir.
Her ne kadar canlarından çok sevdikleri bir Atatürk’leri varsa da ve ne kadar güvenseler de Ata’nın ellerinin bir türlü uzanamadığını da bilmektedirler. Bu arada yeni Türkiye’nin çehresi ve yapısı da çok hızlı değişmektedir. Nihayetinde beklenmeyen gün gelip çatar ve Ata rahatsızlanarak kısa bir sürede hayata gözlerini yumar. Köylü bir daha yalnız ve kimsesiz kaldığının derdine düşer ve içine kapanır dünyaya küser. Kendi kabuğunda yaşamaya başlar. Başının çaresine kendi bakacaktır.

Devam edecek...

Başlangıca dön...

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Çok özlüyoruz Atamı. Bir milletin makus talihini değiştirmiş. Hakkını ödeyemeyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet, gerçekten de hiç bir tarihte yok benzeri. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.