Kimler Göç Ediyor ve Neden?
Özellikle belirtmeliyim ki bu
araştırma beş büyük kent için yapılmıştır. İstanbul, Bursa, İzmir, Gaziantep ve
Adana. Aslına bakıldığında diğer
kentlerimizde de fazla bir fark yoktur. Büyük kent veya küçük kentlerde de
kendi çapında benzerlikleri taşımaktadır. Özellikle kendi deneyimlerimden de
biliyorum ki Doğu Anadolu’nun kentlerinde nüfus artışı yer yer yüzde beşten
dokuza kadar çıkabiliyordu. Hatta unutamadığım bir söz kulaklarımda çınlar
durur. Yıl 1985-86 olmalı, Tatvan’da fuar açılmıştı ve çalıştığım kurumun da
bir yeri vardı. Komşulardan birisi Sağlık Bakanlığı idi. Elli yaşlarında
şapkalı bir adam ortadaki masaya abanarak elinde ceketini gösterir halde “Hemşire, hemşire, aha bu ceketi karının
sırtına atsam gebe kaliy. Şaşırıp kaldım, var mı çaresi?” dediğinde gülmek
geldi birden ve herkes gülüşmüştü. Ben ayrıldım kendisine çareler anlatılırken.
İç
Göç: Kimler ve Neden?
… Bilindiği gibi, göç edenlerin
önemli bir bölümü tarım işçileri, topraksız köylüler ve azınlığı ise büyük
toprak sahipleridir, öte yandan, tarım işçilerine, topraksız köylülere her
bölgede rastlanmasına rağmen, büyük toprak sahipleri daha çok toprak mülkiyetinde
önemli dengesizliklerin bulunduğu bölgelerden büyük kentlere gelmektedirler.
Söz konusu bölgeler, bir ölçüde yan feodal üretim ilişkilerinin egemen
bulunduğu Güneydoğu Anadolu ile Güney ve Orta Anadolu'nun bir bölümüdür.
Topraksız aileler oranının, örneğin Mardin'de % 40,8, Siirt'de % 42,
Diyarbakır'da % 48,8 ve Urfa'da % 53'e ulaşması bize bu konuda yeterli ipucu
vermektedir…
S.40-
Büyük
Kent İçi Dengesizlikler:
…Türkiye'deki bölgelerarası
dengesizliklerle kentsel ve kırsal alanlar arasındaki derin ayrımların,
kentleşmeyle birlikte bu kez de büyük kentlere taşınmakta olduğu hemen göze
çarpmaktadır. Ayni çelişkiler büyük kentlere, eski tekdüze yapılarıyla çatışan
yeni değer sistemlerinin, yeni davranış kalıplarının ağır bastığı bir görünüm
kazandırmaktadır. Ülkenin Doğusu ile Batısı arasında kültür, eğitim, sağlık,
gelir ve istihdam koşullan yönünden görülen ayırımlar bu kez büyük kentlerin
dikenli (imarlı) alanlarıyla gecekondu bölgeleri arasında ortaya çıkmaktadır.
S.41- Kentlerde yaşamın anlamı:
… Bu boyutlarıyla, kentleşme
Türkiye'de sağlıksız ve çarpık bir nitelik taşımaktadır. Gelir yetersizliğinin
ve bölüşüm dengesizliğinin bir sonucu olarak, büyük kentlerin çevresini bir
"yoksulluk kuşağı" gibi saran gecekondular ve birkaç milyonluk lüks
konutlar bu dengesizliğin en güzel ve çarpıcı kanıtlarıdır. Kamu hizmetlerinin
tüm kentlilere götürülemediği, kent topraklarının toplum yararına
kullanılmadığı, spekülâsyonların ve yap-saltçılığın alabildiğine yayıldığı
böylesi bir ortamda., bir yandan artan işsizliğin, bir yandan da kamçılanan
tüketim eğilimlerinin denetim altına alınmasında önemli güçlükler
bulunmaktadır, öyle ki, büyük kentlerimiz, tüm kentlilerin benimseyip uydukları
genel davranış kurallarının geçerli olduğu uygarlık merkezleri değil, tersine,
sanki "orman yasalarının” uygulandığı bir korsan toplumu simgelemektedir.
Bu arada, kimileri köşeyi dönmekte, kimileri ise ezilip gitmektedir.
Kaynak: Kent Ve Siyasal Şiddet - 1982- Ankara- AÜSB-Prof. Dr. Ruşen Keleş –
Doç. Dr. Artan Unsal
Başlangıca Dön...
Görsel: Google Görseller
Son yıllarda farklı bir göç dalgası var. Büyük şehirden büyük şehire. İstanbul'dan İzmir'e göç yaşanıyor, daha çok da yaşam tarzı ile ilgili farklı bir göç, siyasi.
YanıtlaSilOlabilir, ne de olsa Osmanlının başşehriydi İstanbul. :)
Sil