SAYFALAR

Çarşamba, Aralık 12, 2018

Tren Kaçtı mı?-2

                     
                 11, 21, 31 Ne Demek Acaba?

                Kahvede her zamanki gibi belli insanlar toplanmışlar yine, dedikodu yapıyorlar, kafa kafaya vererek. Yalnız bu sefer kalabalıklar eskilere göre. Selam verip kendime ayrı bir masa seçtim, oturmadan önce ocaktaki çalışan adamın bana baktığını görünce elimle işaret ederek “orta” dedim, fısıldayarak. Dudak okumayla anlaştık. Anladı ve hemen cezveyi aldı eline. Ben de anlaştığımızdan emin olarak oturup beklemeye başladım.
            Bu gün eski günlerden farklıydı kahvede durum. İki ayrı masada kalabalıklar kafa kafaya vermiş fiskos yapıyorlardı sürekli, dedikleri anlaşılmıyordu. Ben otururken her iki masadan da bakanlar oldu selamımı almak için.  Kahvemi bıraktı ocakçı: “buyur abbem, yarasın” diyerek.  “sağol, ellerine sağlık abbem” kaş-göz ederek “ne bunların hali?” demek istedim el işaretimle de destekleyerek. Cingöz, hemen anladı: “bilmez misin abbem, abbeme diyem, her yıl toplantıları oluyor ya hani ev için, bu yıl erkene almışlar. Çatırtı kopacak anlaşılan bu yıl, abbeme deyem” dedi ve gitti.
            Anladım. Konut kooperatifleri vardı, uzun yıllardır devam ediyordu. Bir zamanlar öyleydi ki sokakta, kahvede, evlerde başka bir şey konuşulmazdı kooperatiften başka. Ben diyem on, sen de yirmi yıllık mazi yani. Bir türlü bitmek bilmedi de çok kişi kırıldı birbirlerine sırf dedikodu yüzünden. Rüşvetler gırla gidiyormuş dediklerine göre. Müteahhitle ustalar kırışıyorlarmış yönetimdekilerle durmadan. Müteahhit demezlerdi zaten “mütah-it” derlerdi oldukça uzun yıllardır.
            Kahvemi içtikten sonra parasını bıraktım tabağına kalktım.  Durağa varır varmaz minibüs geliverdi. Minibüste de kooperatif konusu vardı, oldukça gürültülüydü içerisi, neredeyse kavga ediyorlar sanacak bilmeyen birisi binse, korkup inecek belaya bulaşmamak için.
            Çarşıya yakın durakta indim. İnerle inmez tanıdık bir esnaf bana doğru yürümeye başladı. Gülümsüyordu, uzun boylu, geniş yüzlü, kel kafalıydı. Ayaküstü sohbet ettik. Adamın boyu benden neredeyse yarı boyum kadar daha uzundu. Dudaklarının kıpırtısını görebilmek için kafamı gökyüzüne bakarcasına kaldırıyordum, birkaç dakika içinde boynum ağrımaya başladı. Adam ise bana kuşbakışı bakıyordu, burnunun dibine bakarcasına. Aslında kooperatiflerini de merak ediyordum. Biliyordum onun yönetimde olduğunu, bir türlü paçayı kurtaramamıştı yönetimden. Açıkgöz birisiydi, kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyenlerdendi anlayacağınız.
            “nasıl gidiyor işler?” diyerek konuyu açmak istedim.
            “Eeeeh, fena değil. Bu sefer kararlıyız bitirmeye.”
            “Birkaç yer boşaldı, niyetin varsa seni de evlendirelim.”
            “Ne kadar peki?”
            “Orasını merak etme sen, hal çaresi buluruz.”
            “hele söyle de cebim uygun düşer mi bakayım!”
            “Açığının demem gerekirse doğrusu tam bilmiyorum şu anda. Yarın uğrarsan tam bilgi veririm.”
            “Boşalanlar kaçar metrekare?”
            “Valla, bildiğim kadarıyla 11, 21, 31 var diyordu muhasebeci bey.”
            “Ne demek o 11, 21, 31?”
            “valla ben bilmem, öyle diyoruz biz hep.”
            Bir anda telaşı varmışçasına acele ederek koşturmaya başladı çarşının içine doğru. Ben de tren istasyonuna yöneldim, kafamda 11, 21, 31 rakamlarıyla.

Devam edecek...

Başa Dön...

Görsel: Google Görseller

10 yorum:

  1. Maceranın nereden geleceği belli olmaz. :))

    YanıtlaSil
  2. Mütah it e çok güldüm....İmlemeler harika Halil bey....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o doksanlı yıllar canı yanan vatandaşın yaratma yıllarıydı. :)

      Sil
  3. Çocukluğumda kooperatifler çoktu bir dönem ve herkes ev almak için kooperatiflere koşuyordu. Para kaptıran da çok oldu. Evini alan azınlıktaydı. Bakalım hikayenin devamında neler olacak?

    YanıtlaSil
  4. bende çocukluğumu hatırladım:) hiç iyi olmadı.talihsiz bir kooperatif maceramız olmuştu:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki çok kişinin hayalleri yıkıldı yıllar içinde. Banker olaylarının bir benzeriydi adeta. :(

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.