Cehalet mutluluk mu getiriyor?
Sevgili
Kardeşim Cevcet,
Bu
arada sana bir düşüncemi ifade etmek istiyorum. Uzun bir zamandır kafamın
içinde dolanıp duruyor bu düşünce. Bir türlü de inanasım gelmiyor aslına
bakarsan ama zamanla hak vermeye başladım sanki.
Özellikle
Türkiye ve önceki dönem, Osmanlı’yı ve Avrupa’nın ortaçağ dönemleri
incelendiğinde kafamın içinde dolanıp duran düşüncenin haklılık payı da
artıyor.
Düşünce şu: insanlar ortalama
bilgi seviyesinin altında olduklarında daha mutlu ve rahat oluyorlar. Kısaca
ifade edersem, cahillik insana mutluluk getiriyor gibi bir şey sanki. Aslına
bakıldığında çok zıt bir durummuş gibi görünmesine rağmen insanların duruş ve
hareketlerine bakıldığında farklı bir şey istemedikleri, sadece ellerinde
olanlarla yetinmeleri ve başlarına gelen her şeyin kader olduğu düşüncesinin
kabulü bu durumu açıklamaya yetiyor.
İnsanların güncel hayata dair
yeni bilgilere ulaşabilmeleri sağlandıkça insanların düşünceleri sürekli
hareket haline geçerek her an değişip bir önceki andan bir adım daha ileriye
atlamaya çalışıyorlar. Bu durum da onları yormaya başlıyor zamanla ama bir süre
durup dinlenseler de tekrar harekete geçip hiç olmazsa yerlerinde saymaya
başlıyorlar, ancak bu durum yine de hareket halinde kalmaları demektir.
Türkiye’nin yaşadığı durumlar da
benzer durumlar aslına bakılırsa. Bir kısmı hareket halinde bilgilenme
bakımından, bir kısmı da geçmişin karanlıklarına saplanarak karanlıklar
içindekileri devşirip kendi karanlık amaçlarını gerçekleştirme çabasındalar.
Sürekli bir çatışma alanı yaratarak kutupları sürekli aktif tutarak bu durumu
devam ettirebileceklerini düşünüyorlar ancak cehaletleri de kendisini her
alanda göstermeye başlıyor isteseler de istemeseler de.
Ortaçağ’ın karanlıklarında yüzen
karanlık zihinleri, mevcut günün gereklerini anlayamayıp hayali gerçekler
yaratarak hayaller üretip bu hayalleri de gerçekmişçesine karanlık güruhun
önüne koyuyorlar. Bu karanlık güruha bilerek veya bilmeyerek destek veren
sağduyulu insanlar da durumu anlayamadan devam ediyorlar destek için.
İşte zamanla bu karanlık çağlar
zihniyetinin içinde bulunduğu durumu fark edebilen sağduyulu insanlar durumu
fark etmeye başladılar sanki. Çünkü mevcut ekonomik göstergeler kâğıtlar
üzerinden gerçek hayattaki Pazar yerlerine fırladılar ve kendilerini
gösteriyorlar boy boy. Bu durum mutfağa ve insanların cebine de etki etmeye
başladı.
Şimdi satış zamanıdır artık.
Mevcut karanlık zihniyetli güruhun ipliği pazara çıkmıştır. Geçmiş iktidarlar
döneminde yaşandı bu durum. Bir kez daha yaşanmak üzere olduğunu düşünüyorum
ben. En uzun dönem yaşanan demokrat parti ve onun uzantısı olan Demirel
dönemidir, kırk yıl kadar. Ondan sonrakiler sekiz, on yıl kadar sürdü ve bu son
serpinti de yirmi yıl kadar devam ettikten sonra tarihin tozlu raflarına
kalkacaktır ancak bundan sonrakiler biraz daha aydınlık olacaklardır ama kolay
olmayacakları da açıktır çünkü bu karanlık dönemlerde yetişen gençlerin bilgi
dağarcıkları oldukça zayıftır. Bu durum sıkıntılara yol açsa da kötü örnekler
olduğu için geçmişte, daha kısa sürelerde atlanarak ileriye doğru adım
atacakları da muhakkaktır.
Sevgili kardeşim yeterince kafanı
ütüledim. Şimdilik burada kesiyorum mektubumu. Hoşça kal.
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.