SAYFALAR

Perşembe, Haziran 27, 2019

Mektup-25-Geleceğe Umutla Bakıyorum

                  
Umutlu

Sevgili Kardeşim Cevcet,


                Eminim sen de yerel seçimleri izlemişsindir ve genel durum hakkında bir fikrin olmuştur mutlaka. Hiç bu kadar rahat hissetmemiştim daha önceden. İlk defa bu memleket hakkında çok olumlu düşünmeye başladım. Neden mi? Anlatayım dilim döndüğünce.
                Bir benzetme yapacağım ama saçma demeyeceksin. Baştan kararlaştıralım. Ne düşündürdü bu yerel seçimler biliyor musun? Hani bir insan hayatından bezer de ölümü hafife alır ya. Her şeyi sonuna kadar takip etme gayreti gösterir. Olmadı, olmadı dur. Başka ifade edeceğim.
               Bir ara kötü bir dönemim olmuştu benim ve çok şey üst üste bindi ve dünya kapkaranlık olmuştu. Hiçbir şey hem de hiç bir şey umurumda değildi. Dünya yanıp gelse ayakucuma kadar beni ilgilendirmediği gibi yansam da kurtulsam diye bakanlardandım. O kadar çok çaba sarf ediyordum ki ayağa kalkıp her şeye direnmek için ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.

            İşte bu yıkkın durumdayken adeta nefes alışım bile değişmiş sanki vücudum hareketsizlikten dolayı enerjiye ihtiyaç duymuyordu. Bıraktım öylesine kendimi, oluruna bırakmaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Derken arada bir hafifçe kıpramaya başladım ve zor bela dikilebildim ama hala ayakta uzun süre dikilebilmeye takatim yoktu. Bir anda yine göçüveriyordum. Nihayet uzun bir çabalamadan sonra kurtarmıştım kendimi o karanlık kuyudan.
               İşte, Türkiye de tarihteki geçmişinde bu tür olaylar yaşadığı, ölüm kalım anlarını iyi tanıdığı için durumları sonuna kadar izleyip karar veriyor sanki. Yani bu tür bir davranış şekli ancak ölüm kalımla açıklanabilir bir durum çünkü.
               Sen mesela, karşıda kurt sürüsü veya çakal sürüsü gördün, ne yaparsın? Elbette tedbir alırsın sürüne zarar gelmesin diye değil mi? Hiç sanmıyorum, ne olursa olsun diyeceğini. Hiç kimse de demez ayrıca.  Zor günler yaşamış olan toplumlar dayanıklı oluyorlar çok şeye ama Almanya’da Adolf Hitler dönemi bir başka handikap. Aslında Almanlar da az kötü şeyler yaşamamışlar ama göz göre göre geldi Hitler iktidara işte. Düşünsene, milliyetçilik adına dünyayı kasıp kavurdu. Aslında diğer bir yandan da bakılırsa o zamanların Avrupa’sının gözde ideolojisi adeta. Bu yüzden de içeriden, bilim adamı geçinenlerin bile büyük çoğunluğu desteklediği ortada. Vatandaşın desteklemesi de onlara büyük katkı sağladı elbette. Bizim tarihimizde o tür şeyler olmaması dikkatimi çekti. Osmanlı başka bir durum elbette. Zamanın modasıydı imparatorluk. Avrupa’ya da oldukça fazla katkısı var, Avrupa’nın bu günkü Avrupa olmasında hakkını yememek gerek Osmanlı’nın.
                Neyse, daha fazla saçmalamanın anlamı yok, kestirmeden gideyim bari de seni daha fazla meşgul etmeden anlatayım sevincimi. Sevindim seçim sonuçlarına. İlk kez -15 yıl içinde- karamsar değilim ve içim sevinçle doldu. Tüm tasalarımı da unuttum bir an. Ufuktaki aydınlığı gördüm desem inanırsın herhalde.
                Bu deneyim büyük bir deneyim oldu memleket açısından. Bir İran, bir Afganistan vb. durumuna düşmeden bu karanlığı yırtacağız bir süre sonra. Ama rahat vermeyecekler bu belli ama bundan sonrası ne yaparlarsa yapsınlar çok da etkilemez artık. Güven var insanlarda. İplikleri pazarda çünkü. Ekonomik darboğaz çekilemez bir noktaya doğru ilerlemekte, her şey ortada apaçık.
                Hoşça kalın.  Sahi senin okullulardan ne haber?

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.