Yeni Moda Mutluluk
Mutluluk
göreceli bir kavram ve daima mutlu olma gibi bir durum olası değil. Ancak akan
zaman içinde verdiğimiz çaba ve aldığımız kararlar sonucunda istediklerimiz
hedeflere ulaşmaya çalışırken olumlu sonuçların bize yaşattığı duygusal
durumlardır, hazlardır söz konusu olan ve bir süre sonra etkisi geçer. Çünkü
beynimizde hormonal denge değişmiştir. Bir başka karar verir ve yöneliriz.
Özellikle
son zamanlarda dünyada huzursuzluklar artmaya başladıkça “Mutluluk” kavramının evrilmeye başladığını düşünmeye başladım. Mutsuzluğun nasıl mutluluğa
çevrilmesinin gerekliliği ve bunun için yollar gösterilmeye başladı açıkça.
Mutsuz
olmak ayıptır, göstermeyin mutsuzluğunuzu bastırın; tekerimize çomak
sokuyorsunuza getirilmeye başlandı. Bunun yolunun da “eğitime önem verme, iyi
bir eğitim almak çok da önemli değil, eğitimsiz de mutlu olacaksınız; sürüye
katılın hayatınızı mutlu, mesut yaşayın. Bırakın yönetim işlerine karışmayı, o
iş bizim işimiz”e getirilmeye çalışılıyor. Çöpçü olarak da mutlu olabilirsiniz,
aç sürünerek de.
1968
kuşağı çıktı tarihin bir yerlerinde ve dünyayı kasıp kavurdu uzun bir süre. Bu
duruma çözüm olarak da “savaşma seviş” sloganı atıldı ortalığa 1980’lerde
siyaset arenasında. 1980’lerde, siyasetle ilgilenme, yönetimle ilgilenme ve
işine bak denildi. Bize çok uygun düştü ve yaşadığımız sürece geldik böylece.
Dünyanın bizim gibi olan üçüncü dünya ülkeleri denilen geri kalmış tüm
ülkelerinde benzer bir durum uygulanarak emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ
çalınmış oldu böylece. Geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinin yöneticileri bu
işin peşine düşerek kendi durumlarını pekiştirmeye çalıştılar kendi halklarının
cahil kalmasını sağlayarak. Ne mi oldu sonucunda. Tıpkı bizde olduğu gibi
diğerlerinde de cahil cühela, çöpçülük işi bulmaya çalışarak mutlu bir hayat
sürüyorlar.
Eğitimsiz
toplumlar her zaman fakir, zayıf hatta yok olmaya adaydırlar ve mahkûmdurlar.
İşte bu nedenle eğitim önemlidir hem de çok önemlidir kişi hayatında ve toplum
hayatında. Yalnızca eğitimli ve varlıklı ailelerin çocukları iyi eğitim
alabildiği durumlar ve toplumlarda çöpçü olabilmek bile mutluluk sayılır
elbette. Başkalarının pisliklerini temizlemek, dünyayı temizlemeye çalışmak;
elde bir süpürge, bir seyyar araba ve afili bir üniforma ile ortalıkta on, on
iki saat karda kışta uğraşmak ve bir ömür boyu bu yaşama katlanmanın neresinde
mutluluk ve üretkenlik?
Çöpçüler
olacaktır zaten. Amaç çöpçüleri çoğaltmak mı yoksa bir şeyler üretecek, üretime
katkısı olacak bireyler çoğaltmak mı?
Karar
herkesin kendine ait elbette. Hangi aile çocuğunun çöpçü olarak yaşamasını
ister, ya da çaycı? İyi bir eğitim aldıktan sonra eğer kendisi verirse
kararını, olsun çöpçü ve çaycı ama çöpçülüğe ve çaycılığa zorlamak felakettir.
Çöpçülüğe ve çaycılığa teşvik etmek cahilliktir. Toplum içinde türeyen afili
hanımlardan bazıları ve yaşam koçu geçinenlerden de dâhil olmak üzer “çöpçü
olarak da mutlu olabilirsiniz eğer isterseniz” diyerek akıllar veriyorlar.
Neresi akıllıysa?
Ha,
çöpçülük ve çaycılık ya da başka alt gurup meslekler ve işleri, bu işlerle
uğraşanları küçümsüyor eğilim, onlar da birer insan ve duyguları var herkes
gibi. Yalnızca o kişiler yaptıkları işlerden memnun olmadığını, daha farklı
işleri yapamadığı için zorunlu kaldığını anlatmaya çalışıyorum.
Eğitimli,
hatta iyi eğitim almış olanların da bir kısmı yaptığı işlerden veya iş yeri
koşullarından memnun olmayıp yaşamlarında mutlu olamayabilirler ancak ellerinde
mutlaka başka bir seçenekleri vardır. Geliri daha az olmasından dolayı
tercihlerini mevcut işlerinden yana kullanmaktadırlar sadece. Acaba çöpçülerin
böyle bir tercihi var mıdır sormak gerekir afililere. Bu tür, yani “çöpçü
olarak da mutlu olabilirsiniz, ben yolunu biliyorum, size gösteririm” diyenlere
denilse ki “bırak işini çöpçü ol, ya da çaycı ol” o zaman diyecek ki: “Ben o
kadar dirsek çürüttüm, neden çöpçü olacakmışım?”
Burada
anlatılmaya çalışılan her hangi bir iş veya mesleği hafife alma değil ancak
insanlara, özellikle yetişme çağında olan çocuklara “çöpçü olarak da mutlu
olabilirsiniz” demenin akıllıca ve iyi niyetlilikle bağdaşmayan bir davranış ve
düşünce olduğunu anlatmaya çabalamaktır.
Sonuç
olarak: eğitim önemlidir insan hayatında. İnsanın bakış açısını genişletebilir
ve yaratıcılığı ve üretkenliği artar eğitimi sayesinde. Böylece toplumsal
üretkenlikte az veya çok payı olur. Çevresine ve insanlara bakışı değişir daha
insancıllaşır. Çivisi çıkmış bu dünyada hiç olmazsa incir çekirdeğini
dolduracak sevgi kıvılcımları saçar ve bir şeylerin değişip daha iyileşmesini
sağlayabilir.
19.02.18
Halil Gönül
Paylaşım için teşekkürler. Mutluluklar
YanıtlaSilrica ederim, size de.
Sil