Akıp giden
zaman içinde varlığıyla bir şeyler yaratıp, bir şeyler üretebiliyorsa insan
işte o zaman anlam kazanıyor akıp giden zamanın o anları. Akıp giden zamana bir
değer bırakamıyorsan veya bırakmak istemiyorsan o zaman da boşu boşuna akıp
gitmiş oluyor sadece.
Bir anlam
yaratacak şeyler yapmak için ise gece veya gündüz olması fark etmiyor
yaşadığın, nefes aldığın her an bunun için yeterli. Geriye kalan veya geçip
giden zaman anlamsızdır.
Geleceğe
dair ne mi düşünüyorum?
Artık, ben
düşünmüyorum geleceği; daha doğru ifade etmek istersem, düşünmek istemiyorum
demek en doğrusu. Düşündüğüm şey ise “gelecek” kendimin yarattığı bir kavram
sadece. Ben olmuyorsam gelecek de olmayacak.
Oturup da
geleceği düşünmek, şu anı boş vermek demek, olumsuzluklar içindeysen hele!
Olumsuzluklar içinde çırpınış halindeyse insan, yalnızca içinde bulunduğu
anları kurtarmaya çalışıyor ki gelecek anları görebilsin. İçinde bulunduğu anı
yaşayamıyor, yaşamaktan aciz kaldığında amansızlıklara teslim olmuş oluyorsunuz
ve teslimiyetin defterinde gelecek anlar diye bir şey yazmıyor.
Gelecekte
–şu anın haricinde- ne olacak sorusunu kendime sormaktan bıkıp usandım artık ve
sormayacağım kendi kendime bir daha. Ne olursa olsun! Kendi bileceği iştir.
Benim bildiğim ise içinde yaşadığım anların kıymetini bilmek ve hiç olmazsa bir
şeyler hakkında aklımdan geçenleri not düşebilmek anlara. Devam edeceğim notlar
düşmeye, ister bir işe yarasınlar ister yaramasınlar. Şimdilik yapabildiğim ve
yapmak istediğim sadece bu; çay ve sigara –sigarayı bırakalı on günü geçiyor şu
anda. Bu yazı önceden hazırlanmıştı-, bir de bir şeyler atıştırmak dışında
tabii ki.
Görsel: Google Görseller
Bende balkondan şehre bakmayı çok seviyorum. Ne hayatlar var diye geçiyor aklımdan. İleriyi düşünmek lazım ama kararında. Fazlası insana zarar verir. Anı yaşamak lazım.
YanıtlaSilBeyda'nın Kitaplığı, değil mi, an'ı yaşamak en önemlisi. :)
SilBalkonda çay sigara 👍
YanıtlaSilBi Çay [Bi Çaylak], :)
Silne zaman yazdıydın bunu yaniiii :)
YanıtlaSildeeptone, 2018'in 4. ayı -nisan 2018- içinde yazmışım. internet bağlantısı kesikti o zamanlarda. :)
Silİnsan bir tek kendine lazımdır hayatı yaşayabilmek için. Gelecek ne kadar planlı olsa da asla durdurulamayan ve çarpık zamanın bir olgusudur yanlızca. Yani henüz olmayan bir şeyi varsayımlarla istediğimiz yola doğru ittiriyoruz. Oysa ittirdiğimiz yolun geleceği belki çıkmaz sokağa çıkıyor kim bilir. Planlı hayatı oldum olası sevmedim zaten. Güzel bir iç döküş olmuş. :)
YanıtlaSilAybüke S., teşekkür ederim. çok da plan işe yaramıyor zaten bazen de tersine tepiyor. :)
Sil