SAYFALAR

Cuma, Eylül 06, 2019

Evlilik, evliliktir o kadar.

Evlenecek

            -evlen geç işte, evlilik evliliktir o kadar.
            -ne demek evlen geç? Oğlum evlilik bu, başka bir şeye benzemez. Elbette ince eleyip sık dokuyacağım.

            -he he, yap sen, herkes de senin gibi yaptı zaten ilkinde.
            -Ne demeye çalışıyorsun sen?
            -hiç, hiçbir şey.
            -oğlum kızdırma adamın kafasını da açık açık anlat şunu.
            -neyi anlamak istiyorsun be oğlum?
            -evliliği.
            -ne?
            -Kulağında arıza mı var, duydun işte.
            -dediğin doğru ben duydum duymasına da sen acaba söylediğinin farkında mısın?
            -evlilik dedim, doğru demiş miyim?
            -doğru demişsin, şimdi anladım açık açık ne dediğini. Evlen sen. Herkesten iyi olursunuz inşallaaaah. Tü tüt tü tü.
            Arkadaşımızı kaybettiğimize mi yanacaktık yoksa başına geleceklere mi, bir karar verememiştik o zamanlarda. Aramızda evlenmeyen tek o kalmıştı nihayet kırkına merdiven dayadığında şansı mı yoksa şanssızlığı mı desek bilinmez, yaverdi şimdilik ve evlenecekti işte. Sevinçliydi, hayalleri vardı, birlikte yapacaklardı her şeylerini.
            Her kişi gibi onlar da balıklama dalıyorlardı balıklı göle, ağızlarıyla balık avlayacaklardı. Neden insan bu kadar çok örneği olan bir işe mucize yaratabilecekmiş gibi atılır olumsuz bir şey düşünmeden hâlâ anlayabilmiş değilim. Anlayabilen olsaydı farklı bir şeyler olurdu belki de. Olmadığına göre anlayan da yok anlaşılan.
            Herkesten farklı bir evlilik kurmak ister herkes başlangıçlarda. Farklı olmak isterler başkalarından. Huzurlu, anlaşabilen mutlu çift olmak isterler. Gel gör ki yanına bile yaklaşamadıklarını görürler belli bir süre sona. Göremeyeniyse bahsetmeye bile değmez o kadar çokturlar ki.
            Sigarayı bıraktım dedi arkadan birisi ama kimin söylediği konusunda üzerine düşülmedi. Erkekti kesin olan, erkek sesiydi. Evlilik, evlenmenin nimetleri konusunda hararetli sohbetler vardı ikili, üçlü kalabalıklar arasında.
            Mahallenin parkı daha şimdiden düğün havasına girmişti zaten. Bir süslenmesi kalmış bir de ortaya bir orkestra falan. Ne sıcakkanlı bir mahalledir bizim mahalle. Düğünde, ölümde bir araya gelirler bir kişi firesiz. Hastalık, düşkünlük falan hak getire. Hasta olursa iyileşir, düşerse kalkar. Hepsi de tanrı yazgısı değil mi. Aslına bakılırsa ölüm de öyle ama düğün işte, düğün kul yazgısı.
            O bir günde herkes eğlenir, geri kalan günlerde ise şansı yaver giderse çift de eğlenmeye fırsat bulur. Taşsız, çukursuz yol mu olurmuş. Arada bir çukura düşecek ayağının biri uykun açılacak. Taşa çarpacaksın parmaklardan biri şişecek ağrısından kurtuluyorum diye sevineceksin ağrıya alıştıkça.
            Yollarınız açık ola, sağlığınız sermayeniz, sevginiz gücünüz ola.
           


            
Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Evlilik tamamen şans işi. Belki de insan yaşamında en kritik dönüm noktası... Bu konuda ne kadar yazsanız o kadar eksik kalır:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha, belki değil kesinlikle bence. şansın yaverse evlilikte işler ayna, çal çal oyna. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.