Zafer’in Evrime Bakışı
Zafer zaman zaman aklından geçenlerin
hızına yetişemediğinde derin nefes alıp vererek aklından geçeni geriye çağırıp
tekrar düşünmeye çalışır üzerinde. Düşünmeye değer bulduklarını sık sık sarar bazen ileriye, geriye.
Evrim geçtiği anda kendisi ve
yaptıklarını gözden geçirerek toplayıcı-avcı toplumu insanlarına gitti bir an.
Şimdiye göre daha akıllıca davranarak doğa ve diğer insanlarla daha uyum içinde
yaşadıklarını düşününce gülümsedi, iki yana başını sallamakla yetindi ilk anda.
Hoşuna giden fikirlerde böyle yapardı
genellikle. Bir hinlik var bu işte diyerek insanların küçük topluluklar halinde
yaşamalarını düşününce farkına vardığı şeyden irkildi. Toplayıcı-avcı
insanların neden guruplar halinde yaşadıklarının üzerinde düşünmeden yapamadı.
Adım adım gidiyordu her şey.
Dayanışma ve güç birliği yapmaktı
amaç. Düşman korkusu vardı demek ki. Ayakta
kalabilmelerinin çaresiydi bu durumları. Aksi halde zayıf kalacaklar ve
kendilerinden güçlü birileri gelip yok edeceklerdi. Doğa şartları sınırlıyordu
guruplarını. Beslemek zor işti ve gurup genişledikçe alan da genişlemesi
gerekecekti. Genişleyen alanı koruyabilmek kolay değildi zamanının ulaşım ve
iletişim şartlarında. Dolayısıyla sınırlı sayıda olmak zorundaydı guruptaki üye
sayısı.
Derken tarım toplumuna dönüşmeye
başladığında çok şeyin değişeceğinin farkında değillerdi yaşayanların
çoğunluğu. Ama er ya da geç farkına varacaklardı epeyce ağır bedeller ödeyerek.
Benmerkezcilik daha fazla hakim olmaya başladıkça arazilerini genişletmek
isteyenler birbirine saldırmaya başlıyorlar ve ürünlerini stoklayarak
toplayıcı-avcı zamanlarında yaşayanlardan daha fazla gıdayı her zaman ellerinin
altında bulabiliyorlardı.
Bu sayede daha kolay üreyebiliyorlar
ve böylece aile çok hızlı büyüyebilme imkanına kavuşmuş oluyordu. Ortalama
olarak dört yılda bir doğuran toplayıcı-avcı kadınlarının yanında tarım toplumu
kadını neredeyse her yıl doğurma imkanına kavuşmuştu.
Bu durum geleceğin habercisiydi
adeta. Güç, güç, daha fazla güç ve varlık olarak özetlenebilir bir duruma doğru
evrilmişti yaşam. Evrim hayatta kalma savaşıydı ve güçlüler ayakta
kalabiliyordu o zaman ne yapıp edip güçlü olmak gerekiyordu. Zayıfı ezmek, yok
etmek yaşayabilmenin ilk adımları olmaya başladı. Evrim her zaman güçlülerden
yanaydı ve onlara çalışıyordu. Doğanın bildiği buydu. Zayıfı seçiyor elekten
eliyordu ve güçlüyü, daha büyükleri eleğin üstünde bırakarak yaşamalarına ve
üreyip çoğalmalarına fırsat tanıyordu.
Zafer, yaptıklarını düşündüğünde bir
mazeret bulmuştu kendine. Kendileri de aynısını yapmamışlar mıydı ayakta kalmak
için. Çalmışlardı, soymuşlardı ve güç elde etmişlerdi birliktelik sağlayarak.
Doğanın kanununa ayak uydurmaya başlamışlardı böylece. Daha da çoğalacaklardı
ama doğanın zayıfı ezme kanununu tersine çevirmek gibi bir düşüncesi de vardı
altta yatan.
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller
Koronavirüs her şeyi çözecek, doğa dengesini bulacak:)
YanıtlaSilKaystros Tyrha, evet öyle görünüyor sanki. tarih içinde epeyce salgınlar var. :)
Sil