SAYFALAR

Cuma, Nisan 03, 2020

Zafer, aklından geçenler hızlanınca ne yapar?

Zafer’in Evrime Bakışı

Zafer zaman zaman aklından geçenlerin hızına yetişemediğinde derin nefes alıp vererek aklından geçeni geriye çağırıp tekrar düşünmeye çalışır üzerinde. Düşünmeye değer bulduklarını sık sık sarar bazen ileriye, geriye.
Evrim geçtiği anda kendisi ve yaptıklarını gözden geçirerek toplayıcı-avcı toplumu insanlarına gitti bir an. Şimdiye göre daha akıllıca davranarak doğa ve diğer insanlarla daha uyum içinde yaşadıklarını düşününce gülümsedi, iki yana başını sallamakla yetindi ilk anda.

Hoşuna giden fikirlerde böyle yapardı genellikle. Bir hinlik var bu işte diyerek insanların küçük topluluklar halinde yaşamalarını düşününce farkına vardığı şeyden irkildi. Toplayıcı-avcı insanların neden guruplar halinde yaşadıklarının üzerinde düşünmeden yapamadı. Adım adım gidiyordu her şey.
Dayanışma ve güç birliği yapmaktı amaç. Düşman korkusu vardı demek ki.  Ayakta kalabilmelerinin çaresiydi bu durumları. Aksi halde zayıf kalacaklar ve kendilerinden güçlü birileri gelip yok edeceklerdi. Doğa şartları sınırlıyordu guruplarını. Beslemek zor işti ve gurup genişledikçe alan da genişlemesi gerekecekti. Genişleyen alanı koruyabilmek kolay değildi zamanının ulaşım ve iletişim şartlarında. Dolayısıyla sınırlı sayıda olmak zorundaydı guruptaki üye sayısı.
Derken tarım toplumuna dönüşmeye başladığında çok şeyin değişeceğinin farkında değillerdi yaşayanların çoğunluğu. Ama er ya da geç farkına varacaklardı epeyce ağır bedeller ödeyerek. Benmerkezcilik daha fazla hakim olmaya başladıkça arazilerini genişletmek isteyenler birbirine saldırmaya başlıyorlar ve ürünlerini stoklayarak toplayıcı-avcı zamanlarında yaşayanlardan daha fazla gıdayı her zaman ellerinin altında bulabiliyorlardı.
Bu sayede daha kolay üreyebiliyorlar ve böylece aile çok hızlı büyüyebilme imkanına kavuşmuş oluyordu. Ortalama olarak dört yılda bir doğuran toplayıcı-avcı kadınlarının yanında tarım toplumu kadını neredeyse her yıl doğurma imkanına kavuşmuştu.
Bu durum geleceğin habercisiydi adeta. Güç, güç, daha fazla güç ve varlık olarak özetlenebilir bir duruma doğru evrilmişti yaşam. Evrim hayatta kalma savaşıydı ve güçlüler ayakta kalabiliyordu o zaman ne yapıp edip güçlü olmak gerekiyordu. Zayıfı ezmek, yok etmek yaşayabilmenin ilk adımları olmaya başladı. Evrim her zaman güçlülerden yanaydı ve onlara çalışıyordu. Doğanın bildiği buydu. Zayıfı seçiyor elekten eliyordu ve güçlüyü, daha büyükleri eleğin üstünde bırakarak yaşamalarına ve üreyip çoğalmalarına fırsat tanıyordu.
Zafer, yaptıklarını düşündüğünde bir mazeret bulmuştu kendine. Kendileri de aynısını yapmamışlar mıydı ayakta kalmak için. Çalmışlardı, soymuşlardı ve güç elde etmişlerdi birliktelik sağlayarak. Doğanın kanununa ayak uydurmaya başlamışlardı böylece. Daha da çoğalacaklardı ama doğanın zayıfı ezme kanununu tersine çevirmek gibi bir düşüncesi de vardı altta yatan.

Devam edecek...

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Koronavirüs her şeyi çözecek, doğa dengesini bulacak:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha, evet öyle görünüyor sanki. tarih içinde epeyce salgınlar var. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.