SAYFALAR

Perşembe, Şubat 25, 2021

Zırhınız ne kadar sağlam?

     

serinlik

 Herkes gibi güneşten kaçıp gölgelere sığınmamıştı. Havuzun kenarındaki şemsiyesiz masanın yanındaki tek sandalyeye bırakıverdi kendini. Sandalye sıcak olmalıydı ama hiç aldırış etmedi.

Havuzun içindeki dalgaları seyretmeye başladı. Bütün dikkati dalgalardaydı. Adeta sörf yapıyordu.

            “Kime faydası var kendine yaptığın eziyetin?” sorusunu çok sık soruyordu yakın zamanlarda. Ama tüm sorduğu sorularda olduğu gibi bu soruya da cevap yoktu.

            “Yanık yüreği tamir etmenin bir yolu var mıdır, varsa nasıldır. Hangi merhem iyi gelir?..”

            Sorular dolanıp durdu kafasının içinde. Bazen başını ellerinin arasına alıp aşağıya bakıyor, bazen de başını arkaya atıp gökyüzüne bakıyor. Gökyüzüne bakarken gözlerini yumuyor mecburen çünkü güneş kavurucu.

            “Bu küskünlük neye çare?” sorusuna bir cevap bulmaya zorladı kendini. Kendi sorularına cevap bulamayan bir kafa taşımanın ne demek olduğunu düşünmemiş olduğunu fark etti. Neden düşünseydi ki, yaşaya yaşaya öğreniliyordu hayat.

            Herkesin kendince bir tarifi olmalı hayat için. Hayat nedir? Kısa bir cümle ama oldukça uzun bir soru. İnsan kendini sorgulayarak kendisini tanımaya çalıştığı uzun bir dönemden sonra “hayat nedir?” sorusuna cevaplar bulmaya çalışmış olmalı. Her kafaya göre de bir cevap var mutlaka.

            Uzun boylu sayılmaz havuzun kenarındaki kadın. Esmer, kısa saçlı, gözleri yumuş yumuş. Üzerinde kısa kollu beyaz tişört ve kot şort bulunuyor. Yaşı desen otuz ya var ya yok. Kadının yaşı sorulmayacağına göre bilmesek de olur kesin yaşını öyle değil mi?

            Ama kesin olan bir şey var kadında, yaşından çok daha fazla yaşamış bir hali var. Yorgun görünüyor. Çok sakin görüntünün altında fırtınalar kopuyor. Kendi kendine gülümsemeye çalışması bile başlı başına protesto çevresine karşı. Rest çekiyor dünyaya. Kimseye aldırış etmiyor görüntüsü vermeye çalışıyor olmasının altında yatan kendince haklı nedenleri var mutlaka.

            İnsanlar zırh içinde dolanır. Öyle ki, bazılarının zırhı doğuştandır sanki istese de çıkaramaz çünkü nasıl giyildiğini bilmez. Nasıl giyildiğini bilemeyince de nasıl çıkaracağını bilmez. Yaz kış demeden bir ömür taşır ağırlığını şikâyet etmeden. Bu zırhı delecek güç yoktur dünyada. Bir tek güç işler bazen, bakış oku.

            Bir yerlerde mi okumuştu yoksa duymuş muydu tam hatırlayamadığı bir çare önerisi kafasında köşe bucak dolanmaya başladı. Netleştirme ayarlarıyla oynarken bir puslu bir net göründüler.

Kendisiyle konuşmalıydı. İçindekileri konuşturmalıydı. Her biri anlatmalılardı dertlerini. “konuştur kızım konuştur onları” demişti bilge rüyasında. Kimleri diye soracaktı ki kayboldu bilge. Bir daha görünmedi hiç. Hatırlamaya başladı.

İnsanlarla iletişimi kopuktu, biliyordu elbette durumu ancak bu durum kendisini rahatsız etmiyordu. Kendisi rahatsız değildi ama yakın çevresine göre önemli bir rahatsızlık sayılıyordu. Tedavi olmalıydı, yardım almalıydı. Kulak asmadı denilenlere.

Yaşamayan nereden bilir ki diye düşünüyordu. Hayvanları örnek alarak öğrenen bir insanlık! Ana yokluğunun önemli bir kayıp olduğunu yavru maymunu anasından ayırarak, deneylerle örenen insanlık yoksunu insanlık, insanların durumunu nereden bilecekti ki.

            İnsanlar zalimleşebiliyorsa insanlık da orada biter. İşte zırh bunun için gereklidir. Korunmak için. İnsanların zalimliklerinden korunmak için. O zaman bu tek kişilik zırh içine birden fazla kişi sığdırmak gerekecek. Eğer konuşmak gerekliyse bu yapılacak.  Yapılacak ki yanında konuşacak, dertleşecek birilerin olacak. Ya kıyasıya çetin bir kavga başlarsa aralarında. O zaman ne olacak?

            Hiçbir şey. Akan su buharlaşmayı bir yol olarak seçmezse mutlaka yol bulur. Bir yolunu bulurlar. 23.02.2021

Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. Herkes kendini hapsettiği görünmez zırhının ardında yaşıyor. Kimimizin ki çok güçlü; ama kimimizinki zayıf ve kırılgan. Çoğumuz insanlardan kaçarak sorunlarımızı çözmeye çalışıyoruz ama bu kaçış nereye kadar ? Ne zamana kadar ? Gerçeklerden kaçılmıyor, nereye gitsek bizimle geliyor maalesef. Emeğine sağlık. Güzel bir paylaşım olmuş. Saygılarımla. Vesselam...

    YanıtlaSil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.