“İki
kaşığı yan yana olmayacak kocanın, iki kaşığından birini mutlaka kıracaksın!”
BÖLÜM-14
VEYSEL’İN ÇARE ARAYIŞI
"Veysel'in Anası" |
KAŞIK
Fatma
dediklerini yaptı, evde ne yemek ne kahvaltı ne de başka işler yapıyordu.
Suratı da beş karış asık olurdu her zaman.
Sultan ile de araları tamamen açılmaya başlamıştı ama Sultan ses
çıkarmıyordu hiçbir şeye. Tek düşündüğü oğluydu, bir de kendisinin sebep
olacağı rahatsızlıklar yaratmak istemiyordu.
Ev
misafirhaneye dönmüştü bir süredir. Herkes sabah evden çıkılıyor, akşamleyin de
yatmaya geliniyordu, nereye varır bu işin sonu? diye de düşünmeden yapamıyordu.
Böyle bir şey ne duymuş ne de görmüştü hayatında. Yaşamı boyunca evinin
düzeninden ve huzurundan sorumlu tutmuştu kendini. Anlayabildiği veya
anlayabileceği şeyler değildi yaşananlar.
"Veysel çare arayışında" |
İlk
uygulamasını devreye sokmaya karar verdi. Harçlığını kesecekti. Beş kuruş para
vermeyecek, isterse çalışıp kazanacaktı. Pazar alışverişlerini kendisi yapacak
eve bırakacaktı. Böylece günlere gitmesinin önüne geçebilirdi.
Akşama
kadar düşünüyordu durup bıkmadan. İşiyle de fazla ilgilenemez olmuştu Veysel.
Yusuf’un dikkatinden kaçmıyordu bu durumu. Arada bir açmak istiyordu ama bir
türlü cesaret edememişti, tahmin ediyordu Fatma’dan kaynaklı olduğunu. Bu
durumda karı-koca arasına da girilmezdi. Kendisi de farklı şeyler yaşamıyordu
ama Anası dişliydi, çok şeyin önüne geçebiliyordu, hanımını gerektiğinde
kulağından çekiyor ele güne rezil olmaktan kurtuluyorlardı. Gün denilen şey
onların da başlarının belasıydı.
İşsiz
güçsüz gösteriş budalası kadınların ağzından ne duyarsa taşıyordu eve ve
huzursuzluk yaşıyorlardı zaman zaman. En sonunda “Gitmeyeceksin günlere”
demekte bulmuştu çareyi ve şimdilik gitmiyor gibi duruyordu.
Neydi
o yaşadıkları ilk zamanlarda, durmadan bir şeyler istiyordu kendisinden, onlara
uyacağım diye. Yok kılığı düzgün değilmiş, yok mücevheri yokmuş… en sonunda
çileden çıkmıştı bir gün de: “Kızım ben ağa çocuğu değilim, babam da fabrikatör
değil, o kadar ihtiyacın varsa git babandan iste ben çare olamam senin
dertlerine” demişti bir tokat vurarak ve evi terk etmişti, sabaha yakın gelip
yatmıştı. Evin de huzuru kaçmıştı.
"Fatma'nın keyfi yerinde" |
Veysel
bir karar daha almıştı kendince. Para kısmak işi tutmaz, işe yaramazsa anasını
bir süreliğine evden uzaklaştıracaktı konuşarak. Nereye giderdi kadıncağız bu
yaşında onu da bilmiyordu ama bir çare düşünecekti o zamana kadar, gerekirse ev
tutacaktı ayrı olarak ve oraya taşıyacaktı anasını.
Fatma’yı da anasının evine gönderecekti bir süreliğine. Durumu hem kendisi tekrar değerlendirecek hem de Fatma’nın değerlendirmesini umuyordu…
Fatma’yı da anasının evine gönderecekti bir süreliğine. Durumu hem kendisi tekrar değerlendirecek hem de Fatma’nın değerlendirmesini umuyordu…
Yeni
işinin sonucu kesinleşirse duruma daha net bakabilecekti. İş yeri oldukça uzaktı
evinden ve yeni iş yerine yakın bir yerden ev kiralaması gerekiyordu. Anasını
da götürmesi kolay olurdu o zaman. Bakalım anası ne diyecekti, yıllarca
yaşadığı mahalleden ayrılmayı ister miydi?..
08-09-2017
okumaya 14. bölümden başladım ama merak eder oldum acaba Fatma yola gelecek mi şeklinde :) kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilKozmetik Psikolojisi,
SilHoş geldiniz, aslına bakarsanız ben de merak ediyorum ne yapacağını. :)
Teşekkür ederim. İlginiz sevindirdi beni. :)