"Babamın gözü kör oldu" |
Babamın Gözü Kör Oldu
“Ya! İşte o
akşam beni istemeye geldiklerinde baban senin gibi taramıştı saçlarını.” diyerek
özene bezene taradı saçlarımı.
Yeni mis gibi kokan elbiselerimi de giydim, babama göstermek için yanına gittim dimdik yürüyerek. Anam da arkamdan geliyordu.
Babamın yanında ablam oturuyor onunla bir şeyler konuşuyorlardı.
Ablamın elinde bir kitap vardı küçücük ve ince. Ablam ikinci sınıftaydı ve bazen getirdiği kitaplardan bana da okurdu, çok hoşuma giderdi okudukları. Ben de çabuk büyüyecek kitaplar okuyacaktım.
Yeni mis gibi kokan elbiselerimi de giydim, babama göstermek için yanına gittim dimdik yürüyerek. Anam da arkamdan geliyordu.
Babamın yanında ablam oturuyor onunla bir şeyler konuşuyorlardı.
Ablamın elinde bir kitap vardı küçücük ve ince. Ablam ikinci sınıftaydı ve bazen getirdiği kitaplardan bana da okurdu, çok hoşuma giderdi okudukları. Ben de çabuk büyüyecek kitaplar okuyacaktım.
Beni görünce
babam “gel kızım bu tarafıma” diyerek sağ dizinin üstüne, beni de sol dizinin
üstüne oturttu, eline kitabı aldı. Sol kolunu benim boynuma dolayıp okumaya
başladı kitabı. Benim yaşımda bir çocukmuş okuduğu kitapta anlatılan. Çocuğun
yaramazlıkları anlatılıyordu. Ara verdi babam ve kitabı elinden bıraktı. Kitabı
bıraktığı eliyle saçlarımı karıştırıverdi birden.
Gelenler geldi
bana, hem de toplu geldiler. Anacığım o kadar uğraştı didindi tarayıp
yatıracağım diye bir çırpıda gitti güzel saçlarım. Hemen biraz geriye çekildim
ve var gücümle yerleştirdim suratının ortasına balyoz yumruğumu. Kollarını ne
ablamdan ne de benden kurtarabilmişti kendini savunmak için. Şak diye yumruk
indi gözünün üstüne.
Babam birden
kıvranmaya başladı, “yandım, yandım ben. Gözüm kör olmasa bari, yaktın be, bu
kadar da olmaz ki” diyordu durmadan babam ablam fırladı kalktı kucağından, ben
desen zaten çoktan yuvarlanmıştım can havliyle hareketinden. Elleriyle gözünü
tutuyor bir taraftan da “of, of, acıyor. Hanım bir bak şuna” diyordu zorla
gözünü açmaya çalışırken. Sular akıyordu gözlerinden. Kan çanağı gibi
kıpkırmızıydı sağ gözü.
Anam sakince
yanaştı babamın dizinin dibine doğru ve yüzüne doğru eğilerek “dur dur, düzgün
dur. Çek elini de bakayım doğru dürüst, duuuur” diyordu gözünün altından ve
üstünden çekerek açmaya çalıştı balyoz yumruğu yemiş gözünü.
“Haydi büyütme
de kes sesini yavrucuğum küçük çocuğun vurduğu yumruktan ne olacak, gözün
çıkacak değil ya. İdare edersin olanıyla. Kör mör idare ederiz artık ne
yapalım, katlanırız.” Diyor beni de başımı okşayarak teselli etmeye
çalışıyordu.
“Öyle deme
yahu, sen de oğlundan yana çıkmasan olmaz sanki, gözüm yerinden çıktı sandım,
birden şimşekler çakmaya başladı, yıldızlar kapladı odanın içini. Çocukmuş ne
çocuğu balyoz gibiydi yumruk, parmak sokmuş gibi geldi bana. Yumruğu parmak
vazifesi gördü anlayacağın.”
Ee yani yaramaz çocuk kitabını çocuğa okursa,böle olur..😀 yok canım çocuk bilerek yapmamıştır bunu.. kitap okurken,yanlışlıkla eli gözüne değmiştir..😀 güzel bir hikaye daha okumuş olduk,kaleminize sağlık..
YanıtlaSilErtuğrul Yıldırım,
SilTeşekkür ederim, anlaşılan ciddi bu kerata, fiyakalı saçı bozulmuş sonuçta! :)