"Yaşamak" |
Karar almasak olmaz mı?
Kararlar
alıyoruz, bir adım atmak için karara ihtiyaç duyuyoruz sürekli. Ne oluyor karar
alınca? Almasak olmaz mı sanki?
Bu
insanların karar alma meselesi çok karışık bir şeymiş gibi görünüyor ama o
kadar da karışık değil hani; büyütülecek kadar demek istiyorum. Oturmaya karar,
yemeye karar, yatmaya karar, evlenmeye karar, çocuğa karar, ağaç dikmeye karar;
yaşamın her yanı karar oldu yahu karar defteri mübarek hayat.
Karar
almaya harcadığımız zaman kadar yaşamaya ayırsak o zamanları yaşam daha farklı
olur. Hani derler ya: “düşünmenin kaşınmaya faydası yok” işte öyle düşünme,
yaşa. Hissettiğini yaşa ve yaşadığını hisset.
Eğlenmek mi
istiyorsun eğlen o zaman; oturup da eğleneyim mi, eğlenmeyeyim mi? Sorup karar
almadan eğlen, o kadar. Eğlenmenin de tadını çıkar ve hisset, eğlenmeyi hisset.
Yaşa.
Evlenmeye
karar alıyor insan. Ne oluyor, herkes biliyor elbet evlenenler bilir,
evlenecekler de sonradan öğrenir. Her anın öğrettiği bir şeyler olur, onun
evliliğinden öğrendiğiyle bunun evliliğinden öğrendikleri farklı farklıdır ama
ortak bir şeyler de vardır halbuki; kıskançlık, çekememezlik, gizli kin, hatta
nefret…
Nikah
masasında söz verirler insanlar, ayaklarına basarlar; anlatmıyor mu bunlar bazı
şeyleri? Ben seni ezerim fırsatını bulursam, ayağını denk al!
Sözler nerede
kaldı, çoook uzaklarda arkamızdan geliyorlar. Uçup gitmişlerdir daha oracıkta.
Sözünde duran kaç kişi sayılabilir ki bu zamanda; her şey bu kadar bozulmuşken,
gen bile oynanırken; öyle zaman gelecek ki insanlar yanındakinin kim olduğunu
sorgulamaya başlayacaklar; belki de başlayanlar vardır sorgulamaya.
Karar almakla
vakit kaybetmeyin bence, boş verin kararı falan da yaşamaya bakın birlikte
kararlı kararsız; yol aynı yol ve karar alsanız da bu yolu tepeceksiniz karar
almasanız da aynı yolu tepeceksiniz. Marifet yolda gözünü açmakta, adımlarına
dikkat etmekte, dereye tepeye basmamakta, uçurumlara dikkat etmekte, birbirini
kollamakta yürürken. Özellikle de karanlıklarda, gecelerde koruyup kollamakta
birbirini. Elinden tutmakta zifiri karanlıklarda yürürken, arada bir dinlenip
nefeslenmekte; enerji toplamak için.
Kararlar
alınması gereken durumlar vardır elbette, yolların çatallaştığı yerlerde, ne
yöne gideceğine karar vermek gereklidir. Gideceğin her yön kendi içinde engellerle
doludur. Deresi, tepesi, uçurumu, tozu, toprağı… dediğin gibi daha bin bir tür
tehlike vardır bilinmeyen ve öngörülemeyen.
Her yolun hava
koşulları farklıdır, bazı yollar dağların zirvesinden geçer, kar, boran
alabildiğine dir, bahara çıkıldığındaysa sağ salim, çiçeklerin kokusu baş
döndürür, kendini kendinden geçirir.
Bazı yollar
vardır, düz ovadan yol alırsın sürekli: sıcak ve toz alabildiğinedir, küçük bir
rüzgârda göz gözü görmez, yıkıldın mı kargalara leş olursun, yıkılmayacaksın,
marifet yıkılmadan düz ovayı aşmaktır, ovalarsa aşmakla bitmez, biri bitse
diğeri başlar taa ki bir dağa tırmanmaya başlayıncaya kadar; ya da deniz veya
okyanusa, nehire varırsın dayanırsın daha ilerisi yoktur yürünülebilecek.
Yaşayacaksın,
yaşadığını hissederek, hissedeceksin iliklerine kadar. Kararla kimseyi
yaşatamazsın ve de yaşamı hissettiremezsin. Hissetmek için yaşamak lazım,
yaşamak içinse yaşadığını hissetmek lazım.
Lazım, lazım
oğlu lazım da Kazım’a ne lazım? Bir soralım bakalım.
25-10-2017
Halil Gönül
Görsel: Google Görseller
Bazı kararları almak çok kolay. Ama bugün ne pişirsem kararında çok kişinin kararsız kaldığını görünce gülmemek elde değil. Kimisi de bir anda bir kararla kariyermiş, lüks yaşammış, metropolmüş gözü görmeyip tası tarağı toplayıp Robinsonluğa yelken açıyor.
YanıtlaSilEn zoru, sizin alacağınız kararların başkalarında onarılamaz etkiler yapacak olduğu kararlar. Kendiniz için alınmış bir karar, sadece kendiniz için değildir kimileyin yani. Başkalarını da etkiler. Hele de o başkaları bu karardan ölümüne etkilenecekse kararlar beklemede kalır ya da o an için üstü örtülür. Çoğu anne çocukları için katlanmaz mı mesela asla katlanılamayacak bir eşe? Ya da babalar çocuklarını okutabilmek için en elverişsiz koşullarda çalışmaya gözü kapalı gitmez mi?
Sanırım bazı şeyler de sizin kararınıza filan bakmaz. Kader kısmet. Okumaz mıyız kafede garson kızı orada atıştırmaktaki bir film yapımcısı görür ve garson kızın tek hayali belki de maaşının artmasıyken artık evinde garson kızların ona hizmet ettiği bir dünya starı olur. Hiçbir karar filan almamış, yarışmaya katılmamış hatta böyle bir plan bile değil hayal dahi kurmamışken… İnsanların kendi kararı var; ama hayatın da kararları var. Ve hayatın kararı, sizin kararınızı hep geçmiştir. Aklınızda olmayan bir bakmışınız karşınızda… Hayat bu, kestirilemiyor gelecek
ACEMIDEMIRCI,
Silhaklısınız elbette, size katılıyorum. Üstelik de hızla ilerlediği ve her şeyin çok çabuklukla değiştiği, değişimi bile fark edemeden yaşıyorken bazı bölümlerini hayatımızın; aldığımız kararlar çok az kalıyor belki de artık yaşananların yanında. :)