İnciler-10
-İnsanlar, “Ben” diye düşündükleri
şeyleri “Ben” yani, kendileri olmadığını anlayabilecekler mi bilemem ama olur
da anlayabilirlerse Dünya bambaşka bir yer olur.
-Davul ve tokmağını çalmasını
bilmeyen birine verirsen, en sonunda davulun patlama sesini duyarsın. 23.12.18
-“Değer” denilen iki çift laftır ya
da iki satır yazı; o da becerebilene; gerisi boştur. Boşlara, kuru laf etmek
hoştur, ömrünce konuşur. Para: maddi bir değerdir, parayla ölçülen değer ise
günü geldiğinde ayaklar altında sürünür. 24.12.18
-Köfteyse, insanın aradığı, kuru
ekmeğe razı edebilirsin; yok bilgiyse eğer aradığı; Tanrı’nın kucağına atman
gerekir, göreceksin ki razı olmayacak hiçbir şeye, aradığını bulacaktır.
-İnsanlar vardır boy boy, cins cins, allı yeşilli; pazarın arz talep dengesine göre değişir
alınlarındaki etiketler; insan vardır kutup yıldızı gibi uzakta parlar sürekli;
kalbinde sevgi dolu, vicdanıyla yargılayan, bedeli yoktur çünkü değeri biçilememiştir.
25.12.18
-gece yarısı geçeli çok olmuş, sabahın körüne dayanmış zaman,
kendimi mi dövüyorum, yoksa kitap mı okuyorum? Birden dınk etti. Düşünülmesi
gereken bir şey mi acaba? Galiba dövülen bir şey var! 26.12.18
-Dikkatlice bakınca çevreme, en tutkulu iki yaratık gördüm: Biri
cahil, diğeri de bilgin. Her ikisi de en iyi bildiklerini savunuyorlar, hiç
ortak yanları yok. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Bu nedenle de savaş
devam ediyor insanlık tarihi boyunca. Arada –seyrek de olsa- savaşmaktan
bıkanlar olur “Ne diyorsun sen? Diyen bir bilgin çıkıp can kulağıyla dinler ve
birlikte tutunabilecekleri bir dal bulurlar. Gönüller rahata kavuşur bir zaman
derken eskiye döner her şey yine. Böylece devam edip geldiğine göre, böylece de
gidecek bir zaman daha.28.12.2018
-Soru sormak zor iştir, hele bir de bulacağın cevaba hazır
değilsen. Çok şey ister soru sormak, bilgi, şüphe ve cesaret. Yiyecek gibi
yani; ya zehirlenirsin ya da tadına erersin. Ancak, soru sormak için kimse
zorlamaz seni; sen sana karşısındır her zaman. 07.01.19
-Soru sormayan insan kötürümdür, ağır özürlüdür; nasıl yol
yürümesi beklenebilir? İşte bilime, tıbba, …, filozofa iş! İyileştirin
kötürümü. 01.02.19
(!)-Bilim adamı Kör’ün bastonu, sağırın işitme cihazı, açgözlü
çıkarcının parası, katilin kılıcı, celladın yağlı urganı; siyasetçinin
ayakkabısı, cahilin yalancısı; açın da umududur.
-İnsanlık tarihi, kendisini anlamaya çalışmak ve dünyayı anlamaya
çalışmak olarak geçen dönüşümlü zaman sürecidir. Dalga boyu şeklinde inişli,
çıkışlı ilerlemiştir, öyle de devam eder. 02.02.19
-Her şeye bir anlam vermeye çalışıyoruz hiç düşünmeden; acaba, bu
kadar anlamlı mı yaşam ya da dünya? Hiç sanmıyorum, insanın işgüzarlığı bu!
05.02.19
-Doğa, insanı yarattı; beklediği, saygıydı belki de, bırakın
saygıyı, hükmetti, hırpaladı, eziyet etti doğaya; farkına bile varamadı
kendinin yok oluşa doğru gittiğinin. Derken insan robotu yarattı ve saygı
bekliyor robottan, tıpkı doğanın insandan beklediği gibi. Görünen o ki;
ektiğini biçecek insan. 12.02.19
Görsel: Google Görseller
-Bilim adamı Kör’ün bastonu, sağırın işitme cihazı, açgözlü çıkarcının parası, katilin kılıcı, celladın yağlı urganı; siyasetçinin ayakkabısı, cahilin yalancısı; açın da umududur.
YanıtlaSil⏫⏫
Favorim 👍👍👏👏
Bi Çay [Bi Çaylak], çaylar benden.
SilTamam . Şekersiz içiyorum ama :)))
SilTamam, nasıl isterseniz. :))
Sil