SAYFALAR

Pazartesi, Temmuz 08, 2019

Zorla okunan kitap

Fırlatılan Kitap ve İş

Sevemediğin bir kitabı okumak kadar zor bir durum haline gelir bazen hayat. İstemeye istemeye devam etmeye çalışır insan. Birkaç sayfadan sonra değişir belki diye umut bağlayarak kendisini kandırsa da fayda etmez yine de. Kısaca keyif vermez zoraki okumak. Hayat da öyle gelir bazen, tadı tuzu yoktur yaşamanın. Anlamsızlaşır her şey. Bu yüzden bir şeye başlamak zevk vermez.

            Neden bu hale geliyor diye sormayı akıl edemeyiz çoğunlukla. Bahaneler uydururuz kendimizce. Tek amaç vardır bahanelerde, katlanmayı kolaylaştırmak. Katlanır duruma geldiğinde biraz daha kolaylaşır işler bizim için. Belki de biz öyle sanarak yola devam etmek istiyoruzdur daha iyi bir çara bulamadığımız için.
            Çocukluk çağında insanlar eğlenmeye çalışırlar daima. Eğlence ve öğrenme iç-içedir daima. Ne kadar zorlansalar da tekrar tekrar denemekten yılmazlar. Tam tersine azimle devam ederler. Bir tür inattır bu durumları.
            Yetişkinlikte neden çok şey değişiyor acaba diye soranlarımız olmuştur belki de. Adına yaşam kavgası koyulan yetişkin oyunlarında genellikle vurdu-kırdı vardır. Savaştır adeta. Her ne kadar top tüfek kullanılmasa da adına rekabet denilen başka silahlar kullanılır bu bitip tükenmeyen savaşlarda.
            Hoşumuza gitmeyen kitabı fırlatıp atmayı becerebildiğimiz gibi yaşamda da hoşa gitmeyen şeylerin fırlatıp atılması da iyi olacaktır. Nasıl bir kitabı fırlatıp başka bir kitap almanın yolu varsa hoşa gitmeyen bir işi de fırlatıp başka bir iş yapılabilir. Elbette bir yolu, yordamı olur iş fırlatıp atmanın. Zaman ister, cesaret ister, bazen de bilgi ister.
           


 Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Bir de sevmesen de sonuna kadar okuma gerekliliği duyma hastalığı yok mu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinan Acar, uzun yıllar vardı ve çok sıkıntı çektim. Bırakınca hastalığım da iyileşti. ne büyük eziyetmiş o. ilk fırlattığım -gerçekten- kitabı hatırlıyorum, "kadınlar Venüs'ten erkekler Marstan" diye yabancı yazarlı bir kitaptı, erkek olarak kendi kendime küfürleri yemeye dayanamamıştım ve gerçekten duvara çarpmıştım. ne kadar rahatlamıştım anlatamam. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.