Anamın Tatlıları

"Anamın Tatlıları"

Anamın Tatlıları Neden Çok Tatlıymış?

Olsun, ne yaparsa yapsın kafama koyduğumu yapacaktım. Yavaşça yanına vardım ablam da diğer yanındaydı. Eğildim yavaşça yanağından öptüm babamın “dur baba gözünü öpüvereyim de çabuk iyileşsin, hani sen benim acıyan bir yerimi öpünce geçiyor ya. Seninkini de ben öpünce geçer hemen” dedim ve bana bakan dolu dolu bir göz vardı gözlerimin önünde. Başını dikkatlice tuttum eşarbın üstünden öptüm, kaç defa öptüm bilmiyorum, sayı saymasını da bilmiyorum ya ablama sormayı da akıl edemedim o zaman.

Babam beni kucaklayıp diğer dizinin üstüne, ablamı da diğer dizinin üstüne oturttu, ikimizi de koklayarak öptü yanaklarımızdan. Bana bakarak tek yaşlı gözüyle “aç bakalım sargıyı, iyileşti sen öpünce” dedi ve bana cesaret vermek için başını aşağı yukarı sallıyordu.

Anam ve ablama baktım bir an. Bir şey söylemiyorlar onlarda ağlayacakmış gibi duruyorlardı karşımda, anlam veremedim hallerine ve babama inanırdım her zaman. Yalan söylemezdi babam. İyileşti diyorsa iyileşmiştir. Neden sargılı dursun ki gözünün biri, açayım da iki gözüyle de görsün her şeyi. Ne de olsa tek gözle pek iyi görülmezler.

Dikkatlice açtım gözünü. “Bak gördün mü?”  Eliyle yanağımı kendine doğru çekti öptü yanağımdan, sıcacıktı dudakları. İçimden ılık ılık sular aktı gibi hissettim o anda. Ablam da öptü beni. Ben de ablamı öptüm. Anamı da tekrar öpecektim ama anam yoktu oturduğu yerde.

“Geldi, geldi tatlılar. Haydi bakalım herkes insin yere. Yer sofrasında yenilecek bu sefer.” Diyerek elinde tepsi ve sofra beziyle geliyordu. “Tut bakalım şu bezi balyoz yumruk” deyip bezi işaret etti. Bezi alınca ablam da bir ucundan tuttu ve yere serdik ikimiz. Anam da tepsiyi koydu yere.

“Yavrucuğum sen yanıma gel bakayım bu sefer, sana ben yedirivereyim” diyen anama baktım bana mı dedi diye ama pek bana demiş gibi görünmüyordu hali. Kucak falan açmış hali yoktu çünkü, üstelik babama gülen gözleriyle bakıyordu. Biliyordum o bakışlarını, çok kez şahitliğim vardı. Başka hiçbir kadında göremedim o bakışları. Ekseri babama da söylerdi öyle. Davranışlarından anlardım ben durumu ve pot kırmazdım.

Babam anamın yanına doğru yanaştı biraz. Biz de ablamla karşılarına oturup tatlı kaselerimizi ve kaşıklarımızı aldık yemeye başladık ılık tatlıları. Anam çok tatlı sütlaç yapar. Değişik bir lezzeti olur. Birkaç kez yediğimde bir seferide sormuştum kendisine “ana bunun içinde ne var da bu kadar tatlı, teyzeminkiler bu kadar tatlı olmuyor?” demiştim de benim başımı okşayarak “sevgi, sevgimi, koyuyorum içine hem de hepsini” demişti gülümseyen gözeriyle bana bakarak. “Yemeklere de koyuyorsun bolca, tatlılara da ya biterse bir gün, neden bu kadar çok koyuyorsun ana?” demiştim de bana “bitmez yavrucuğum, bitmez aslan oğlum benim. Bende çok var ondan” demişti sağ elini sol memesinin üstüne hafifçe vurarak.

“Bende de çok var mıdır ana?” dediğimde benim sol tarafıma kocaman elini koymuştu, sıcacık yapmıştı koyduğu yeri “senin burada var ya, dağlar kadar, kocaman denizlerin suyu kadar çok benim canım çocuğum, ablanda da babanda da bizim hepimizde var, hiç bitmez, anladın mı şimdi?” demişti ve beni öpmüştü iki yanağımdan da.

4/4 
        
Önceki bölümler:

1/4 gelsin...
2/4 gelsin...
3/4 gelsin...                                                                                           
                                                                                                               01-11-2017

                                                                                                              Halil GÖNÜL

Görsel: Google Görseller