Pazar, Eylül 03, 2017

Yavrunuz Kaçırılsa Ne Hissedersiniz? -9 /13

"İki evin kıymetlisi olan kayıp kız"

Kayıp Kızın Kıymeti

Karşısında bir babanın durumunu gören adamın içi sızlamış, boynunu buruk görünce, durumu yumuşatmaya çalışmış: “Şaka şaka, benimki de laf mı canım, siz bakmayın benim dediklerime. Elbette sevdik şirin, tatlı kızı. Bizim de kızımız vardı, biricikti o da bizim için. Daha beş yaşına varmadan, amansız bir hastalık aldı onu elimizden, ne dersiniz takdiri ilahi işte, yanıp yanıp kül olmuştuk yıllarca, hanım hastalandı o sürede ve bir daha toparlayamadı. Taa ki kızımıza kavuşana kadar, kendi kızımız bildik, bağrımıza bastık. Alıştık da kısa sürede, kaynaştık iyice. Bizim bir parçamız oldu biz de onun bir parçası olduk, yüreğimize su serptik son yıllarda.”

Adamın sesi kısılmış arkasından da kesilmiş derken yaşlar boşanmaya başlamış gözlerinden birden. Karısı elini koymuş kocasının omuzuna “adam hadii, ağlamayı bırak. Kızımız yaşıyor ya ona bak sen ne zaman istersek görmeye gideriz, şunun şurasında ne kadar yer olacak.” Demiş.

Hiç kimse de bir lokma bir şey koymamış boğazına. Kızın babası başını çevirmiş kızına ve gözlerinin içine bakmış, üzüldüğünü görmüş onun da.

“Haydi bakalım yemeğimizi yiyelim, ağız tadıyla gün ola hayrola” demiş evin kadını. Yemeklerini yedikten sonra sofrayı toplamış kız. Bir süre sonra da kahveleri yapıp getirmiş vermiş. Ağızları bıçak açmıyormuş.

"Kuş bakışı manzara"
Kız da sesini çıkarmadan her iki aileyi de kırmak ve üzmek istemiyormuş. Babası yılların hasretini gidermiş görüp sarılmakla ama içindeki minicik şirin kızının büyüdüğünü görünce de çok sevinmiş. Elinden fazla bir şey gelemeyeceğini anlamış ve sabırla sonucu beklemeye karar vermiş.

Kahvelerini içtikten sonra, ev sahibi dolaşmak istemiş ve misafirini de almış yanına arabasına binerek birlikte kırlara doğru yol almışlar. Köylerini ve uzaktaki kasabalarını kuş bakışı gören bir tepeye çıkmışlar, arabasını durdurarak birlikte inmişler arabadan.

Ev sahibi derin bir nefes çekmiş kollarını yukarıya kaldırarak ovaya karşı, sanki hepsini yutmak istiyor gibiymiş. Kızın babası da yapmış aynı şekilde ama kızının hasretini içinde bastırmak için çekmiş havayı içine. Hiç konuşmadan oturmuşlar bir süre orada. Havanın serinliğini hissederek.
"Kır çiçeklerinden bir demet"

Ev sahibi adam kır çiçekleri toplamış toplayabildiği kadar. Kocaman bir buket olmuş topladıkları rengarenk çiçekler.

İkindi vakti yaklaşınca havaya bakıp tekrar derin bir nefes aldıktan sonra, elindeki çiçek demetini arabanın arka koltuğuna bırakmış ve kapısını kapattıktan sonra “Gidelim mi artık?” demiş ev sahibi adam buruk bir ses tonuyla gülümsemeye çalışarak.


Not: 9/13

1/13 gelsin...




26-08-2017-19.40 

 Halil GÖNÜL

Görsel: Google Görseller

6 yorum:

  1. Beklediklerini karşılamasa da biraz buruk, biraz daha umutlu bir sona doğru yürümek içimize su serpti. Kayıp kız ne denli kıymetli? Hepimizin aklında farklı bir son oluşturarak okuduk yazınızı. Kır çiçekleri de çok güzel görünüyor.

    Paylaşım için teşekkürler, sevgi ve selamlarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mukaddes'çe Konuşan Satırlar,
      kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Umarım gelecek sonlarda daha mutlu olursunuz, sevgi ve iyi dileklerimle hoşça kalın. :)

      Sil
  2. Bir anne olarak okuyunca insanda farklı duygular bırakıyor yazınız.
    Evet sonu bende farklı düşünmüştüm.
    Paylaşımınız için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilginiz için teşekkür ederim. umarım bundan sonraki sonlar daha da sevindirici olur. sevgi ve iyi dileklerimle hoşça kalın. :)

      Sil
  3. Elinize sağlık Halil ağabeycim, gayet başarılı olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mücahit Dogan'cığım,
      Teşekkür ederim, beğenmene sevindim. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.