Pazartesi, Mart 26, 2018

Kaşık-50-Gelin'e Ne Oldu?

“İki kaşığı yan yana olmayacak kocanın, iki kaşığından birini mutlaka kıracaksın!”

Tarla

BÖLÜM-50-

Gelin Tarlada, Çalılıkların Arasında Ölü Bulundu

            Doktor meraklı gözlerle hem muhtara hem de Hüsniye ve Fatma’ya göz gezdiriyordu. Hüsniye utanmış haliyle başı önde elinde yufka parçasıyla bekliyordu.
            “Hüsniye daha çok küçük sayılır, evlilik çağı değil göründüğü gibi ama bu kıza bu güne kadar, taa bir aylıkkenden bu tarafa baktı, büyüttü.  Kendisi çocukken çocuk yetiştirdi tabii. Kimleri kimseleri yok bunların. Hüsniye’nin kendinden küçük iki tane daha kız kardeşi ve bir de küçük erkek kardeşi kaldı salgın hastalıktan sonra. Babası ve anası öldüler o salgında.
            Hüsniye ne yaptı etti kendisinden küçük kardeşlerinin karınlarını doyurup yetebildiği kadar giydirdi. Erkek kardeşini evimizin direği olsun diye 15 yaşında everdi, köyde akranı kız olmadığı için komşu köyden bulduk getirdik gelini de. Gelin de hanım hanımcık bir kızdı, ağzı var dili yoktu.
            İlk yılları iyiydi, hep birlikte çalışıyorlar, ayrı gayrı demiyorlardı. El ele verdiler o iş senin bu iş benim, herkes gücü yettiğince çalışmaya başladılar. Bizler de sevinmiştik durumlarına. İki göz evleri vardı ve bir gözünde evliler diğer gözde de diğerleri kalıyordu.
            Ne olduysa ikinci yılın ortalarında oldu. Fatma geldi Dünya’ya. Bel bereket daha da artmıştı derken bir gün öğle vakti, sıcakların alev alev olduğu bir zamandı. Ekin biçiyorlarmış tarlada karı koca. Buğday biçim zamanıydı anlayacağın.
 Bu çocuklar da başka işlerdeymiş o gün. Tarla küçük olduğu için karı koca birlikte kolay bitiririz diye yalnız gitmişler işe.  Ne olduysa orada olmuş, gelin tarlada çalılıklar arasında ölüydü vardığımızda. Figan sesini duyan koşturdu yakın tarlalardan.

Denir ya hani: ‘kötü haber çabuk yayılır’ diye. Aynı öyle oldu. Bir de baktık ki tüm köy orada.

Kocasının anlattığına göre: tuvalet için gitmiş karısı, çalılıkların arasına. Hemen elli, bilemedin yüz metre ilerisinde. Karısı gelmeyince bir süre adam da seslenmeye başlıyor kızarak, işi kaytarıyor yani savsaklıyor diye düşünüyor o zaman.  Bağırıp çığırsa da ses veren olmayınca uyuyup kaldığını düşünüyor işini gördükten sonra. 
Çalılıkların arasına girince bir de ne görsün, karısı sırtını vermiş çalı dibindeki taşa, öylece duruyor. Yine uyuduğunu düşünüp sallamaya kalkıyor ve dokunasıya pat diye yana devriliyor sağ yanının üstüne. Nefesini dinlemeyi akıl ediyor ama boşuna. Kadının nefes almadığını anlıyor o zaman ve alabildiğine haykırıyor, duyanların dediğine göre yer gök inlemiş haykırmasından; yaralı aslan gibi kükrüyormuş. Adamın bir daha ağzını bıçak açmadı o günden sonra.
Karısını boğup öldürmekten yargılandı ve müebbet aldı. Şimdi de yatıyor halâ. Bu kızların gitmeye de halleri yok. Uzak bir cezaevinde.
Fatma, işte o gelinden doğan kız. O zamanlar daha bir aylık mı neydi? Yani erkek kardeşinin kızı. Hepimizin kızı sayılır aslında.
Adamın ağzını bıçak açmayınca kimse de bir şey öğrenemedi doğru dürüst. Adam da bilmiyordu besbelli. Bazı dedi kodular çıktı. 
Yok, gelinin önceden sevdiği varmış da o yapmış, gelin yüz vermemiş de falan. Gelin de köyünde efendi ve dürüst diye bilinir sevilen bir kızdır aslında. Ben ve bizim köy, öyle bir ihtimal vermedik hiçbir zaman.  O kadar zaman akıp geçti üstünden, hala da unutulmadı, içimiz ağlar aklımıza geldikçe. Hele bunları gördükçe içimizin sızısı artar durur sürekli.”  
        
                                                                                                          Halil GÖNÜL
Devam edecek...
Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Halil bey, sizin de hikayeleriniz varmış ama bugüne kadar farketmemişim, gözümden kaçmış, 50 bölüm olmuş dile kolay, kadıncağız niye öldü diye düşünürken karısını boğup öldürmekten içeride yatıyor cümlesine gelince şoke oldum:( vah zavallı yaaa...:( günümüzün gerçeğine parmak basmışsınız, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bücürükveben,
      sağlık olsun, önemli değil.
      teşekkür ederim. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.