MERHABA
Sevgili
arkadaşlar ve kıymetli okurlarım, MERHABA herkese.
Neredeyse
altı ayı geçen bir süredir sizlerden uzak kaldım Telekom’un altyapı
arızalarından dolayı. Oldukça özledim herkesi. Epeyce yalnız hissettim kendimi
bu arada.
İnsanlar
kabul etse de etmese de her aldığı kararı kendisi veremiyor. Yaşamını etkileyen
ve yön veren bazı kararlar tesadüflerle gelişip serpiliyor ve insanların
bazılarını belli noktalara taşıyorlar. Bu noktalar bazen olumsuz olan durumlar
da olabiliyor maalesef.
Mahallede
oluşan internet altyapısının yetersizliği ve yeni altyapı inşasına karar
alınması benim blog çalışmalarımı da altı ayı geçen bir süredir etkiliyor ve
hiç yayın yapamadım. İnternete hiç bağlanılamıyor çünkü. Bu durum ülkenin içinde
bulunduğu durumu da gösteriyor bana göre. Çünkü yalnızca benim bulunduğum ilde
değil başka illerde de olduğunu biliyorum. Benim bulunduğum ilde bahsedilen
arıza sayısı üç yüz adedi gecikmiş ve Telekom’un tamirat ekibinin yetersizliği
söz konusuymuş. Arızaların giderilme konusunda kesin bir tarih veremiyorlardı
ilgililer.
Bu
süre içinde belli bir süre sonrasında elim kolum bağlı kaldı neredeyse hiçbir
şey yapamadım. Daha doğrusu ne yapacağımı şaşırdım. Dört ay geçti ki, ne yaptım
nereye başvurduysam yeterli olmadı. Kabullenmek zorunda kaldım internete
bağlanamamayı. Başka çözümler düşündüm ancak yapılabilirliği mümkün olsa da
ilave masraflar gerekliydi ve daha farklı düşünmeye başladım bu sefer de.
İnternetsizlik taş devri gibi gelmeye başladı. Ne yapayım, ne yapayım? derken
bu konuda olan biteni kabullenip neredeyse hiçbir şey yapmamaya karar verdim ve
bir süre bocaladım.
Nihayet
bir karar verdim, bu kararım okumak oldu. Kafamı oyalamak gerekliydi
olumsuzlukları engellemek için. Düşünecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum.
Düşünecek bir şeyler bulamazsam günlerim kötü geçiyordu ve olumsuz düşüncelere
saplanıp kalmaktan kendimi alamamaya başlamıştım.
Neyse
ki yardımıma daha öncelerden bir gün okurum diye internet ortamında bulunan
kitaplardan edinmiştim. Önceleri sayı konusunda bir fikrim yoktu ancak okumaya
başladığımda gördüm ki beş yüz adedi gecikti sayı. Önceleri gözüme çok göründü
ve bitmez diye düşünerek seçici davranarak okumaya başladım kitaplardan
bazılarını. Okudukça tesadüfen merak ettiğim konulara rastladım. Okumak daha da
ilginçleşmeye başlamıştı benim için.
Genellikle
bir iş gibi değerlendirmeye başladım ve oldukça ciddiye alarak sabahları erken
kalkıp kahvaltımı yaptıktan sonra başlayıp bazen öyle oluyordu ki yirmi dört
hatta otuz altı saati bulan okuma süreleri olmaya başladı ancak uykusuzluk
sorun yaratmaya başladı. Enerjimin tükendiğimi hissetmeme rağmen devam etmek
isteğini engelleyemiyordum. Derken bitmez sandığım kitapların tamamı bitti.
İlk
başlangıçlarda okurken önemli gördüğüm konularda notlar almıyordum yalnızca
işaretlemeyle yetiniyordum ancak sonraları başka bir zaman kolay
hatırlayabilmek veya başka bir konuda yazmaya çalışırken kullanmaya yönelik bir
fikir gelişince sıkı notlar almaya da başladım. Kitaplar bitince okuyup not
almadığım ve önemli saydığım kitaplara dönerek tekrar okumaya başlayınca yoğun
okuma günlerinde dikkatimden kaçan çok şey olduğunu fark ettim ve notlar almak
için oldukça kitap olduğu ortaya çıktı. Bu durum bir süre daha oyladı beni.
Bu
sürede ilginç bir düşünce oluşmaya başladı beynimde. Bu dünyadaki bütün
bilgileri edindikten sonra ne olur? du. Bu endişenin önemi beyni beslenmeye
alıştırdığın zaman süreklilik istiyordu. Beslenecek bir şeyler kalmadığında
beyin kendisini taşıyan bünyeye eziyet etmeye başlıyor hayırsız evlat gibi.
Neden beni aç bırakıyorsun diye durmadan üzerine geliyor ve insanı çıldıracak
noktaya kadar sürüklüyor. İşin ilginç taraflarından biri daha vardı. Bir veya
birkaç alanda okudukların neredeyse kelimesi kelimesine aynılaşmaya başladığını
gördüğünde işler tatsızlaşmaya başlıyor. Daha kitabın giriş veya önsözünü
okurken tamam diyorsun bu konuyu biliyorum. Ama yine de farklı bir bilgi
kırıntısı bulabilme umuduyla devam etmeye başlıyorsun hızlı bir şekilde.
Nihayet
tekrarlar da bittiğinde elimde bulunan daha öncelerinde okuduğum kitaplardan
bazılarına yöneldim ve onları da tekrar okuyarak notlar aldım. Öyle görünüyor
ki, blog yazılarımın uzun bir kısmını kitap tanıtımlarıyla doldurabilirim ancak
benim kararım bu değil.
Bu
internet kesikliği döneminde oldukça değişik konular düşündüm. Neredeyse tüm
yaşamımı tekrar gözden geçirip tekrar tekrar yaşadım çok şeyi ama genellikle
olumsuzluklar ağır bastı diyebilirim. İşte bu nedenle internet geriye geldiği
zaman arada bir kişisel deneyimlerim ve düşüncelerimden bahsedeceğim genel
olarak. Değişik türlerde ve konularda da yazmaya devam edeceğim elbette.
Biliyor
musunuz, en özgür olan insanın bile ne kadar tuşaklı ve bağlı olduğu bana göre
çok açık. Çünkü her insanın yaşadığı ortam, aldığı nefes bu bağları ve
tuşakları örüyor daima. Yani yaşandığı sürece daha ilk yaşamaya başladığından
itibaren ağlar örülmeye başlanıyor köleleştirmek için. İşte bu yüzden
insanların “ben özgür bir insanım” demeleri bana çok şey ifade etmiyor hatta
anlamsız geliyor. Bunu bilmek insanı özgürleştirmiyor ama tam tersine bağlarını
açıkça görüyorsun ve ne kadar çaba harcarsan harca çok az bir bağ
çözebiliyorsun. Kişisel çabalarla kurtulabilmek mümkün değil. Toplumsal eğitim
ile ama farklı bir eğitim olmalı bu toplumsal eğitim. Toplumu tektipleştirmek
değil tam tersine toplum bireylerini düşündürmeye, sorgulamaya yönelik olmalı.
Ancak devletlerin ve devlet yönetimlerinin isteyebileceği bir durum değildir bu
tip eğitim. Çünkü kontrol edememe ve kargaşa korkuları vardır. Hâlbuki tersi
olması daha da ihtimal dâhilindedir. Çünkü gelişme denilen şey farklılıkların
savaşlarından doğar ancak burada kast ettiğim savaş düşüncelerin savaşı
olmalıdır kişi veya devletlerin fiziki savaşları değil.
Not: Bu yazıyı on beş gün öncesinden
hazırlamıştım. Nihayet internet bu gün geldi. Umarım bundan sonra tekrar benzer
sorun yaşamam.
Görsel: Google Görseller
Çok meraklanmıştım.. Yazınızı görünce çok sevindim. İyi olmanıza sevindim. İnternetten kaynaklı bir uzun ara veriş olmuş neyse ki.. Yazılarınızı tekrar keyifle okumak için sabırsızlanıyorum. hoş geldiniz.
YanıtlaSilEn Nefis Tariflerim, merhaba. öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. inanın benim için de kolay olmadı ayrılık. sizler de hoş geldiniz.
Siloleeey hoşgeldiiin be yaa. gelirim yineee :)
YanıtlaSildeeptone, sen de hoş geldin be yaa. bakıyorum rüzgar estirip geçmişsin yine. :)
SilHalil bey ciddi çok merak ettim saglik afiyettesiniz inşallah çok özledik ..
YanıtlaSilHoş geldiniz
Sibel Hanım merhaba. çok teşekkür ederim. iyiyim, sağlığım yerinde. inanın bende çok özledim sizleri. blog ortamının bu kadar özlenilebileceğini daha önce hiç düşünmemiştim doğrusu. ıssız bir ormanda tanıdık bir dostla karşılaşmak gibi bir şey bu durum.
Silsizler de hoş geldiniz.
Sibel Hanım, tekrar merhaba. bloğunuza uğradım. sigara bırakmakla ilgili yazınızı okudum ancak yorum bırakılamıyor, izle tıklandığında ulaşılamıyor. kısacası sayfanızda bir sorun olmalı. tepedeki sol yandaki güvenlik durumu da kırmızı ve güvensiz gösteriyor. bence yardım alsanız iyi olur çünkü etkileyen bir durum var gibi. kolaylıklar dilerim.
Silerkenciyim ben de :)
YanıtlaSilher sabah altıda uyanırım :)
beklerim sayfama :))
kitaplı günler… :)
Mert (Kafa Dergi) merhaba, erken uyanmak güzel bir şey yapılabildiğinde. daha da ötesi, insan veriminin doruğuna ulaşıyor erken kalkınca ve aynı zamanda da uyku düzeni sürekli oluyor. benim uyku düzeni oldum olası kötüdür ne yazık ki. görüşmek üzere hoşça kalın.
SilSizde en azından gelince iyi geliyor bizde var ama yok gibi :)
YanıtlaSilbütün sorun altyapı yetersizliğiyle ilgili gibi görünüyor bana, yakında sizde de başlar altyapı ilaveleri ve düzenlemeleri. hazırlıklı olun bence uzun bir gidişe. daha öncelerinde bizde de aynıydı ve çok arkadaştan şikayet duyuyordum. umarım en kısa sürede düzelir.
SilÖncelikle yeniden hoşgeldiniz. Bu süreçte bitmez denilen kitapların bitmesi çok güzel olmuş. Umarım yenilerini de kısa zamanda okursunuz:)
YanıtlaSilBeyda Hanım, sizler de hoş geldiniz. sanıyorum bir süre kitap okuma işini daha arka plana iteceğim çünkü çok yoğun okumaya girince bir zaman geldi beynim patlayacak gibi olmaya başladı ve bir endişe beni çok etkiledi "ya öğrenilecek bir şey kalmazsa!" diye geçmeye başladı aklımın bir köşesinden ve anlamsız olduğunu bilmeme rağmen endişelendim. beynimi meşgul edememekten korktum. aslında olan şey ilgimi çeken birkaç alanda tüm sorularım cevaplanmış gibiydi sadece. yeni sorular sormam gerekiyordu sadece. bir süre kafamın içindekileri düzenlemem gerekiyor çünkü kirli çamaşır sepeti gibi şu zamanlarda. hoşça kalın.
Silhımmm hadi geçmiş olsuuun yaniiii :) blog ve kitap eh en sevdiğim şeyler benim dee :) eh artık açığı kapatırsın zaten bol yazmaya başlamışsın bilee :)
YanıtlaSildeeptone merhaba, evet haklısın ama bu sefer de seçmekte zorlanmaya başladım. kısmen de olsa hala sıkıntı var internette. oldukça yavaş ve bıkkınlık veriyor bazen.
Sil