"Kitaplar ve Kafalar" |
Eskilerden beri taaa çok eskilerden fakir edebiyatı iş yapıyordu az da olsa çünkü herkes fakir gibi gelirdi bize o zamanlar. Aslında yol gösteren yazılar romanlar da vardı örneğin imparator kitabı, Erol Toy’un yazdığı. Hatırladınız mı hani şu kurtlu peynirlerin kurtlarını ayıklayıp satan adam. İşte o adam Türkiye büyük millet meclisi açıldığında çatı için lazım olan kiremitleri toplamış Türkiye’den ve birçok para kazanmış o işten.
Kafası
çalışan hep zengin oldu bu memlekette kafası çalışmayanlar da hep konuştu,
yazdı çizdi ve kitaplar yazdı uğraştı anlamazlara anlatmak için. Sağ olsun
anlamayanlar dayanamadılar yazıp çizenlere aldılar kitapları yazılıp çizilenleri
ve alıp attılar bire köşelere satırını bile okumadan.
Demirel’e
sormuşlar yaşar kemalin kitaplarını okuyup okumadığını “okudum” demiş. Bunu gelip
yaşar kemale söylerler “okumuş” diye, cevabı ilginç geldi bana “nah okumuş,
okusaydı bir yerinden belli olurdu, hiç öyle görünen bir durum yok” gibisinden
bir cevap verir.
Haklıymış
koca adam, bence de okusaydı birkaç kitap bu memleket bu hale gelmezdi elbette.
Başka bir ustanın dediği gibi satır aralarını okumuştur olsa olsa. Satır arasını
okuyan tonlarca kelli felli insanlar var bu memlekette dünyanın hiçbir yerinde
yoktur, değişik bir tür bu çünkü. Sır aramak lazım belki de, cahiller sizi siz
hala satırları mı okuyorsunuz. Satırlarda kimin ne anlatmaya çalıştığıyla mı
meşgulsünüz. Üsküdar’ı çoktan geçti diğerleri yaya kaldınız be yavrum.
Bu
yazıyı okurken sövmeyin de gülün eyi mi. İmlaya uymadım çünkü arada birkaç noktadan
başka belki de birkaç virgül koydum anlayabilene aşk olsun. Word
düzeltmeleriyle idare edeceğim bu seferlik. Kızanlara da hak veririm çünkü
bilerek yaptım. Hak ettiğimi almak benim de hakkım öyle değil mi. Haydi göreyim
sizi. Sövenler el kaldırsın.
09.01.2018
Halil
Gönül
Estağfurullah Hocam, ne sövmesi. Her yazınızı zevkle okuyorum.
YanıtlaSilSinan ACAR,
SilTeşekkür ederim, imlasız bir yazı denemesine ne tepki gelecek diye meraklıydım da! Gönlünüz güzel, ne denir başka. hoşça ve sevgiyle kalın. :)
Halil Bey, imlasız olabilir ama hiç de manasız değil. Doğru tespitlerle dolu. Düşüncene sağlık.
YanıtlaSilSevgili Ece Evren Hanım,
Silsiz Çok İYi hatırlarsInIz o dÖnemLeri, ÇOk Uzak sayILMaz Bİzler İÇİn; 1970-80'Lİ yILLar. Ben ŞuNa KeSİn inandım ki: gerÇektEN (YANLIŞ hatırLamıYorsam ÇetiN ALTAN'ın sözüyDü) PRoFLARImIZIn Çoğu da dahiL sATıR ARALaRını oKumAyA ÇOk mERAKLI bU TOPLUm, şimdi ceremesini Çektiğimiz şeyler bu davranışımızın ürünü. Umarım 200 yıl geriye gitmekle kurtulabiliriz bu durumlardan. Hakikaten "kurtuluş savaşı" döneminden çok şeyler öğrenememişiz, öğretememişler ve bunun öz eleştirisi bile yok. bir de kalkıyoruz öğretmenler gününü kutlamaya hak görüyoruz kendimizde. -İstisnalara hiç bir sözüm yok, baş tacıdır onlar, sözüm gününü gün etmeye Çalışanlar için elbette.- Anlayacağınız üzere biraz gerginim.
Sevgilerle hoşça ve sağlıcakla kalın. :)