"Bal Arısı ve Erik Ağacı" |
Tekrarlar
Zafer, bir
süre hiç kıpırdamadan bekledi, bakmaya devam etti karşıdaki erik ağacının bir
dalının ucundaki arıya. Arı bal arısıydı ve kanat çırpıp duruyordu bıkıp
usanmadan. Dikkatini çeken şey ise bal arısının çiçeğin içindeki özü toplamaya
çalışmasıydı. “nasıl da özenle yapıyor işini, çok sevmeli yaptığı işi!” diye
mırıldandı bir anda, dikkati dağıldı o anda. Erik ağacının diğer dallarına göz
gezdirmeye başladı başka bal arıları görmek umuduyla. Yeni farkına varıyordu ne
kadar çok bal arısının olduğunun.
Anlaşılan
bal arıları aynı çiçeğe tekrar dönmüyorlardı. Başka bir bal arısı da gelmiyordu
aynı çiçeğe. Birbirleriyle haberleşiyor olmalılar diye düşündü ve olumluladı
başını sallayarak. İlk defa gülümsediği görülüyordu uzun süredir. Arılar ve karıncaları
kıyasladı. Her ikisi de kendi alanlarında işlerinin ehli sayılırlardı bu
dünyada.
Organize
olmaları ve iş bölümlerinin işleyişi kendilerine hayranlığı oldukça artırıyor.
Düşündüklerinden bir an uzaklaşmak istemesi dikkatini dağıttı, önünde duran bir
kısmi yazılmış olan kâğıdı gördü. Yazmaya çalıştığı konudan oldukça
uzaklaştığını düşününce tekrar dalgınlaştı.
Yaşamda
tekrarlar vardı, iyi ya da kötü olaylardı bunlar. Farkında olmadan yaşamımızda
yer aldıklarını düşününce bir titreme hissetti içinde.
Hayvanların iletişimi ve insanoğlunun iletişimsizliği. Hayvanların birbirine saygısı ve insanoğlunun saygısızlığı. Kim düşünüyordu, pardon.
YanıtlaSilÖzne belirtmedim. Pencereden dışarıya bakan herkes olabilir. Ben, siz, ya da başkaları.
SilHayvanlar ne çok şey anlatıyorlar. Yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilEvet öyle. teşekkür ederim.
Sil