Dünyanın Çivisi Çıkmış
Zafer, bu dünyanın çivisi çıkmış diye düşünürdü çoğunlukla etrafındaki insanları gözledikçe. Bazen “neden?” derdi kendisinin karşısında birisi varmışçasına. Sohbet edip dertleşmek isterdi. Ancak birisiyle, hele bir de sevdiği birisi ise sohbet ettiği kişi, unuturdu kendi yalnızlığını. Bir süre devam ederdi üzerindeki etkisi tatlı sohbetin.
Eski
defterleri karıştırdığında yakalardı o tür tatlı anılarını. Ancak çoğu puslu
olurdu, bazıları ise iyice silinmeye yüz tutmuş olurlardı. İşte o zaman da
hayıflanır, suçlardı kendisini bir anılara sahip çıkamadın diye. İnsan dediğin
nasıl unutabilir öyle güzel anları? Aklı almaz bazen, kendisinin akıl
sağlığından bile şüphe ettiği olurdu.
Bazen
dünyayı gözünün önünde canlandırmaya çalışır, olup bitenleri anlamakta
zorlanınca kendinden şüphelenmesi de iyice artardı. Bu insanların birbirlerini
kıyasıya öldürme gayretleri ipe sapa gelir şey değildi Zafer’e göre. Sürekli
birbirlerine yalanlar uydurmaları, aldatmaları, göz göre göre olacak iş
değildir.
İnsanlarla
ilgili saçma sapan düşünceler gelip saplandığı zaman beyninin olur olmadık bir köşesine,
güneş yüzü görmedik küfürler peşi sıra dizilse de bazen aldırış etmemeyi
başardığı olsa da çoğunlukla kulak kabartmadan edemiyor, kulak veriyor
kafasının içinde çınlayan abuk sabuk seslere. Bazen gök gürlemesi, bazen sert
kayalıklara çarpan azgın su dalgalarının sesi, bazen de ıslık seslerine benzer
fırtınalardaki rüzgârların sesi olurlardı.
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.