Yeşil ışıklar
30 Ocak cumartesi günü öğleden sonra gök gürültülü sağanak yağış vardı. Yakınlara yıldırım düştü. İrkildim. İnternet kesildi o anda. Yerimden kalkıp modeme baktım. Modemin hiçbir ışığı yanmıyordu. Power -güç- butonuna devamlı basıldığında ışık yanıyor ancak hiçbir işlevi olmuyordu. Yani diğer göstergelerin -ADSL, wifi, internet- çalışmasını sağlamıyordu.
Bir süre bıraktım ilgilenmedim belki
dış hatta bir arıza oluşmuştur diye düşündüm. Çünkü alışkındım buna. Ne zaman rüzgâr
esse, yağmur yağsa bir şey oluyordu mutlaka. Gerçi altyapıda ilaveler yapılmış,
yenilenmişti epeyce bölge.
Cumartesi, Pazar günü sokağa çıkma
yasağı olduğu için bir yere gitmeye imkân yoktu. Ne modem ne adaptör test
edilebilirdi. Mecburen pazartesi beklenecekti. Pazartesi güne kadar ne zaman
odadan çıksam gözüm modeme gidiyor, yeşil ışık arıyordu. Göremeyince de moralim
bozuluyordu.
İnternet kesilmesinden sonra
uyumsuzluk yaşadım, sanki bir şeylerim eksilmişti de bir şeyler yapmak istediğimde
yapamıyorum gibi hissetmeye başladım. Gerçekten internet uzun süreli –aylar,
yıllar- kesilse ne yapar insanların çoğu diye düşündüm bir an. Sanıyorum
bunalım yaşayan çok olur.
İki bilemedin beş saat sıkıntı
yaşadım kafamda. Daha sonra kabullendim yokluğunu. Nasılsa pazartesi çözülürdü
sorun. Ya modem yenilenir ya da arıza varsa giderilirdi. Telefondan arıza
bildirimi yaptım Telekom’a.
İnternet yokluğuna uyum sağlayınca
kitap okumaya başladım. Tv seyretmiyorum dört beş aydır. İnternet de olmayınca
kafamı dinlemek için fırsatım olacak diye düşündüm ve interneti sildim aklımdan
beş altı saat sonra.
Pazartesi sabah uyandım 07
civarında. Rahat uyudum. Gece uykum bölünmedi. Kafam dinçti olmadığı kadar. En
son ne zaman bu kadar kafamın dinç olduğunu hatırlayamadım bile. Daima bir
şeyler olurdu aklımda dolaşan. Çünkü beyine uğraşacağı bir şey vermezsem beynim
beni yemeye kalkıyordu. Bu iki günde öyle yapmadı, barıştık mı nedir? Beynimle
ben kavgalıyızdır genellikle.
Kahvaltıdan sonra yaklaşık 09.30 civarında
çıktım evden. Hatırladığım kadarıyla saat onda açılıyordu Telekom. Doğru
hatırlıyormuşum, vardığımda yenice kapı açılıyordu. Uzun bir kuyruk vardı
dışarıda. Tahmini elli kişi kadardık. Sıra numarası vermeye başladılar
insanların sorununa göre. Ben arıza ile ilgili birim –çözüm masası- için sıra
aldım. Bir saat kadar sonra sıram geldi içeriye alındım.
Çalışan sayısı azaltılmış
birimlerde. Anlattım durumu. “adaptörü kontrol ettirin elektrikçilere, yanmış
olabilir. Modemin devreleri de yanmış olabilir.” dedi arkasından “24 ay
taksitli modem isterseniz faturaya dâhil ediliyor” deyince huylandım. Teşekkür
ederek ayrıldım. Başka marka modem
fiyatlarını araştırdım.
Öğleden sonra tekrar gittim sıfır
modem almak için. Benim modemin devrelerinin yandığı doğru. Çünkü kendim başka
adaptörle denedim yine ışığı yanmadı. Karar verdim değiştirmeye. Yeni modem
talebimi ilettiğim görevli işlemleri yaparken “yıldırım da Telekom’a çalışıyor
galiba” diye takıldım. Önce baktı yüzüme, şaka yaptığımı anlayınca: “bu aralar
baya çok olmaya başladı şikâyet. Hiç bu kadar olmamıştı” dedi. İşlemler bitti,
yeni modemi bana uzatırken: “biz ucuza veriyoruz, kazanamıyoruz. Dışarıda daha
pahalıya satıyorlar” dedi. Gülümseyerek teşekkür ettim ve ayrıldım.
Eve gelip bağladım modemi. Yeşil
ışıkları gördüm tamı tamına beş adet. “yaşasııııııııııııın.” 01.02.2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.