Cumartesi, Temmuz 15, 2017

Çiçeği burnunda Mühendislik anılarım-İntihar Girişimi-Necati'nin Baklası

Necati'nin Ağlaması

         Tamamen geminin gölgesinde kalınca karanlık bastırdı gibi bir his oluştu içimde ve tüylerim diken diken oldu birden. Kendimi okyanusun ortasında yapayalnız kaybolmuş hissettim. 


     “Dur Necati, gitme daha fazla ben çok rahatsızlanmaya başladım.” Dedim korku dolu ses tonumla. İnandı korktuğuma ve beni teselliye başladı.

         “Korkma, tamam duruyorum. Bak! Kürekleri de bıraktım, tamam mı Abi?” dedi ellerini havaya kaldırarak. “Sen yine biraz biliyormuşsun yüzmeyi, ben hiç bilmiyorum ya!” deyiverdi. Boynunu bükmüştü çaresiz bir çocuk gibi.

         “Oğlum ben sana güvenip geldim, madem yüzme bilmiyordun ne işimiz vardı denizin ortasında. Başımıza bir iş gelse ne duyan olur ne de gören. Haydi dön gidiyoruz.” Dedim sakin olmaya çalışarak.
         Öylesine gözlerimin içine bakıyordu, robot gibi cansız bir hali vardı karşımda. Bir süre sessizlik oldu aramızda. Çıt çıkmıyordu çevremizde. Korkutan bir ıssızlık vardı. Ayın suya vuran hali görünüyordu biraz ilerimizde.

         “Abi hakkını helal et, ben dönmeyeceğim geriye!” dedi sakince ve kendinden emin görünüyordu. “Dur dur ne dedin sen tam anlayamadım ne hakkını helal etmesi?..” bir süre durakladım panik içinde ve gözümü ayırmıyordum karşımdan. Nefes alışını bile duyabiliyordum. Kulaklarım hassaslaştı.

         “Necati, şimdi dediğimi iyi dinleyeceksin ve hiç kıpırdamayacaksın, nefes almanın dışında da bir şey yapmayacaksın, anladın mı? Ne olduysa ne yaşadıysan ne derdin varsa anlatacaksın ve birlikte halledeceğiz. Tek çare bu, tamam mı?..”

         Kafamda dolaşan düşüncelerin hızına ulaşamıyordum, şimşekler çakıyor yıldırımlar düşüyordu beynimin içinde bir yerlere. Ter bastırdı kış günü denizin ortasında. Sesi hırıltılı çıkmaya başladı “Tamam Abi, tamam” dediğini belli belirsiz anlamıştım. Biraz ondan tarafa eğilerek “Şimdi sakinleş önce, derin nefes al ver birkaç defa… iyi misin biraz daha?”

         “Hııı hııı… daha iyiyim abi.” Dedi zorlayarak kendini ve başladı ağlamaya. Ağlaması iyi gelir düşüncesiyle müdahale etmek istemedim ağlamasına. Benim korkum kendini suya atmasıydı, onun için her türlü hal ve hareketini takip etmeye çalışıyordum…

         Yarım saat kadar bir süre geçmiştir her halde ama yıllar gibi geldi bana, korku içinde kıvranmaktan. Kafasını kaldırdı ve gözlerini sildi, burnunu çekti olanca gücüyle.        “Abi, Yüzbaşı çok üstüme geliyor. Rezil etti beni bölüğün önünde kaç defa, aldırmazlıktan geldim. Diğer asteğmenler bir yolunu buluyor, ben bulamıyorum bir türlü. Hanım doğum yapacak bugün yarın. Bir günlük izin istedim vermedi, bir daha izin istemeye gelme dedi açtı ağzını yumdu gözünü. Geceleri uyuyamaz oldum günlerdir, gündüz zaten uyunmuyor. Senin asker hapla intihara kalkıştığını öğrenince ben de denemek istedim ama olmadı kustum sonra.

         Daha kolay ve hızlı bir ölüm olsun istedim, buraya onun için gelmiştim. Korkuyordum, korkumu da yenemedim. Su çok soğuk ellerimi suya daldırınca ürktüm anlayacağın. Suda da kolay olmayacak galiba!”

         “Salak oğlum benim, bu mu seni pes ettiren. Bu kadar basit şeye mi feda edeceksin sevdiklerini ve yeni gözlerini açacak bebeğini. Tepemin tasını attırmadan çek kürekleri kenara, çıkıyoruz. Yarın gidiyorsun evine hallederim o işi ben.” Diyerek hakimiyet kurmak istedim üzerinde, biraz da duygu sömürüsü. İşe yaramıştı. Küreklere yapıştı ve hızlanarak kenara yaklaştık.

         Kayıkçının yanına geldiğimizde ek ücret istedi adam onu da ödeyip ayrıldık. Caddeyi yukarı çıkarken Bakırköy kilisesinin oralarda güzel bir işkembe çorbası yapan yerde birer çorba içtik, ben tuzlama aldım. Çok hoşuma giderdi tuzlaması.
         Sabaha kadar uyuyamadım yatakta, bir an önce sabah olsun istiyordum. Odada birlikte kaldığım arkadaş uyandı birkaç kez. Neden uyuyamadığımı sordu, geçiştirdim onu. Horultusuna imrenmiştim. Melodi gibi gelmeye başladı kulağıma.

                                                                                    13-07-2017-0507

                                                                                      Halil GÖNÜL

Görsel:Pixabay.com

12 yorum:

  1. Gecmiş olsun abi okudum tamamini. abi onu yapacak insan tek basina giderdi suda soguk gelmiş :D ölmek isteyen insan suyun soğukluguna aldırır mı :) böyle anılar benden uzak :) tabletten yazıyorum harflerde hatalar olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fakir yazar,

      teşekkür ederim.Bir şeyler şoktan çıkmasına neden oldu belki de. :)

      Sil
  2. Abisi de iyi dayanmış ve olayı iyi idare etmiş.. :) yoksa intihar kaçınılmaz olurdu herhalde.. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar Yildirim,
      haklısınız. ikisi de gidebilirdi gümbürtüye.
      Teşekkür ederim. :)

      Sil
  3. Bazen insan bu noktalara gelebiliyor. Önemli olan bunu atlatabilmek. Neyse ki sorun çözülmüş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cem kazan,

      evet öyle! yalnızlıkta çok zor gibi duruyor atlatmak.
      En doğrusu, sıkılıp çekinmeden yardım almak.:)

      Sil
  4. Halil Hocam, görünmeyen bilinmeyen ne hayatlar var. İnsanlar an geliyor şuurunu yitiriyor, en büyük neden ise, kendini çaresiz hissetmek. Bazen insanın yanında bulunan bir dost ona yeni bir hayat bahşedebiliyor. Çok hayatın içinden bir hikaye. Kaleminize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman özkan,
      teşekkür ederim;
      çok haklısın, bizim gibi karın tokluğuna bile çalışılamayan sanayi toplumlarında denge çok bozuldu. Yapılan araştırmalar da bunu doğruluyor. Yalnızlaşıyoruz git gide ve kalabalıklar içindeki yalnızlık çok kötü. :)

      Sil
  5. İnsanların çogu sudan sebeplerle intihara sürükleniyor. Ama durumu iyi idare etmissin abi. Bu sekilde sonlanmasina sevindm. Aman Allah benim karsima cikarmasin onla birlikte bende giderim elleham :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ANNESİ'nin PRENSES'i,
      teşekkür ederim.

      Çok ucuz yırttım çooook! :)

      Sil
  6. Askerlik deyince adamı doğduğuna pişman etmek zannedenler var. Ben de gerçekten intihar edecek olsa yanında birini götürmezdi diye düşünüyorum. Belli de olmaz tabi çizgiyi aştı mı insanın ne yapacağı da belli olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deryada damla,
      askerlik: her zaman bire bin katarak abartılır genellikle; ana kuzusuysa, bir süre uyum sağlamakta zorlanır ama alışır sonra.
      Askerlik yapanları dinlerseniz eğer yarısından fazlası yalandır. :))

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.