Foseptik Çukuru ve Tayin
"Foseptik Çukuru" |
“Vallahi de billahi de siz benim işimi halletmeden olmaz tayin mayin, yazın geldiğinde en büyük sıkıntımızı halletti; elimiz ayağımız oldu. Sayesinde işe başlayabildik.” Dediğinde anlamıştım durumu.
Öyle ahım şahım bir durum değildi. Su kaynağı etüdüne
gittiğim bir gün uğramıştım, Belediye'ye ve Başkan’a; ortalık foseptik -bok-
kokusundan geçilmiyordu.
Foseptik patlamış, alttan zayıf bir damar bulmuş sıvılar ve alüvyonal zemini yakalayınca da tamamen boşaltmış yan tarafını foseptiğin bir anda, ortalık berbat olmuş. Tam da zamanıymış varışımın.
Foseptik patlamış, alttan zayıf bir damar bulmuş sıvılar ve alüvyonal zemini yakalayınca da tamamen boşaltmış yan tarafını foseptiğin bir anda, ortalık berbat olmuş. Tam da zamanıymış varışımın.
Başkan ve
personel telaş içinde, vatandaştan şikayetler başlamış. Belediye ve başka
binaların da bağlantısı bu foseptiğe bağlıymış. Bir kahveyi zor bela içme
fırsatımız olmuştu. Belediyenin imkanları çok kısıtlı, iş makinası ve teknik
personel yok doğru dürüst. Yalnızca lise mezunu bir delikanlı var topoğraf
olarak.
Daha öncesinden
topoğrafya çalışmaları yapılmış olan aynı cadde ve sokakların proje çalışması
için, topografik alım işlemlerini tamamlamışlar ancak projelendirme için yardım
dışarıdan gelecekmiş onun da gelmesi haftalar alacakmış. İllerindeki fen işleri
müdürü teknisyenin, baktığı beş altı küçük belediye varmış, bunlara uğramaya sıra oldukça geç geliyormuş.
Durumu öğrenince “getirin imar planını ve yaptığınız çalışmaları” dedim. Toplantı masasının üstüne serdik paftaları ve acil olan 100 metre kadar mesafeyi ayırdım; kabataslak bir kesit çıkardım eğimleri ve boru çaplarını belirleyip verdim ellerine. Bir saat kadar sürmüştü bu çalışma durumu.
Kesitleri
eline alınca Başkan, hemen seferber etti birkaç kişiyi ve üç tane traktör kepçe
buldurdu getirtti. Başladılar kazmaya, bir taraftan da hazır olan boruları
çekiyorlardı yola. Bir hafta içinde bitirmişlerdi işi.
"Kanalizasyon boruları" |
Ben kesiti verince ayrılmıştım oradan. Daha sonrasında da devamı olan acil hatları -200 metre kadar- yanındaki yüklenici yapmıştı ve ona da takıldıkları konuda yardımcı olmaya çalışmıştım.
Hatta bir gün
bölgeye geldiğinde çok ısrar etti yemeğe götürmek için. Yaşadığım bir olaydan
ötürü hiçbir yükleniciyle yalnız yemeğe çıkmıyordum. Çok ısrar edince dayanamadım gittik öğle
yemeğine. Yıldızlı- kaç yıldız olduğunu unutmuşum- lüks bir otelin bahçesinde
oturduk. Ortalık yemyeşil, normal
yerlere göre serindi de.
Tatlı bir sohbet eşliğinde yemeğimizi yedik, masa toplandı. Kahvelerimizi söyledik. Kahvelerimizi yudumlarken, adamı bal arısı üst dudağından soktu; gözlerime inanamadım, bir anda olup bitti her şey. Çırpındı falan ama olan olmuştu, arının iğnesi kopmuştu saplandığı yerde.
Yoğurt, çamur sürdük sokulan yere hiçbir şey olmamış gibi kahvelerimizi içmeye başladık. Bir an kahve fincanını ağzıma götürürken başımı kaldırdım ve adam karşımda bembeyaz, sarımtırak, karışık halde renk almış gördüm ve terliyordu da tomurcuk tomurcuk.
Halil GÖNÜL
Not: 3/4
foseptikten arıya. aksiyon günlüğü :)
YanıtlaSildeeptone,
Silgünaydııııııın. :)
Evet, oldukça aksiyonlu bir gün! :)
bal arısı iyi yerden yakalamış :)
YanıtlaSilArif öztürk,
Silişini bilen arıymış! :)
Aaaaa :( Merak ettim ne oldu adama? Saygılar Halil Bey...
YanıtlaSilGulcan Baran Turan,
SilMorg kapısında canlandı adam, dört nala koşturmaya başladı rampayı. :)))