OKUDUM
Okuduğum
kitaplardan birini daha tanıtmaya çalışacağım bu yazımda.
DURULMAYAN BİR KAFA
-Bir Delilik ve Duygudurumları Güncesi-
Yazar: Kay Redfield Jamison
Çeviri:
Pınar Kür,
Yayıncı: Oğlak Yayıncılık,
Türü: Anı-Biyografi,
Baskı: İngilizce- 1995,
1. Baskı -Çeviri: 1996,
8. Baskı: 2014,
Sayfa sayısı: 238
Kitabın adından da anlaşılacağı gibi bir delinin
günlüğü denilebilir. Evet yanlış anlamadınız, günlük dedim, doğru. Öyle hafife alınacak delilerden değil,
çoğumuzdan akıllı olduğu kesin bu kitabın yazarı Kay Redfield Jamison’ın.
Bir bilim kadını kendisi ve gençlik yıllarında
depresyon atakları başlayıp daha sonraki yıllarda manik-depresif rahatsızlığı
başlıyor ve bu dönemlerde saygın bir üniversitede genç başarılı bir bilim
kadınıdır. Kendisi aynı alanda çalışmaktadır ve yayınlanmış makaleleri vardır.
Ancak ilaçla tedaviyi bir türlü kabullenmek istemez
çünkü ilaçların yan etkilerini bilmektedir ancak sonraki yıllarda bazı
durumları daha da net anlayacak ve farkına varacaktır.
Sözü fazla uzatmayacağım, kitabın önsözünden bazı
alıntılar yaparak devam edeceğim.
California Üniversitesi’nin (UCLA) psikiyatri bölümüne yardımcı profesör olarak atanır, yıl 1974 ve 28 yaşındadır. İlk mani krizini bu dönemlerde yaşar ve ilaç önerilerine karşı durur. Sonrası kendi ifadesiyle:
“Oysa birkaç yıl sonra aynı ilacı başkalarına şiddetle tavsiye edecek konuma gelecektim hastalığım ve ilerde hayatımı, ruh ve akıl sağlığımı kurtaracak ilaca karşı direncim yıllardan beri sürüyordu.
Kendimi bildim bileli değişken – korkutucu ama kimi kez harika- duygudurumlarının esiriyim. Çocukken yoğun bir duygusallığım, genç kızken civamsı bir tabiatım vardı”
Depresyonun içine kapanıklığının aksine, manik
depresif durumda tam tersine dışa dönük ve hareketli bir durumdadır.
Yaşamında sürekli inişler ve çıkışlar olmuş her
seferinde de ayağa kalkmasını başarmıştır.
Yaşadıklarından yola çıkarak bir karar verir
kendince. Hasta olan kendisi olması nedeniyle kimsenin töhmet altında
kalmayacağını da dikkate alarak daha kolay karar vermesine yol açmıştır.
Toplumsal baskı, değişik baskı ve korkularla tedavi için başvurmayan
insanlara fayda sağlayabilmek ve bu tür rahatsızlıkların toplumsal bir sorun
olduğunu dikkate alarak var gücüyle çalışmaya devam eder.
Hastalığın tanınması ve bilimsel çalışmalarında
ilerlemesine katkı sağlayarak oldukça çetrefilli yaşamının içinde ayakta
kalmayı ve başkalarına yararlı olmayı başarmıştır.
Elbette aşk olmadan olmaz bir yaşam. Evliliği de olmuştur ama çok fazla dalgalı olduğundan seyrettiği okyanus, gemisi dalgalara fazla dayanamayarak alabora olmuştur bir süre sonra. Arkasından başka bir aşk başlamış ve devamı... kitabın içinde.
Daha fazla irdelemeyeceğim. Bu kitap günlük gibi birebir, yaşamın düzenli bir şekilde anlatımıdır. Hayatı sorgulayan, çare arayan, aynı zamanda çare ararken çaresizlikleri de yaşayan bir gencecik başarılı bilim kadınının yaşam öyküsü, mücadelesi, bilime ve topluma katkıları…
İyi okumalar dilerim sizlere. 😊
15-08-2017-0815
Birkaç yıl önce çok severek okuduğum bir kitaptı.Bilgilendirici, eğitici bir kitaptı. Akıl hastalarında hastaların hastalığı kabulü ve verilen ilaçları kabulü önemli denir.Kitap o yönden çok kişi için ikna
YanıtlaSiledici olabilir.
Makbule Abalı,
SilHaklısınız, zaten yazar da kendi yaşamışlıklarından bu sonuca varıyor bir süre sonra. :)