Perşembe, Kasım 29, 2018

Ne Olacak Bu Memleketin Hali?-9

SONUÇ:

                Görüldüğü üzere 35-40 yıl öncesi basit bir araştırmaya dayanarak ortaya çıkan sonuçlar ilginçtir bana göre. Her ne kadar inceleme düzensiz kentleşmenin şiddet olaylarına kaynaklık ettiğini belirtmiş olsa da asıl mesele yönetim anlayışından kaynaklıdır.
            Otuz beş-kırk yıl sonrası günümüz kentlerinin durumu eskiye göre daha kötüdür. Hem nüfus olarak artmış hem de alt ve üst yapı sorunları dağ gibi yığılmıştır. Çözüm arayışları çok cılız kalmaktadır. Bu gün dünya kenti dediğimiz İstanbul hem sosyal hem siyasal olarak kontrol edilemez bir haldedir.
            Bu tür bir yapı içinde her türlü art niyet barınabilmekte ve gücüne güç katabilmektedir. Mevcut eğitim sisteminin durumu dikkate alındığında art niyetli şebekelerin örgütsel yapılarının hızla büyüyebilmesi sanıldığından çok daha kolay olmaktadır.
S.102-
            … Türkiye'de siyasal şiddet olaylarının gerisinde birden fazla etkenin yer aldığı bir gerçektir. Bunlar arasında, özellikle geçmiş yıllarda, siyasal istikrarsızlık ve partizanlıktan Devlet otoritesinin geniş ölçüde zarar görmesinin de payı büyük olsa gerektir. Her ne kadar siyasal şiddet eylemcilerinin birinci! Amacı Devlet otoritesini yıpratmak ise de, aslında, Batılı yazarların da vurguladığı gibi, Devleti istikrarsızlığa sürükleyen terörizm değil; tersine, istikrarını yitiren bir Devletin gereksiz karışıklıklara ve sonra da şiddete yol açmasıdır.
            … Türkiye'nin jeopolitik konumunun da gözardı edilmemesi gerekir, öyle ki, ülkemizde son yıllarda belli bir ivme kazandığı görülen dinsel ve etnik ayrımcılık kışkırtmalarının, “Ortadoğu’nun" duyarlı bir bölgesinde yer alması nedeniyle daha da güçlendiği söylenebilir.
            … Siyasal ve ekonomik bunalımın bir bakıma değişmez göstergesi olan sağlıksız kentleşmenin Türkiye'de şiddetin tek kaynağı olmasa bile, ülkenin şiddet fidanlığına dönüşmesini nasıl kolaylaştırdığının, bu sınırlı çalışmamızda ortaya çıktığını sanıyoruz. Kentlerimiz, gelecekteki Türk toplumunun kilit noktalarıdır. Söz gelimi, İstanbul bugün için, küçük ölçekte bir Türkiye olarak, tüm olumlu ve olumsuz yanlarıyla önemli bir toplumsal araştırma laboratuvarı özelliğini de taşımaktadır.
            … Ülkeyi yönetenlerin Devlet otoritesini yeniden güçlendirmekle yetinmeyip, toplumsal bütünleşmenin sosyo-ekonomik koşulları üzerinde de dur malan kaçınılmaz bir zorunluluktur…

S.103-
            … Bize göre, siyasal şiddetin, tümüyle ortadan kaldırılamasa bile büyük ölçüde hafifletilmesi; toplumu oluşturan tüm katmanların bugün içinde bulunduktan yetersiz koşullardan doğan sınırlamalara bağlı olmaksızın, çevrelerindeki oluşumlara, mutsuz ve ilgisiz bir tanık olarak değil, tam tersine, bu dönüşüm sürecine çeşitli demokratik sorumluluklar yüklenerek katılmasına bağlıdır. Ancak böylelikle kitleler, toplumdaki gelişmelere uzak kalmaktan, dışlanmaktan ve giderek toplumun kurum ve değerlerine yabancılaşmaktan kurtarılmış olurlar.


S.104-
            … Nieburg'un yerinde gözlemiyle de, 'Toplumsal uyum kendiliğinden, otomatik bir biçimde oluşmaz ve böyle bulunduğu varsayılalım; sürekli bir dikkat ve ilgi gerektirir.".!

Kaynak: Kent Ve Siyasal Şiddet -  1982- Ankara- AÜSB-Prof. Dr. Ruşen Keleş – Doç. Dr. Artan Unsal

Devam edecek...

Başlangıca Dön...

Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. Güzel ve doğru tespitler..

    YanıtlaSil
  2. Toplumsal uyumun teşkil edilmesi zaman alıyor, her zaman da başarılı sonuçlar vermiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklısınız, batıda da var benzer sorun ama gayret de var; bizde sorun gayret olmamasında.

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.