24.08.19-Cumartesi
Evet, berbat
bir gün benim için. Hava çok sıcak, beynim kaynıyor sanki. Kendimi tuhaf
hissediyorum. Geceden uyuyamamanın getirdiği bitkinliği de sayarsam ne kadar
kötü olduğu belki biraz anlaşılır hale gelebilir.
Akşama kadar
sersem tavuk gibi dolanıp durdum odalar arasında. Dışarısı evden daha berbat,
nefes alınmıyor. Kızgınlığımı, daha doğrusu acizliğimi kızgınlığa dönüştürmeye
gayret ediyorum. İşe yarıyor da hani.
Sigaraya yönlendiriyorum kızgınlığımın ateş toplarını. Bırakalı önümüzdeki Salı
günü üçüncü haftasını dolduracak.
Üçüncü
haftanın önemi ne bilmiyorsunuz tabii ki. Anlatayım. Beyin bir şeyi öğrenmek
için üç haftalık bir sürece ihtiyaç duyarmış dediklerine göre. Ben diyenlerin
yalancısıyım yalansa eğer. Eğer işe yarıyorsa bu üç hafta veya 21 sayısı, ben
sigarayı tamamen bırakmış olacağım. Anladığım kadarıyla bu beyin diye diye
tepemize çıkardığımız şey oldukça ağır tabanlı olmalı. Yirmi bir günde kim ölür
kim kalır.
Neyse, ben
beynim gibi veya denilenler gibi bakmıyorum meseleye. Ben beyni kandırdım,
kandırmaya da devam edeceğim bundan sonra. 21 değil 121 gün dahi geçse bu meret
sıkıştırıp duracak beni beyin ile iş birliği yaparak. Beynin bu durumu
öğrenmesini beklemekten çok kandırmak daha mantıklı bana göre.
Ha
unutmadan, önemli bir durumdu benim için bu elli yıllık sigara olayından
ayrılmak. Önemli sayıyordum ayrılabilmeyi. Demek ki sevinmemiş kimse bu
durumdan ki şaşırmadılar. Tam tersine beni şaşırttılar. Anlamış oldum dostu
düşmanı böylece.
Şu sigaraya
kızmayayım da kime kızayım ben. Elli yıllık dostumu bıraktım diye üzülen
dostlarımı tanımış oldum böylece. İnadım inat. Beyne de inat. Tembel herif.
21’miş, teeh!
Güya kitap
falan yazacaktım “sigarayı nasıl bıraktım?”, “elli yıllık dostumdan ayrıldım!”
falan diye başlıklar canlandırıyordum kafamın içinde. Yer yerinden oynayacak
dünyanın –he he he- gözü üzerime yönelir de bu kurtulunulamaz dertten nasıl
kurtulduğumu merak eder insanlar diye düşünüyordum safane. Ne bir arayan, ne
bir soran oldu. Böyle olunca da demek ki geç kaldığım bir konu daha diye
düşünüp oturdum aşağı. Elbette hayal kırıklığı yaşadım. Kitap yazmakta değil
duyarsızlıktan. Anladım ki benim sigara içmem bir kişi dışında herkesi
sevindiriyormuş. O bir kişi çok çoooook sevindi, eminim telefondaki sesinden.
Ama bir daha da sormadı ya olsun varsın. İşi gücü yoğundur. Herkesin derdi günü
ben miyim sanki?
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.